Haber-Yorum

Arap Grubu Trump'ın Gazze Halkını Yerinden Etme Planını Reddediyor

Ancak Yahudi Varlığının Gazze'yi Halkının Başına Yıkması İçin Açık Kapı Bırakıyor!

Haber:

Arap Grubu Başkanı Tarık El-Banai, 14 Şubat 2025 tarihinde New York'taki BM merkezinde düzenlenen basın toplantısında şunları söyledi: “Gazze'deki Filistinlilerin yerinden edilmesi kesinlikle reddedilmelidir. Arap Grubu, işgal altındaki topraklardan korunan nüfusun zorla taşınmasını sebep ne olursa olsun yasaklayan, 1949 tarihli Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin 49. maddesinin açık bir ihlalini oluşturan bu tür bir yerinden edilmeyi kategorik olarak reddediyor.”

Yorum:

Bazı insanlar, sözde Arap Grubunun Trump'a yanıt olarak halkını yerinden etmeden Gazze'yi yeniden inşa edilmesine yönelik sunduğu son önerisini övdüler; zira bu öneri, Ürdün Kralı Abdullah'ın aşağılayıcı teslimiyetiyle açık bir tezat oluşturuyor.Ancak daha yakından incelendiğinde, bunun stratejik bir şaşırtmaca olduğu görülmektedir.Görünürde girişim, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze halkını yerinden etme ve onları Mısır ve Ürdün'e gönderme planına karşı koymayı hedefliyor ki bu plan, etnik temizlik olarak geniş çapta kınanmıştır.Ancak Yahudi politikacılar arasında egemen olan duygu ve Amerika'nın sabit desteği göz önüne alındığında, Arap Grubu'nun önerisi, ya Trump'ın Kral Abdullah'ın önünde tehdit ettiği gibi ya da Arap Grubu'nun yüzsuyunu korumak için yaptığı ve kalıcı transferi reddeden ve Gazze'nin yeniden inşasından bahsederken yıkımını durdurmak için hiçbir şey yapmayan açıklamasının ardından bir varsayım olarak, Arap yöneticilerin aslında halkını bir şekilde yerinden etmek amacıyla Gazze'nin yıkımını zımnen destekledikleri sinsi gerçeği gizleyen bir paravan işlevi görmektedir!

Yahudi varlığının siyasi söylemi, giderek daha fazla Gazzelilerin başka bir yere yerleştirilmesi fikrini benimsiyor.

Maliye Bakanı Betzalel Smotrih, özellikle açık sözlü davrandı; zira varlığının Gazze'yi işgal etmesini ve 2,2 milyon sakinin yarısının iki yıl içinde göç etmeye teşvik edilmesini önerdi.Benzer şekilde sözde Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de Filistinlilerin Gazze'den “gönüllü göçe” teşvik edilmesi çağrısında bulundu;bu da Gazze'yi halkından boşaltmak için sistematik bir çaba gösterildiği anlamına gelmektedir.Ertesi gün Smotrich, Gazze'nin yıkımı tamamlandıktan sonra bir miktar para atmayı teklif etmek gibi bir cesaret gösterisinde bulunan Arap grubundan yararlanarak şunları söyledi: “Gazze'den göç süreci önümüzdeki haftalarda başlayacak ve Gazze sakinleri önümüzdeki on ila on beş yıl içinde Gazze'de aradıkları hiçbir şeyi bulamayacaktır.Savaşmaya geri dönmemizin ve Gazze'nin tamamının Cebaliye gibi görünmesinin ardından orada kesinlikle aradıkları hiçbir şey olmayacaktır.”

Arap liderler yeniden yapılanmadan bahsederken, bazıları cesurca Trump'ın planını kabul etmeyeceklerini iddia ediyor;oysa onlar, tamamen Yahudi varlığını destekliyorlar.ABD yönetiminin, mevcut ateşkesin sona ermesinin ardından yıkıcı saldırılarını sürdürmesi için Yahudi varlığına yeşil ışık yaktığını ve onun katil rejiminin nihai zaferi elde etme ve bunu gerçekleştirmek için hava kuvvetlerine en büyük bombaları tedarik etmeye yeniden başladığına dair söylemini idrak etmelerine rağmen Arap liderler, Gazze'nin geleceğinin Hamas olmadan başlayacağını söylemeye devam ediyorlar.Bu bağlamda onlar, Yahudi varlığıyla tamamen bir uyum içindedirler.Meseleyi biraz daha fazla düşündüğümüzde, Trump'ın halkı olmadan bir “Gazze Rivierası” yapmaya yönelik çirkin planı ile Arap Grubu'nun planı arasındaki tek farkın, Trump'ın Gazze halkını çıkarmak için hiçbir pratik yol sunmaması olduğunu görüyoruz; bu arada Arap Grubu oturacak ve etnik temizlik bir sonraki pratik çözüm haline gelinceye kadar Yahudi varlığının yıkıcı yeni saldırısını izleyecektir.

Temelde siyasi ve askeri gerçekleri ele almadan yeniden yapılanmaya odaklanmak yoluyla Arap grubu, Yahudi varlığının yıkımını yoğunlaştırmasını beklemek dışında Gazze halkı için herhangi bir çözüm sunmayacaktır. İslam ümmeti bu komployu ve bu hain ve ajan yöneticilerin yüzyıldır sürdürdükleri aldatma şölenini fark ettiğinde, işte o zaman onların sonu gelecek ve İslam tarihi yeni bir geleceğe doğru yürüyüşüne devam edecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Abdullah Rubin