Haber – Yorum

Eğitimde Sorun TEOG Değil Laik Eğitim Sistemidir

Haber:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lazım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı. Okursun, sene içinde notların bellidir, bu notlarınla beraber yürürsün. Gelirsin üniversite sırasına, orada da girersin üniversite imtihanlarına. Üniversite imtihanında da sosyalde, sayısalda başarı durumun neyse bu başarıya göre girmen gereken yer nereyse girersin.” dedi. (Haberler)

Yorum:

Cumhuriyet kurulduğundan bugüne belki de en fazla sıkıntı yaşanan alanlardan bir tanesi de eğitim ve öğretim konusudur. Son 15 yılda Ak parti iktidarları eğitim ve öğretim konusunda defalarca değişiklikler yaptı. Ancak değişen hiçbir şey olmadı. Eğitim sistemi, süreleri, yeni sınavlar ve hatta müfredat değişiklikleri dahi eğitim sisteminde istenen başarıyı getiremedi. Eğitim ve öğretim konusundaki başarısızlığın varlığı konusunda tüm kesimler aynı fikirde buluştular. Cumhurbaşkanının açıklaması ile bu konu yeniden gündeme geldi. TEOG ne zaman kalkacak? TEOG kalkacaksa yerine hangi sınav sistemi gelecek? Sorun TEOG’la bitecek mi? Bu ve buna benzer sorular soruldu cevaplar arandı.

Ne garip bir durumdur ki bugün TEOG kaldırılsın diyen Cumhurbaşkanın iktidarları döneminde bu sistem çözüm olarak getirilmiştir. Bundan sonra getirilecek sistem ise henüz belirsizdir. Ancak köklü bir değişiklik yapılmadığı sürece bundan önceki değişikliklerde olduğu gibi başarısızlık malum bir netice olacaktır.

Peki, eğitimdeki sorun sadece TEOG mudur? Maalesef evet diyemiyoruz! En son üniversite sınavlarını kazanan öğrencilerin çoğu bir üniversiteyi kazanamadı. Kazananların 322.000 tanesi de üniversitelerin açtığı kontenjanları tercih etmedi. Sadece sınavlara girenlerin değil sınavları yapanların (Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu) da neyi neden tercih ettiğini bilmediği bir ortamda tek öğretim görevlisi olan yüksek harcamaların yapıldığı Fakülteler, yüksekokullar açıldı. Popülist yaklaşımcı, siyaset malzemesi olan yatırımlar binaların ve diplomaların sayısını artırsa da şahsiyetli insanları inşa edemedi. Sonuçta yüz binlerce işsiz arasında en fazla oran üniversite diploması alanlardan oluştu.

Eğitim ve öğretim sistemi laik, demokratik esaslara dayandığı sürece milyonlarca öğrencinin sorunları devam edecektir. Alınan kararlar, yapılan değişiklikler, icat edilen sınavlar, açılan yeni dershaneler, fakülteler, yüksekokullar, teşvikler, burslar; İslami eğitim sistemi olmadığı sürece İslam şahsiyetine sahip nesiller yetiştirmeye yetmeyecek. Çünkü bugünkü eğitim sistemi İslam’a uygun değildir. Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in "وَإِنَّمَا بُعِثْتُ مُعَلِّمًا" “Allah beni bir muallim (öğretmen) olarak göndermiş bulunuyor.” (İbn Mace) ifadesi ile izah ettiği kendisine vahiy edilen İslam nizamının tatbik edilmesi ancak sorunları çözecektir.

Batıdan ithal edilmiş anlayış ve uygulamalar çözümün değil sorunun kaynağıdır. İslam bütün konularda çözümler sunduğu gibi eğitim ve öğretim konusunda da toplumu kalkındıracak köklü çözümler getirmiştir. İslam akidesinin ve nizamının öğretildiği, tecrübeye dayalı ilimlerin icat edildiği eğitim sistemi yüzyıllar boyunca Müslümanları yeryüzünün en kalkınmış, lider ümmeti yapmıştır. Allah Resulü en güzel öğretmendir. O, kendisine vahiy edilen İslam nizamı ile Darul Erkam’da yeryüzünün en hayırlı şahsiyetlerini sahabeleri yetiştirmiştir. Öyle ki insanlar onlardan önce de sonra da onlar gibisine şahit olmamıştır. Onlardan sonra gelen nesiller de aynı esas üzere yetiştiler ve her daim yeryüzünün en hayırlı ümmeti oldular. Çocukları ve gençleri âlim, mütefekkir, ilim adamı, fizikçi, kimyacı, matematikçi, mimar, mühendis, siyasetçi oldular. Bu eğitim sistemini tatbik edecek olan ise en güzel öğretmenin bizlere örnek olarak kurduğu İslam devleti Raşidi Hilafet ile mümkündür.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa BAYOĞLU