Medya, halkı Londra Planı ve İslamabad Yürüyüşü tartışmalarına çekme çabasında. Bu planlar ve siyasi manevralar halkın sorunlarını çözemez. Çözeceğine dair en ufak bir umut yok. Maryam Aurangzeb, Shahbaz Gül veya Rana Sanaullah’ın söylem ve retorikleri, insanları Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in saf mesajından saptırmak için Rüstem ve İsfendiyar’ın hikâyelerini okuyan Kureyş’in lideri Nadr bin Haris’in söylemine benzemekte. Medya, gerçek sorunları gündeme getirmiyor. Londra Planı’ndan sonra elektrik, petrol ve gaz fiyatları artmayacak mı? IMF reçetelerine sırt dönülecek mi? Bilawal Butto, yeni talimatlar almak için ABD’ye gitmeyecek mi? Rupi, dolar karşısında düşmeye devam etmeyecek mi? Elektrik kesintileri bitecek mi, elektrik ucuzlamaya başlayacak mı? Sübvansiyonlar devam edecek mi? Keşmir meselesi mezara gömülmeyecek mi? Tabii ki hayır. Medya, halkı hükümet ile muhalefet arasındaki ucuz atışmalarla oyalıyor ki halk gerçek sorunları tartışmasın.

İmran Han, erken seçim sonrasında hükümete gelse IMF’ye gitmeyeceğini söyleyebilir mi? Amerika için açık tutulan “Bulvar” hava ikmal hattını kapatacağını açıkça iddia edebilir mi? Halka artık kredi ‘paketleri’ ne başvurmayacağı sözünü verebilir mi? Keşmir’i kurtarmak için cesur ve yetenekli ordumuzu seferber edeceğine dair söz verebilir mi? Tabii ki hayır. Muhalefet gibi elbette hayır. Gruplar, Pakistan’ın gücü ve kaynaklarını kimin kontrol edeceğinin ucuz atışmasını yapıyorlar. Bu iki fraksiyon uygulanabilir seçenek değildir; halkın derisini sadece canlı canlı yüzüyorlar!

Ey Pakistan Müslümanları! Bu iki grubu da reddedin çünkü demokrasi kölelikten, zilletten ve sömürgecilikten başka bir şey değil. İnşallah Pakistan’da kurulacak Hilafet, Müslümanların enerji zengini ülkelerini tek bir devlette birleştirecek, böylece büyük maliyetlerle petrol ithal etmek zorunda kalmayacaktır. İslam’a göre petrol, gaz ve elektrik kamu malıdır, bu nedenle makul bir fiyata veya sadece maliyetine halkın hizmetine sunacaktır. Hilafet, İslam’a aykırı doğrudan ve dolaylı tüm vergileri ortadan kaldıracak, böylece insanların ve işletmelerin rahat bir nefes almalarını sağlayacaktır. Yoksul ve borçludan vergi almayacak, tarım mahsullerinden haraç, nisap miktarına ulaşan ticaret mallarından zekât alacaktır. Hilafet, üç trilyon rupilik faiz ödemelerini kaldıracak ve insanlara bakmak için fon sağlayacaktır. İktidarları sırasında bu borçları alan yozlaşmış yöneticilerin mallarından bu borçların anaparasını ödeyecek ve bu yasadışı borçları geri ödeme yükünü insanlara yansıtmayacaktır. Hilafet, Keşmir’i ve İlk Kıble’yi kurtarmak için orduları seferber edecek, kardeşlerimize zulüm ve baskı yapan Modi ve yandaşlarını perçemlerinden yakalayacak, Yahudi varlığını ortadan kaldıracaktır.

Ey Müslümanlar! Hilafet, ümmetin yeniden dünya sahnesine çıkmasını sağlayacaktır. Demokrasi, güç grupları arasında ucuz bir mücadeleden başka bir şey değil. Hadi Pakistan ordusundaki yakınlarınızdan Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret talep edin.