Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Selefi Vaiz: “Her kim Sisi’ye biat etmeden ölürse cahiliye ölümü üzere ölmüştür.”

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

Selefi Vaiz: “Her kim Sisi’ye biat etmeden ölürse cahiliye ölümü üzere ölmüştür.”

HABER:

Selefi vaiz Hüseyin Mutave, Mısır Cumhurbaşkanı Abdul Fettah el-Sisi'nin Şer-i bir veliyül emir olduğunu ve onun hükmünden ne fiili ne kavli hatta ne de kalple çıkmanın caiz olmadığını iddia etti: “Sisi Şer-i bir veliyül emir mi?” sorusuna yanıt olarak dedi ki: Evet, Ehli Sünnet vel-Cemaat tarafından onaylanmamış sandığı devralmasına rağmen, ülke kurumlarıyla onu benimsedi ve işler onunla yoluna girdi, bu nedenle Şer-i bir veliyül emirdir ne fiili ne de kavli hatta ne de kalple ima ederek yönetiminden dışarı çıkmak caiz değildir, dedi. Bu ispatlar İmam Ahmed’in sünnet usulünde ve Tahavi’nin akidesinde sabittir. “Sisi'ye beyat etmeyenler cahiliye ölümüyle mi ölür?” sorusuna yanıt olarak da evet, dedi. Ve her yerde dağılmış kargaşayı gördükten sonra, iddiasını Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in hadisine dayandırdı: «من مات وليس في عنقه بيعةً مات ميتةً جاهليةً» “Her kim boynunda biat olmaksızın ölürse cahiliye ölümü üzere ölmüştür.” (Vatan sitesi)

YORUM:

Son zamanlarda Sisi’yi öven ve onda olmayan özellikleri varmış gibi gösteren haberler arttı. Bu tür haberler ilk değil ve muhtemelen de sonuncusu olmayacaktır. Birkaç gün önce bazı iddia sahipleri yeni bir yalan iddia ortaya attılar. İddia edildiğine göre Sisi’nin “Secde eder halde doğduğu ve sadece kısa bir süre ağladığı ve çevresindeki insanlara gülümsediğini” belirttiler. O dönemde bazıları da bunun büyük bir adam olacağını söylemişlerdi. Sisi hakkında övgüler o kadar çoktu ki sadece onun bir Nebi ve Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın veli kullarından bir veli olduğunu söylemedikleri kalmıştır! Münafıklardan birinin bunu iddia etmesi halinde hiç kimse buna şaşırmaz ve itibar da etmez. İnsanlar artık utanmıyor. Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem bu konuda şöyle buyurmaktadır: «إن لم تستحي فاصنع ما شئت» “Eğer Utanmıyorsan dilediğini yap’’

Bütün bunlar Sisi hakkında söyleniyor. Halbuki onun durumu herkesçe malumdur. Zira O zalim, tağut ve Amerika’nın ucuz bir kuklasıdır ve Şer-i bir yönetici asla değildir. Bunlarla birlikte Onun yöneticiliği Allah Subhanehu ve Teâlâ katında geçersizdir. Sisi ümmetin seçtiği bir lider değil, O darbeyle otoriteyi gasp etmiştir. Bu gaspçı lider Müslümanları öldürdü ve aşağılamak suretiyle ülkede fesad çıkardı. Mısır’da Müslümanlar üzerine açık küfür uyguluyor. O da Mısır’ı yöneten bütün geçmiş tağutlar gibi Müslümanları demir yumrukla yönetiyor. Sisi için kim müspet konuşursa, ona deriz ki: senin hakkında konuştuğun kişi herkes tarafından çok iyi bilinen bir kişidir. Hatta kör insanlar bile onun pisliğini gördü ve sağır bile onun pisliğini duydu.

Ama asıl inciten korkunç durum ise; vaiz ve alim diye adlandırılan zevatlar, bu tağutların karşısında durup, hak sözü söylemek yerine onlara dalkavukluk edip onlarla karşı seslerini çıkarmadıklarını görüyor olmamızdır. Makam ve koltuklarını kaybetmeme adına ve hapishanelere girmekten korktuklarından dolayı, nassları tevil (eğip büktüklerini) ettiklerini biliyoruz. Ayrıca mevcut tağutların Şer-i bir yönetici olmadıklarını ve İslam’ı uygulamadıklarından dolayı bu yönetimi değiştirmek için sadık Müslümanlarla birlikte çalışmaktan kaçtıklarını görüyoruz. Müslümanların rıza ve seçimle beyat ettiği Şer-i halifeye itaati emreden hadisleri konumundan düşürerek, bu hadisleri bu zamanın tağutları için uzlaştırmaya çalışıyorlar! Yazıklar olsun sizin gibi vaizlere ve alimlere!

 Dünya hayatı sizi aldattı ve bu tağutlar için ahiretinizi dünya hayatına sattınız. Ümmeti dalalete sürüklediniz, yöneticilere marufu emredip ve münkeri nehyetmeyi kerih gördünüz. Hatta onlara yanılmazlık ve kutsallık vasfı verdiniz. Ama bu durum fazla uzun sürmeyecek ve Allah Subhanehu ve Teâlâ Ahiretten önce dünyada yapmış olduğunuz bu pis amellerinizi yüzünüze vuracaktır. Şunu da iyi biliniz ki, Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın dinini bozma girişiminiz işe yaramayacaktır. Ümmet sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyor bilakis daha bilinçli bir şekilde olanları görüyor ve duyuyor. Bu bağlamda içinizdeki münafıkları ve muhlisleri de iyi biliyor. Eğer Müslümanların saflarına geri dönmezseniz Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem efendimizin buyurmuş oldukları gibi hüsrana dûçar kalacaksınız. Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem şöyle buyurmuştur: “Her kim biat etmeden ölürse cahiliye ölümü üzere ölmüştür.”

Her kim de Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem’in meselesi sahiplenirse bu hüsrandan berîdir.  Yapılması gereken amel tağutları temizlemek ve Şer-i Râşidi bir Halife nasp etmek ve ona beyat etmek için çalışmaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi adına

Muhammed Ebu Hişam

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER