- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Küfür Tek Millettir!
Haber:
Başbakan Binyamin Netanyahu Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Hamas ile altıncı tur esir takasının tamamlanmasının ardından ABD Başkanı Donald Trump'ın varlığının Gazze Şeridi'ne ilişkin kararlarına verdiği “mutlak destekten” duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yorum:
Birincisi: Trump şu açıklamayı yaptı: “ABD'nin, Filistin-Gazze Şeridi topraklarını devralmasını öngören planına göre Filistinlilerin Gazze Şeridi'ne geri dönme hakkı olmayacak.”
Evanjelik Hıristiyan toplulukların Mesih'in inişi ve Armagedon savaşı ile ilgili kehanetleri konusunda dini eğilimli bir zihniyetin sahip olan bu başkan tutumlarında, ister Yahudi varlığının Kudüs ve Golan Tepeleri'ni ilhakını tanıma şeklinde olsun, ister Batı Şeria'dan geri kalanın %60'ını oluşturan "C" Bölgesi'ni ilhak ederek varlığı genişletme ve İslam'a ve ehline karşı başka bir savaş biçimi olarak Filistinlileri ülkelerinden tehcir etme şeklinde olsun bu kindar Haçlı zihniyetinin musallat olduğu ABD’nin çıkarlarına göre hareket ediyor; nitekim Trump, bu konularla da yetinmemekte, aksine Müslümanlarla ilgili tüm meselelere değinmektedir.
İkincisi:Trump'ın politikasının Netanyahu ve ekibini yatıştırmak için Yahudi çıkarlarını daha da ileriye götürmek olacağı açıktır; bu da Yahudi varlığına bazı büyük, yıkıcı ve tehlikeli silah anlaşmalarının sağlanmasına izin verdiğinde ve Müslümanların pahasına Filistin davasının sona erdirilmesine çalışarak Yahudilere istedikleri her şeyi gerçekleştirme fırsatı vermeye çalıştığında açıkça görülmüştür.
Varlıktaki bir şirkette iletişim ve halkla ilişkiler danışmanı olarak çalışan Mimi Beer, “Müslüman göçmenleri kabul etmesinin şehirlerini yeniden şekillendirdiğini, başlangıçta izlediği hoşgörü politikasının teslimiyete dönüştüğünü, birçok Avrupa hükümetinin sınırları içindeki aşırıcılıkla yüzleşmek istemediğini” ve bu hükümetlerin “siyasi hesaplara teslim olduğunu” belirterek Avrupa'ya saldırdı.
Aynı zamanda Mimi Beer, Filistinli “teröristleri” özgürlük savaşçıları olarak tasvir ederken Yahudi ordusunu “soykırımcı bir güç” olarak tanımlayan Avrupa'nın aksine, Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşünü Yahudi varlığı ve dünya için olumlu bir gelişme olarak görüyor.
Üçüncüsü: Bu savaş bize, Yahudi varlığının savaşta yalnız olmadığını, aksine onun arkasında, meydana gelen tüm katliam ve soykırımı görmezden gelen ABD liderliğindeki küfür ülkelerinden oluşan büyük bir ittifakın olduğunu göstermektedir; zira kâfir devletler arasındaki ilişki organik ve ayrılmaz olup Amerika'nın Yahudi varlığını koruma ve destekleme taahhüdü, Yahudi varlığına verilen örtü de dâhil olmak üzere Amerikan siyasi zihniyetinde derin köklere sahip olan bir meseledir.
Sonuç olarak:Bu tirana ve onun suç ortağı Netanyahu'ya rağmen, acı ve fedakarlıklar ne olursa zafer İslam'ın olacaktır. Nitekim İlk Müslümanların durumu şöyleydi; şayet zafer gecikirse, kendi nefislerine dönerler ve günahlarını ve hatalarını araştırırlardı; çünkü onlar, Allah'ın vaadinin asla boşa çıkmayacağından emindiler. Bu yüzden şayet muzaffer olamazlarsa bu, günahları nedeniyle olabilirdi.أَوَلَمَّا أَصَابَتْكُمْ مُصِيبَةٌ قَدْ أَصَبْتُمْ مِثْلَيْهَا قُلْتُمْ أَنَّى هَذَا قُلْ هُوَ مِنْ عِنْدِ أَنْفُسِكُمْ إِنَّ اللهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ “(Bedir’de düşmanlarınıza) verdiğiniz iki misli zarar, (Uhud’da) kendi başınıza gelince: “Bu musibet de nereden?” diye soruyorsunuz, öyle mi? Rasulüm de ki: “Elbette kendi yaptıklarınız yüzünden!” Şüphesiz Allah’ın her şeye gücü yeter.” [Al-i İmran 165]İslam Devleti yokken ve Allah'ın Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünneti askıya alınmışken Müslümanlara karşı başka hangi günah ve suç işlenebilir ki?! Zira eğer Müslümanların bir devleti olsaydı, kafirler ona saldırmaya cesaret edemezlerdi.O halde İslam ümmeti, devletinin yokluğunun ciddiyetinin bilincine varıp onun için çalışacak ve böylece kendisini zillet ve aşağılanmadan kurtaracak mı?
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhakim Abdullah