- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fıkhî” Sorularına Verilen Cevaplar Silsilesi)
Soru-Cevap
Mürtedler, Mürtedlerin Çocukları ve Kafirlerin Küçük Çocukları Hakkındaki Hükümler
Refik Ahmed Ebu Cafer’e
Soru:
Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.
Faziletli Şeyhim, cevaplamanızı rica ettiğim bir sorum olacak:
Mürtedin çocukları hakkında sorulduğunda Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in onlar ateştedir şeklindeki kavli arasında bir çelişki yok mudur? Başka bir rivayette Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sahbihi’nin dediği veya Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in dediği gibi onlar ve babaları ateşdedir. Bu, Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in, رُفِعَ الْقَلَمُ عَنْ ثَلَاثٍ... “Üç kişiden kalem kaldırılmıştır…” dediği ve bunlardan birinin de ...وَعَنِ الصَّبِيِّ حَتَّى يَحْتَلِمَ “Buluğa erinceye kadar çocuktan…” olduğunu zikrettiği kavliyle çelişmiyor mu?
Cevap:
Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.
1- Mukaddime’nin 7. Maddesinde şöyle geçmektedir: [Bu maddenin (c) fıkrasına gelince; İslam, geri dönmediğinde öldürülmesi de dahil mürtet için birtakım hükümler koymuştur. Bu da Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]’in şu kavlinden dolayıdır: مَنْ بَدَّلَ دِينَهُ فَاقْـتُلُوهُ “Her kim dinini değiştirirse onu öldürün.” [el-Buhari, İbn-u Abbas’tan rivayet etti]…
Bu, mürtedin kendisi açısındandı. İslam üzerine doğmayan çocuklarına gelince; yani bir Müslüman mürtet olduğunda öldürülmez ve Nasrani veya Yahudi veya müşrik olması gibi döndüğü din üzerinde kalarak bu şekilde devam eder ve o bu hal üzere iken Nasrani veya Yahudi veya müşrik çocukları olursa çocukları mürtet sayılıp onlara mürtet muamelesi mi yapılır yoksa üzerine doğdukları dinin ehli gibi mi sayılırlar? Bunun cevabı şöyledir: Mürtedin irtidad etmeden önce doğan çocukları kesinlikle Müslüman sayılır. Eğer irtidadında babalarına tabi olurlarsa onlara mürtetlere muamele edildiği gibi muamele edilir. Ancak irtidad etmesinden sonra kafir veya mürtet bir eşten çocukları olursa onlar kafir sayılırlar mürtet sayılmazlar. Dolayısıyla onlara üzerine doğdukları din ehline muamele edildiği gibi muamele edilir. Dolayısıyla da küfründen sonra mürtedin kafir veya mürtet bir eşinden doğan herkes onun küfrü ile mahkum edilir. Çünkü o, kafir ebeveynden doğmuştur. Eğer ebeveyn Yahudi veya Nasrani, yani ehl-i kitaptan olurlarsa onlara ehl-i kitaba muamele edildiği gibi muamele edilir ve müşrik olurlarsa müşriklere muamele edildiği gibi muamele edilir. Çünkü İbn-u Mesud’dan şu hadis rivayet edilmiştir: أَنَّ النبيَّ صلى الله عليه وسلم لَمَّا أَرَادَ قَتْلَ أَبِيكَ (عقبة بن أبي معيط) قَالَ مَنْ لِلصِّبْيَةِ قَالَ النَّارُ “Sallallahu Aleyhi ve Sellem, babanı -Ukbe İbn-u Ebî Muit’i- öldürmek istediğinde dedi ki: “Çocuklara ne var?” Sallallahu Aleyhi ve Sellem dedi ki: “Ateş.”[Ebû Davud ile el-Hakim rivayet edip sahih dedi ve ez-Zehebi de muvafakat etti] ed-Darukutni’nin rivayetinde ise şöyle geçmiştir: النَّارُ لَهُمْ وَلأَبِيهِمْ “Onlar ve babaları için ateş var.” Çünkü Sahih-il Buhari’de cihat kitabının Ehl-id Dâr babında şöyle sabit olmuştur: İbn-u Abbas’tan o da es-Sa’b İbn-u Cusame’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: مَرَّ بِيَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم بِالأَبْوَاءِ - أَوْ بِوَدَّانَ - وَسُئِلَ عَنْ أَهْلِ الدَّارِ، يُبَيَّتُونَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ فَيُصَابُ مِنْ نِسَائِهِمْ وَذَرَارِيِّهِمْ، قَالَ صلى الله عليه وسلم: هُمْ مِنْهُمْ “Nebi [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], Ebva -veya Veddan’da bana uğramıştı. Kendisine gece baskını yapılan müşriklerin ev halkı soruldu. Çünkü bu baskınlarda onların kadınları ve çocukları da isabet alıyordu. Dedi ki: “Onlar da onlardandır.” Dolayısıyla kafir ebeveynden doğan herkes kafir sayılır ve hükmü kafirlerin hükmü gibidir. Buna göre İslam’dan irtidad edip Dürzi, Bahai ve Kadyani gibi gayri İslami bir fırka haline gelenlere mürtetlere muamele edildiği gibi muamele edilmez. Çünkü irtidad edenler onlar değildir ki onlara mürtetlere muamele edildiği gibi muamele edilsin. Bilakis irtidad edenler onların atalarıdır ve onlar kafir ebeveynden doğmuşlardır. Dolayısıyla onlara küfürle hükmedilir ve kafirlere muamele edildiği gibi muamele edilir. Mademki bu kimseler, ehl-i kitap dinlerinden bir dine, yani Nasraniliğe veya Yahudiliğe dönmediler o halde onlara müşriklere muamele edildiği gibi muamele edilir. Mesela kestikleri yenmez ve kadınlarıyla evlenilmez. Çünkü gayrimüslimler ya ehl-i kitaptan sayılırlar ya da ehl-i kitap dışından -yani müşriklerden- sayılırlar bunların bir üçüncüsü yoktur. Bunun içindir ki Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], Hasan İbn-u Muhammed İbn-ul Hanefi’nin rivayet ettiği şu hadiste Hacer Mecusileri hakkında şöyle demiştir: فَمَنْ أَسْلَمَ قُبِلَ مِنْهُ، وَمَنْ لَمْ يُسْلِمْ ضُرِبَتْ عَلَيْهِ الجِزْيَةُ، غَيْرَ نَاكِحِي نِسَائِهِمْ وِلاَ آكِلِي ذَبَائِحِهِمْ “Kim Müslüman olursa ondan kabul edilir. Kim de Müslüman olmazsa ona cizye koyulur. Onların kadınlarıyla nikahlanılmaz ve kestikleri yenilmez.” [Hafız, ed-Diraye’de Abdurrezzak ile İbn-u Ebi Şeyba’nın tahric ettiğini ve isnadı ceyyid mürsel olduğunu söyledi] Lübnan’daki Şihap ailesinin durumunda olduğu gibi İslam’dan irtidad eden ve Nasrani olanların zürriyetine gelince; bunların babaları Müslümandı Nasraniliğe döndüler ve zürriyetleri Nasranilik dini üzerine gelmiştir. Bu kimselere ve benzerlerine ehl-i kitaba muamele edildiği gibi muamele edilir.] Bitti.
Buradan kafir ebeveynden doğan çocukların, Müslüman olmadıkları sürece babalarının dinine göre muamele göreceklerine dair hüküm açığa çıkmaktadır…
Daha önce 22/07/2011 tarihinde buna benzer bir soruya cevap vermiştim ve cevapta aşağıdaki şekilde geçmektedir:
[Bir çelişki yoktur; birincisi, kafirlerin küçük çocukları şayet küfürleri üzere ölürlerse, soruda bahsetmiş olduğunuz İbni Mesud ve İbni Abbas’ın iki hadisinde olduğu gibi kâfir ebeveynden doğan herkes kâfir sayılır ve onun hükmü kâfirlerin hükmü gibidir; doğal olarak bu, buluğa ermeden ve Müslüman olmadan önce kâfir olarak ölmeleri durumunda geçerlidir…
Ebu Davud’un hadisi ise Müslümanlara mahsustur; dolayısıyla Müslümanlardan olan bir çocuk buluğa erdiğinde şerî hükümlerle mükelleftir; uyanıncaya kadar uyuyan ve aklî dengesi yerine gelinceye kadar deli de aynı şekildedir…] Bitti.
Hakeza iki durum arasında bir çelişki yoktur, bilen ve hüküm verenlerin en hayırlısı Allah’tır.
3- Bu hükmün dünya ile sınırlı olduğunu, ahiretteki hükümlerinin ise Allah’a ait olduğunu söyleyen bazı görüşlerin de olduğu bilinmektedir ki bu görüşlerden bazıları şunlardır:
a- Nevevi, Sahih-i Müslim’in şerhinde “C:12, S:55” şöyle diyor: [Kafirlerin çocuklarının dünyadaki hükmü, babalarının hükmü gibidir. Ahirete gelince; buluğa ermeden önce ölmeleri durumunda onlar hakkında üç mezhebin görüşü vardır; doğru olan onların cennete olduğu, ikincisi ateşte olduğu ve üçüncüsü de onlar hakkında hiçbir şeyin kesin olmadığı şekildedir. “Bakınız: El-Hatib Ala Metni Ebi Şuca, C:2, S: 256”].
b- Neylu’l Evtar (11/465)
[Çocuk küfürde ebeveynine tabidir, onlardan herhangi biri İslam’a girerse mümeyyiz olanın İslam’ı geçerlidir bölümü-3224- (Ebu Hureyra’dan Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: مَا مِنْ مَوْلُودٍ إلَّا يُولَدُ عَلَى الْفِطْرَةِ، فَأَبَوَاهُ يُهَوِّدَانِهِ وَيُنَصِّرَانِهِ أَوْ يُمَجِّسَانِهِ، كَمَا تُنْتَجُ الْبَهِيمَةُ جَمْعَاءَ هَلْ تُحِسُّونَ فِيهَا مِنْ جَدْعَاءَ؟ “Hiçbir doğan çocuk yoktur ki, fıtrat üzere doğmuş olmasın. Sonra onu annesi, babası Yahudileştirir; Hıristiyanlaştırır ve mecûsileştirirler. Tıpkı bir hayvanın eksiksiz ve azaları yerli yerinde bir hayvan doğurduğu gibi. Bu hayvanda hiçbir kesik aza hissediyor musunuz?” Sonra Ebu Hureyra, (isterseniz şu ayeti okuyun) dedi: فِطْرَةَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ النَّاسَ عَلَيْهَا “O fıtrata ki, Allah insanları onun üzerine yaratmıştır.” [Rum 30] Müttefekun Aleyh. Yine müttefekun aleyh olan bir rivayette şöyle dediler: Ey Allah’ın Rasulü, onlardan çocukken ölenler hakkında ne dersiniz? Allah’ın Rasulü şöyle dedi: اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا كَانُوا عَامِلِينَ “Allah onların ne işleyeceklerini en iyi bilendir.”) Ebu Hureyra’nın hadisi, kâfirlerin çocukları doğduklarında onlara İslam ile hükmedileceğine, eğer çocuk kendisini ebeveyni olmaksızın Daru’l İslam’da bulursa onun Müslüman olacağına dair delildir; çünkü çocuk, ebeveyni nedeniyle Yahudi, Hıristiyan veya Mecusi olmaktadır; dolayısıyla o ikisi (ebeveyni) olmadığı takdirde, doğduğu şey üzere kalır ki o da İslam’dır.
Allah’ın Rasulü’nün şu kavline gelince: اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا كَانُوا عَامِلِينَ “Allah onların ne işleyeceklerini en iyi bilendir.” Bu, çocukken ölmeleri halinde kafirlerin Allah katındaki hükümlerinin belli olmadığına, aksine şayet yaşamış olsaydı yapacağı ameline göre muamele göreceğine dair delildir.] Bitti.
Tüm bunlara göre bizim görüşümüz, (1.2)’de belirtilendir. Bilen ve hüküm verenlerin en hayırlısı Allah’tır.
Kardeşiniz Ata İbn Halil Ebu Raşta |
H. 14 Rabiu’l Âhir 1444 M. 08/11/2022 |
Cevaba, Emir’in (Allah onu korusun) web sitesinden bağlanabilirsiniz:
https://archive.hizb-ut-tahrir.info/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/4299/