Pazartesi, 03 Ramazan 1446 | 2025/03/03
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hak Geldiğinde Batıl Yok Olmaya Mahkumdur!

بسم الله الرحمن الرحيم

Hak Geldiğinde Batıl Yok Olmaya Mahkumdur!

İman ile küfür, hak ile batıl arasındaki çatışma, Allah’ın Adem Aleyhisselam’ı yaratmasından itibaren başladı ve kıyamet gününe kadar da devam edecektir.Kâfirlerin ve ajanlarının bugün dosdoğru dine karşı yürüttükleri savaş yeni bir şey değildir. Kâfirler her zaman Allah'a ve O'nun dinine karşı savaşmışlardır; zira Peygamberleri yalanladılar, hatta onları öldürecek kadar ileri gittiler. Sonunda kâfirler, bu dünyada aşağılandılar ve ahirette ise onları acı bir azap beklemektedir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ الَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللّهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيِّينَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَيَقْتُلُونَ الِّذِينَ يَأْمُرُونَ بِالْقِسْطِ مِنَ النَّاسِ فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, haksız yere peygamberlerin canlarına kıyanlar ve adaleti emreden insanları öldürenler (yok mu), onları elim bir azapla müjdele!” [Al-i İmran 21]

Kâfirler geçmişte Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in risaletiyle, çeşitli şekillerde ve şiddetli bir şekilde mücadele etmişler, onu yalanlamışlar, ona komplolar kurmuşlar, onu yalanlamakla yetinmemişler, bilakis kavimlerini ona taş atmaları için kışkırtmışlar ve birkaç kez de onu öldürmeye çalışmışlardır.

Bugün hak ile batıl arasındaki çatışma, tüm dünyada olduğu gibi Kırgızistan'da da devam etmektedir.Zira Ulusal Güvenlik Devlet Komitesi, Kırgızistan'da Hizb-ut Tahrir gençlerinin tutuklandığını ve parti temsilcilerinden birini, geniş çaplı dolandırıcılık operasyonları işlediği suçlamasıyla uluslararası arananlar listesine alındığını duyurmuştur. Hükümet, bu tür yalan iddialarla Hizb-ut Tahrir gençlerini toplum nezdinde çok korkunç suçlular olarak göstermeye çalışmaktadır.

Nitekim partiye (Hizbe) yönelik yalan suçlamalar, özellikle geçen yılın sonunda “Din ve Dini Kuruluşlar Özgürlüğü” yasasına karşı yürütülen kampanyanın ardından başlamıştır;zira parti, bu yasayla ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak ve imamlara, yargıçlara ve genel olarak Müslümanlara açıklamak için bir kampanya başlatmıştır. Bunun üzerine güvenlik güçleri, çeşitli illerde bu kampanyaya katılan onlarca genci tutuklamıştır.Tutuklanan gençlere, en kötü işkence türleri ve şiddetli elektrik şokları uygulanmıştır.Tutuklamalar ve baskılar herhangi bir sonuç vermede başarısız olunca, kendilerini Müslüman olarak gören bu zalimler partiye karşı iftiralar ve yalan suçlamalar kampanyası başlatmışlardır.Özellikle de partiyle hiçbir bağlantısı olmayan kişileri tutuklayarak, sosyal medyada yaptıkları provokatif paylaşımlarla bu kişileri partiye mensupmuş gibi göstermeye çalışmışlardır.

Tabii ki bu çabalarıyla herhangi bir sonuca ulaşamayacaklardır!Çünkü Kırgızistan halkı, İslamlarına geri dönmeye ve onu fikri temelde derinlemesine öğrenmeye giderek daha fazla istekli bir hale gelmiş olup hak ile batılın arasını ayırt edebilmekte ve artık hükümetin başvurduğu bu tür kirli oyunlara inanmamaktadır.Özellikle de parti, İslam'ı yeniden hayata döndürmek için faaliyetlerini bir an olsun durdurmadığı gibi zalimin zulmünden ve hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmamaktadır.Kerimov'un hapishanelerindeki kanlı baskılar nedeniyle şehit olan ve sakat kalan binlerce kardeşimizin hikayesi, bunun en iyi kanıtıdır.

Hükümetin şu meseleyi çok iyi anlaması gerekiyor. Zira Ebu Hureyre Radıyallahu Anh’dan, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ، دَمُهُ، وَمَالُهُ، وَعِرْضُهُHer Müslümanın kanı, malı ve ırzı, başka bir Müslümana haramdır.” [Müslim] Bu nedenle ey uygulama konumunda olan yetkililer! Kapitalistlerin emirlerine uymayın, aksine Allah'ın dinine uyun;çünkü batıl, asla hak ile çatışamayacaktır. Bu, Allah’ın takdir ettiği bir şeydir. Bu nedenle tutuklamalar ve yalan suçlamalar Hizb-ut Tahrir gençlerini faaliyetlerinden asla caydıramayacak; aksine bu tür önlemler onları hedeflerini gerçekleştirmeye teşvik edecektir! Çünkü bizler, Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hadisine yürekten inanıyoruz; zira şöyle buyurmuştur: لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي عَلَى الدِّينِ ظَاهِرِينَ، لِعَدُوِّهِمْ قَاهِرِينَ، لَا يَضُرُّهُمْ مَنْ خَالَفَهُمْ إِلَّا مَا أَصَابَهُمْ مِنْ لَأْوَاءَ حَتَّى يَأْتِيَهُمْ أَمْرُ اللهِ وَهُمْ كَذَلِكَÜmmetimden bir taife bu din (hak) üzere galip olmaya düşmanlarını yenmeye devam eder. Onlara muhalefet edenler onlara zarar veremezler. Ancak onlara isabet eden yaşam sıkıntıları hariç. Ta ki onlara Allah’ın emri gelinceye kadar onlar bu hal üzere olurlar.” [Ebu Davud ve Ahmed]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mümtaz Maveraünnehrî

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER