- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
23 Nisan’ın Ardındaki Gerçek - Türkiye'nin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Haber:
Bir 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı daha geldi... Bir kez daha dünyanın her yanından onlarca çocuk Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 23 Nisan Çocuk Bayramı vesilesiyle toplandı. Yine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın çeşitli yerlerinde çocukların çatışmalarda öldürülmesine son verilmesi çağrısında bulundu. Yine, "Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası çocuklara kesilmesin" dedi. Ve "Büyüklerin vurdumduymazlığının bedelini minik bedenler ödemesin" dedi. Ve yine Türkiye Başbakanı - bu yıl Binali Yıldırım - "Dünyanın neresinde gözü yaşlı bir yavrumuz varsa o gözyaşlarına mendil olmak istiyoruz" dedi. (Ajanslar)
Yorum:
23 Nisan "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" bu yıl, bilhassa referandumdan bir hafta sonrası, daha derin bir anlam kazanıyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedir?
23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Kurtuluş Savaşı (1919-1923) esnasında ilk defa toplanıp Türkiye'nin egemenliğini ilan ettiği gündür. Bundan 5 yıl sonra bu gün resmen "Çocuk Bayramı" olarak ilan edildi. Bu gün; Mustafa Kemal Atatürk'ün Müslümanları ve Müslüman çocukları korumak için Allah'ın verdiği kalkanı Hilafet'in ilgasının temellerini attığı gündür... 23 Nisan; Ümmetin ebediyen tekrar birleşmemesi için kâfirlerin elleriyle kurduğu, Türkiye başta olmak üzere İslam beldelerinin egemenliğini Batılı güçlerin iradesine teslim eden cumhuriyetçi laik demokratik kapitalist rejimin temsilcisi ve icra mercii olan TBMM'nin doğum günüdür. İşte 24 Temmuz 1924'te Lozan Antlaşmasını imzalayan bu Büyük Millet Meclisidir. Bu antlaşma bugün Türkiye'nin yöneticilerinin Halep, İdlib ve Musul'daki çocukların kanlarıyla doyasıya bayram eden mücrim Rus ve Amerikan güçleriyle ittifaklar kurmasını teminat altına almıştır.
23 Nisan - yani Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı - İslam beldelerinde milliyetçi rejimlerin tohumlarının ekildiği, milliyetçi laik menfaatlerin ve hatta İslam beldeleri arasında düşmanlık ve tahammülsüzlüğün aşılandığı gündür. Tüm bunlar Ümmetin laikleştirilmesini teminat altına almak ve İslam beldelerine hain kukla yöneticiler yerleştirmek içindi. Bugün bu kukla yöneticiler Yemen, Nijerya, Kongo, Somali ve OAC'de çocukların açlıktan ölmesine, bombalanmasına ve öksüz bırakılmasına ya aktif olarak dâhil oluyorlar ya da onları cellatlarının, yani Batılı kâfir güçlerin ve kurumlarının merhametine terk ediyorlar. Filistin'in işgalini, binlerce Müslüman Filistinli çocuğun yersiz yurtsuz bırakılmasını ve öldürülmesini hazırlayan işte bu gündür. Bu gün hayata geçirilen fikirler; Afganistan ve Irak'ın işgalinde Türkiye'nin yöneticilerini ruhsuz seyirci ve hatta alkışçı yaptı.
Bu gün; beldelerimizdeki yöneticileri insanlık, çocuk hakları ve çocuklar için şanlı bir gelecek içerikli içi boş, çürük ve çarpıtıcı konuşmalar yaptıran gündür. Bir yandan da çocuklarımızı canavar kâfir güçlerin pençelerine terk ettiren, onların silahlı kuvvetlerine, uçaklarına ve gemilerine, kimyasal silahlarına, varil ve fosfor bombalarına, tüm vahşetlerini kusarak sömürgeci çıkarlarını gerçekleştirmelerine tüm yolları açtıran gün işte bu gündür.
23 Nisan, Aziz ve Celil olan Allah'ın emri ve Rasulü (sav)'in örneğini terk ederek Müslümanlara hizmet etmek yerine kâfir güçlere hizmet etmenin en küstah ifadesidir. Müslümanlar olarak imanımız bize "Egemenlik Allah'ın ve iktidar Ümmetindir" diyor. Lakin 23 Nisan, demokrasi ve laiklik söylemleriyle İslam düşmanı Batılı güçlere hayat suyu vermeyi ve Ümmetin İslami fikirlerini kirletip yeniden diriliş ve güce ulaşmasının yolunu gizlemeyi amaçlamaktadır. "Çocuk Bayramı" ifadesinin kullanılması, yanı sıra bir hafta süren göz boyayıcı kutlama ve şenlikler; Ümmetin evlatlarına zerre kadar olsun tek bir gün dahi huzur ve tok karın şansı dahi vermemektedir.
Maskaralığın zirvesi ise "yetişkin" cumhurbaşkanının "çocuklara" daha iyi bir dünya geliştirmeye yardım etmeleri ve dünyanın her yanındaki akranlarına karşı sorumluluk almaları çağrısında bulunmasıdır. Bu konuşma her fırsatta İslam düşmanı Batılı güçleri, kurumları ve uluslararası topluluğu Müslüman kardeşlerine yardım etmek için harekete geçmeye çağıran, dünyanın en ünlü adamından beklenen doğal konuşmadır zaten. Çağrıda bulunduğu Batılı güçler, kurumlar ve uluslararası topluluk; İslam beldelerinde savaşlar yürüten, zalim rejimleri maddi ve manevi destekleyen, Ümmete karşı zulümde onlara fikir babalığı yapan Batılı güçlerdir... Bu konuşma; İslam dünyasının en güçlü adamı bir kaç gün önce Obama'nın kendisini PKK'ya karşı işbirliğinde aldattığını fakat İslam düşmanlığı aşikâr olan Trump yönetimiyle daha güçlü ilişkiler umduğunu ilan ettikten sonra, ondan beklenen konuşmadır.
Öyleyse bu laik demokratik hükümet neyi kutluyor?
Çocuklarımızın İslami fikirlerden, mefhumlardan ve değerlerden uzaklaştırılıp uyuşturucu ve alkol bağımlılığı, cinsel özgürlükler, kaybolan aile bağları ve Ümmet bilinci gibi Batılı toplumların hastalıklarına yakalanmalarını mı??? Yoksa 2015 yılından beri Türkiye'de kayıp 17 bin 706 çocuğu mu kutluyor??? Son dört yılda kayıp çocuk sayısı yaklaşık 66 bin olmuş. Çoğunluğunu 15-17 yaşları arası kızlar oluşturuyor. (TUIK verileri, üstelik kayıtlar hala eksik)?? Sadece Türkiye'de 2014 yılından bu yana 131 bin çocuk istismarı vakasını mı kutluyor??? (2010'dan bu yana %71,6 artış) Veya 2010-2014 yılları arası 4 bin 199 çocuk kaçakçılığı vakasını mı? (UÇM-Uluslararası Çocuk Merkezi) Belki de çoğunluğu Afganistan, Suriye, Filistin, Myanmar gibi İslam beldelerinden olan dünya genelinde 140 milyondan fazla çocuğun yetim kalmasını kutluyordur (UNICEF)??? Bu rejim milyonlarca yerinden olmuş, av olmuş veya mülteci kamplarına hapsolmuş milyonlarca Müslüman çocuğu mu kutluyor??
Artık Ümmetin bu İslam dışı kutlama ve bayramların ardındaki aldatmacayı görüp Müslüman liderlerin konuşmalarının ne kadar boş olduğunun farkına varma zamanı gelmiştir. Evlatlarımızın gerçek koruma ve izzetli hayata ulaşabilmesi için Nübüvvet Metodu üzere Raşidi Hilafet kalkanının arkasında korunmaktan başka çıkar yol yok.
Bu Ümmetin gerçek bayramlar kutlayacağı ve dünyanın her yanında Müslüman ve gayri Müslim çocukların yüzlerinde gerçek tebessümlerin oluşacağı, gerçek mutluluğu ve çocukluğu tadacağı günler inşaallah çok yakındır. Zira Raşidi Hilafetin takvalı lideri; Müslüman çocukların korunması sorumluluğunu uluslararası topluluğun ve hele asla savunmasız çocukların üzerine yıkmayacaktır. Bu lider; çocukların gözyaşlarını silmekten bahseden boş konuşmalar yapmayacak fakat onların beldelerindeki düşmanları silip süpürmek için ordularını harekete geçirecektir. Bu lider; Ümmetin yardımına yetişmek için mükemmel zamanı beklemeyecektir... O; gerçek sağlam adımlar atarak zamanı mükemmel kılacaktır.
Ya Rabbi, evlatlarımıza bu takvalı yöneticinin getireceği sevinç ve kurtuluş gününü bir an evvel nasip eyle!
Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Zehra Malik