TRUMP’IN MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRMESİNİ YALNIZCA RAŞİDİ HİLAFET DEVLETİ DURDURUR
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
TRUMP’IN MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRMESİNİ YALNIZCA RAŞİDİ HİLAFET DEVLETİ DURDURUR
(Tercüme)
HABER
ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’a geldiğinden beri Ortadoğu’daki ABD askerî varlığında radikal değişiklikler yaparak, ABD ordusunda büyük bir etki bırakabilir, dedi (Middleeasteye analiz)
Trump’ın Başkanlığının ikinci ayı olan Mart ayı, 2014’den bu yana Iraklı siviller için en kanlı ay oldu. Amerika liderliğindeki koalisyon güçleri Suriye ve Irak’ta Deaş’e karşı saldırı başlattı. Trump ayrıca Irak, Suriye ve Afganistan’daki Amerikan askerî varlığını artırma planları yapıyor ve aynı zamanda Yemen’de hava saldırılarının sayısını artırıyor. (Middleeasteye)
YORUM
Başkan Trump söz verdiği gibi yönetimdeki ilk üç ayında Suriye ve Irak’ta askerî varlığını artırmak suretiyle saldırılarını sıklaştırmaktadır. Amerika liderliğindeki koalisyon (Amerika, İngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka ve Avusturya) güçlerinin saldırıları sonucunda sivil ölümlerin sayısı önemli ölçüde arttı. Açıklanan analize göre, koalisyon güçleri saldırıların sayısındaki artış sonucunda sivil ölümlerin sayısı da artmıştır. Yalnız Şubat ayında 3.606 bomba Irak ve Suriye’ye atıldı, Mart ayında bomba sayısı 3,878’e kadar ulaştı. Bu ise, iki ülkeye günde 128 bomba atmak demektir! Saldırıların sayısındaki artış sonucunda sivil ölümlerin sayısı da artmıştır. Yalnızca Şubat ve Mart aylarında 1,286 sivil öldürüldü.
Ancak, her nasılsa dünya, Esad rejiminin Han Şeyhun’da kullandığı sarin gazıyla çocukların ve sivillerin öldürülmesinde Trump üzerinde önemli bir etkisi olduğuna inanıyor. Halbuki Irak ve Suriye’de ABD bombardımanı sonucunda masum sivillerin öldürülmesinde bir pişmanlık hissetmedi! Bizler Trump’ın Aralık 2016 tarihinde askerlerine söylediği sözü hatırlatıyoruz. Trump: “O teröristlere ulaştığınızda onlardan ve ailelerinden kurtulun’’ demişti.
Ahmed El-Tavi ve ailesi diğer aileler gibi Musul’da El-Zahra mahallesinin sakinlerinden biriydi. O da birçok sivil gibi hükümetin tavsiyesini dinleyerek evlerinde kalıyordu. Ahmed El-Tavi’nin açıklamaları gerçekleri gün yüzüne çıkarmaktadır: “Bizler hükümetin şehirden göçü önlemek için evlerinizde kalın talimatları doğrultusunda evimizde kaldık. Hatta kalanlar hiçbir şekilde Deaş’la alakası olmayanlardı. Bizler radyodaki talimatlar doğrultusunda evlerimizde kaldık. Hatta onlar uçaklardan bildiriler atıyorlardı, bizler de söz verildiği gibi bundan dolayı evlerimizde kaldık. Mücadele şiddetlendiğinde Ahmed ve kardeşi Mahmud ve ailesi diğer kardeşinin iki katlı evine kaçtılar. Tabi ki onlar oraya daha iyi korunacakları umuduyla gitmişlerdi. ’’Hepsi evin bir odasına sığınmışlardı ve 3 aile toplam 18 kişiydiler. Fakat yanımızdaki evde bomba patladı ve ev yıkıldı hatta sığındığımız oda da yıkıldı 9 yaşındaki oğlum Yusuf ve kız kardeşim ve eşi ve oğulları ve yeğenim Hannan şehid oldular’’.
Musul’da yaşayan sivillere yönelik saldırıda ölenler Trump siyasetinin İslam düşmanlığına yönelik kurbanlarıdır. Amerika’nın kabul ettiği sivillere yönelik bu saldırılar Musul ve Rakka gibi yoğun nüfuslu bölgelere yapıldı ve çok sayıda sivil kayıplar oldu.
Ayrıca, Amerika’nın İslam’a karşı mücadelesi Irak ve Suriye üzerinde sınırlı kalmayacaktır. Tabi ki bunu Yemen, Afganistan, Somali ve Libya’da olduğu gibi dünyanın herhangi bir yerine dahil ederek uzatacaktır. Sonuç olarak, iktidardaki Trump’ın varlığı sayesinde acımasız ölümlerin sayısında bir artışa şahit olacaksınız. Müslüman dünyasının masum erkekleri, kadın ve çocukları şehid olacaktır.
Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem Kâbe’yi tavaf ederken şunları söyledi:«مَا أَطْيَبَكِ وَأَطْيَبَ رِيحَكِ، مَا أَعْظَمَكِ وَأَعْظَمَ حُرْمَتَكِ، وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ، لَحُرْمَةُ الْمُؤْمِنِ أَعْظَمُ عِنْدَ اللَّهِ حُرْمَةً مِنْكِ، مَالِهِ وَدَمِهِ وَأَنْ نَظُنَّ بِهِ إِلَّا خَيْرًا» “Sen ne güzelsin, kokun da ne hoştur. Sen ne kadar büyüksün, hürmetin de çok büyüktür. Muhammed’in nefsi elinde olan Allah’a yemin olsun ki, Allah katında müminin hürmet ve kıymeti senin hürmetinden daha büyüktür. Onun malını, kanını haram kılmış ve biz mümin hakkında ancak hayır düşünürüz.” (İbn Mace)
İslam ümmeti 28 Receb 1342 Hicri yılında, bundan tam 96 yıl önce sömürgecilerin eliyle Hilafet devletinin yıkılması sonucunda gece gündüz acı çekmeye devam etmektedir. Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devleti ancak İslam ümmetini korur ve korkuyu güvenliğe çevirir. Ve sadece bu çözüm kafirlerin yaptıkları cürümleri sonlandırır.
Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem şöyle buyurmaktadır:«إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ، فَإِنْ أَمَرَ بِتَقْوَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ وَعَدَلَ كَانَ لَهُ بِذَلِكَ أَجْرٌ، وَإِنْ يَأْمُرْ بِغَيْرِهِ كَانَ عَلَيْهِ مِنْهُم) “Şüphesiz ki imam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur. Eğer Aziz ve Celil olan Allah'tan korkmayı/ takvayı emreder, adalet yaparsa bundan dolayı onun için bir ecir söz konusudur. Eğer başkasıyla emredecek olursa bundan dolayı da onun aleyhine (günah kazanmak) söz konusudur.” (Müslim, 3428)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Soraya Emel Yesni