Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hükmeden Akıl İse, Kargaşa ve Fitne Kaçınılmazdır

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

Hükmeden Akıl İse, Kargaşa ve Fitne Kaçınılmazdır

HABER:

Dünyanın önde gelen genital estetik cerrahlarından Profesör Miroslav Djordjevic’in bundan birkaç yıl önce, Belgrad’daki kliniğine bir hasta gelmişti. Bu hasta daha önce başka bir klinikte cinsel uzvunu aldırmış, sonrasında da zihin değişikliği yaşayan transseksüel bir hasta. Bu, Djordjevic'in ilk kez, ‘ters’ cerrahi operasyon ismi verilen bir vakıa ile karşılaşması idi. Ancak sonraki dönemlerde, benzeri talep (operasyon) için altı kişi daha, Djordjovic’e başvurmuşlardır. (Ulusal Posta)

YORUM:

Müslüman olarak bizler, insan zihninin, özellikle yaşam bilgisi konusunda, sınırlı olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda, insan zihninin çevreden çok etkilendiğini ve bu nedenle karar vermede zorlandığını da biliyoruz. Bu nedenledir ki, Müslümanlar bir şeyin doğruluğu veya yanlışlığı hususunda veya bir şeyin iyi veya kötü olup olmayışına karar verme hususunda aklı hakem tutmazlar. Çünkü bilirler ki, insan aklı değişkendir ve hem bireysel hem toplumsal mevzuları ilgilendiren her konuda hata yapmaya yatkındır.

Bu fikir doğrudan doğruya, hayat görüşümüz olan akidemizden kaynaklanmaktadır. Akidemiz ise bizlere, mutlak olarak Allah’a inanmayı, Kuran’ı Kerim ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi Vessellem’in bildirmesiyle, doğruyu ve yanlışı ayırt etmeyi öğretmektedir. Ayrıca, mutluluğun doğru ve yanlışı ayırt etmekle doğrudan bağlantılı olduğunu ve bunun Müslümanların mutluluğa ulaşmasına yol açacak olan Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın rızasını aramaya yol açacağını da öğretmektedir.

Bu anlayış, yukarda bahsedilen bulgularla bağlantılı olarak, cerrahi bir operasyon ile cinsiyet değişiminden sonra, hastaların akut bir şekilde pişmanlık duygusunun arttığını bilmek, aslında Müslümanlar için sürpriz olarak görülmemelidir. İslami bir perspektiften bakıldığında, bu tür operasyonlar, yasak / haram olarak kabul edilir ve bu, hayatta asla başarıya ya da mutluluğa neden olamaz.

«لعن رسول الله صلى الله عليه وسلم المتشبهين من الرجال بالنساء، والمتشبهات من النساء بالرجال»

“Rasûlullah SallAllahu Aleyhi Vessellem, kadınlaşan erkeklere ve erkekleşen kadınlara lânet etti.(Buhârî, Libâs 62. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 28; Tirmizî, Edeb 24; İbni Mâce, Nikâh 22)

Cinsiyet değiştirdikten sonra pişmanlık duyan insanlar hakkındaki haberleri, Profesör Djordjeviç bir röportajında, bir genital estetik cerrahi olarak şaşkınlığını şöyle dile getiriyor: “Bu hikayeleri duymak, gerçek bir felaket gibi geliyor kulağa. Dönüşümü isteyenlerin, operasyon sonrası yaşadıkları depresyonlar ve hatta bazı durumlarda intihar düşüncesinden bahsettikleri bir gerçek.” Profesör Djordjeviç, talep edilen ameliyat sayısındaki artıştan, bu konuda akademik araştırmanın eksikliğinden ve karar aşamasında izlenen prosedürün doğruluğundan da endişe duyuyor.

Elbette bu bakış açısı, tam da İslam akidesine sahip olmayan birinden beklenen bir bakış açısıdır. Liberal laik yaşam biçimi, uzlaşmaya dayalı ve dinin hayattan ayrılması üzerine kurulmuş bir doktrin. Bu doktrin, neyin doğru veya yanlış olduğuna, her eylem sonrası edinilen zevklere göre karar vermektedir.

Böyle bir operasyonun sağladığı fayda ve mutluluğun incelenmesi üzerine, bu prosedürün dayandığı fikir yeniden değerlendirilmelidir. Bu elbette, transseksüel lobinin duymak istemediği, üniversitelerin bu fenomeni araştırmalarının engellenmesinin başlıca nedeni haber olan vakıanın bozukluğudur. Zira bu, onların tüm söylemlerini, yani bu operasyonların o bireylerin mutluluğu için zorunlu olduğu iddialarını çürütmektedir.

Günümüzde ve özellikle Batı'da yaşayan Müslümanlar için, bu konuları; transseksüellik, eşcinsellik, evlilik dışı cinsel ilişkiler vb. kavramları; iyi anlamak gerekmektedir. Zira bu tür kavramları toplumda normal davranışlar olarak kabul ettirmek adına, büyük baskılar ile karşı karşıya kalmaktadırlar.

Pratikte, bu fikirlerin bireyin zevk ve mutluluğunu tatmin etme ve yerine getirme hakkı olarak toplum içinde uygulanması ve yürütülmesi anlamına gelmektedir. Bu haklara, modern, ilerici, uygar ve adil bir toplumun ya da kişinin işareti olarak sunacak ve aksi halde, haksız ve geri kafalı bir toplum ya da birey olarak damgalayacaklardır.

Müslümanlar olarak, insan zihninin sınırlı doğasını ve bunun doğru ve yanlış olanı zorunlu olarak dikte etmesine izin vermenin tehlikelerini anlarsak ve yalnızca Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın, bireyler ve toplum için en iyisinin ne olduğunu bildiğini bilirsek; işte o zaman biz İslam ile açıkça çelişen bu kavramları kabul etmek için bu baskıyı tam anlamı ile bastırabiliriz.

وَأَنِ احْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَا أَنزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ فَإِن تَوَلَّوْا فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَن يُصِيبَهُم بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ

Ve onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet, onların hevâlarına uyma. Allah’ın sana indirdiği şeylerin bir kısmından seni fitneye düşürmelerinden sakın. Bundan sonra eğer (Hakk’tan) yüz çevirirlerse, o taktirde bil ki artık Allah, bazı günahları sebebiyle, onları bir musibete uğratmak istiyor. Muhakkak ki insanların çoğu gerçekten fâsıklardır.” (Mâide 49)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Yasmin Malik

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi üyesi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER