- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Trump ve Putin: Sevgiden Nefrete Sadece Bir Adım Var!
Haber:
Putin, Ukrayna'nın ABD'den Tomahawk füzeleri alması halinde Trump'a ilişkileri keseceği tehdidinde bulundu.
Yorum:
Son iki hafta içinde, mevcut ABD yönetiminin Rusya ve Ukrayna'yı işgaline yönelik politikasında bir değişiklik olduğunu gösteren bir dizi haberlere tanık olduk.
Trump, 23 Eylül'de aniden şu açıklamayı yaptı: "Avrupa Birliği destek verirse Ukrayna'nın savaşabileceğine, kazanabileceğine ve topraklarını asli sınırlarına tamamen geri getirebileceğine inanıyorum."
Aynı gün şunları da söyledi: “Ukrayna sadece tüm topraklarını geri kazanmakla kalmaz, aksine daha da ileriye gidebilir.” Ve şöyle ekledi: “Rusya pek etkilenmiş görünmüyor. Onlar için bunun hızlı halledilmesi gerekiyordu. Görünen o ki savaş henüz bitmiş değil.”
26 Eylül'de şunları açıkladı: "Rusya ekonomisi uçuruma doğru gidiyor. Gördükleri her şeyi bombalıyorlar ve eğer bulabilirlerse çok az toprak ele geçiriyorlar. Aslında bazılarını da kaybediyorlar.”
29 Eylül'de, ABD'nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Trump'ın Ukrayna'ya, Rusya'ya uzun menzilli saldırılar düzenlemesine izin verdiğini açıklamıştır. 2 Ekim'de de, Trump'ın Pentagon ve istihbarat kurumlarına Ukrayna'ya bu tür saldırılarda yardım etme izni veren bir emir imzaladığına dair haberler çıkmıştır.
Trump yönetimi ilk kez Ukrayna'ya uzun menzilli saldırılarda yardım edecektir. Amerika Birleşik Devletleri, NATO müttefiklerinden Ukrayna'ya benzer destek vermeleri talebinde bulunmuştur. Ukrayna'ya Tomahawk ve Barracuda füzeleri tedarik etme olasılığı da değerlendiriliyor.
Bu haberler ışığında, Rusya'nın Ukrayna krizini çözmek için Amerika'nın şartlarını reddettiği varsayılabilir.
Bilindiği üzere Amerika ve Rusya devlet başkanlarının Alaska'da bir araya gelmesinden birkaç ay önce Rusya, toplantının gerçekleşmesi için temel şart olarak Ukrayna'nın Kırım ve Ukrayna'nın doğusunda işgal altındaki bölgeleri Rusya'nın bir parçası olarak tanımasını ısrarla talep etmişti. Görünen o ki Minsk anlaşmalarının acı deneyiminden ders almasının ardından Rusya, Amerika'ya yönelik tavizler karşılığında herhangi bir donmuş çatışmanın olmasının, aynı yılan tarafından tekrar ısırılmak mesabesinde olacağını tamamen idrak etmiştir. 2015 yılında Rusya, Amerika'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığına göz yumacağına dair vaatlerine inanarak, Amerika'nın ajanı Beşar Esad adına Suriye çatışmasına müdahil olmuştu. Bu da ABD'nin henüz onun yerine geçecek uygun bir aday bulamaması nedeniyle Esad'ın Suriye'deki yönetiminin uzamasına yol açmıştı.
2022 yılında Rusya, ilhak ettiği Kırım Yarımadası ve işgal ettiği Donbas üzerindeki kontrolünü hiç kimsenin tanıma niyetinde olmadığını anlayınca, Ukrayna'ya kapsamlı bir işgal başlatmıştır.
2024 yılının sonlarına doğru Esad rejimi gücünü yitirmiş ve onun yerine Türkiye'nin desteklediği Ahmed Şara gelmiştir. Yani Rusya, istismar edildiğini fark etmiş, dolayısıyla Suriye'den kovulmuştur.
O zamandan beri Rusya, Ukrayna'daki çatışma için herhangi bir ateşkes veya dondurmanın, bir intihar mesabesinde olacağını idrak etmiştir. Bu nedenle Kırım ve Donbas üzerindeki kontrolünün tanınması konusunda bu kadar ısrarcı olmuştur.
ABD'nin Ukrayna konusundaki müzakere pozisyonu ise mevcut krizin çok ötesindedir. ABD, özünde Ukrayna'daki çatışmayı Rusya'yı Çin'e karşı işbirliğine zorlamak için kullanmaktadır.
Bugün Çin'in üç tarafı, özellikle Japonya, Güney Kore, Hindistan ve Pakistan ile diğer bölge ülkeleri olmak üzere ABD'nin müttefikleriyle çevrilidir.
Rusya ve Çin arasındaki olası bir ittifak, Çin'in neredeyse bu ablukayı tamamen kırmasına ve Rusya'nın devasa doğal kaynaklarına erişmesine izin verecek, bu da Çin'in askeri ve ekonomik gücünü büyük ölçüde artıracaktır.
Çin'in tutumuna gelince; temkinli olmaya devam ediyor; zira Çin, ABD ve Avrupa Birliği ile olan kapsamlı ticari ilişkiler pahasına Rusya'yı aktif olarak desteklemeye hazır değildir.
Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna krizi için kapsamlı bir çözüme çalışmadığı için bir ölçüde kapıyı açık tutmak istediğini belirtmekte fayda vardır; çünkü işgale karışan Rusya daha esnek olacaktır. Ukrayna krizinin Çin'e karşı ortak eylem karşılığında tamamen çözülmesi, Rusya'nın herhangi bir anda Batı'dan uzaklaşıp Çin'i kucaklamasına olanak sağlayacaktır.
Öte yandan Rusya'nın Suriye'den aşağılayıcı bir şekilde kovulmasının ardından açılan yeni yaralar, Rusya’ya Minsk tarzı başka bir anlaşmayı kabul etmenin aynı tırmığa ikinci kez basmak gibi olduğunu hatırlatmaktadır.
Bu nedenle Trump’ın, görüşmelerin sona ermesinin hemen ardından şöyle bir açıklama yapması şaşırtıcı değildir: “Şimdi görevi tamamlamak tamamen Başkan Zelenski'ye bağlıdır.”
28 Şubat 2025 tarihinde Oval Ofis'te Başkan Zelenski'yi, gerçek argümanları olmadığını ve tamamen Amerika'nın silah tedarikine bağımlı olduğunu iddia ederek azarlayanın aynı Trump olduğunu belirtmek de fayda vardır.
Diğer yandan beklendiği gibi Ukrayna, Kırım ve Donbas'ı Rusya'nın bir parçası olarak tanımak için Rusya'nın şartlarını reddetmiştir. 15 Eylül 2025'te Ukrayna Maliye Bakanı Serhiy Marchenko barış görüşmelerinin başarısız olduğunu kabul ederek şunları söylemiştir: “Orduyu ve halkı bir yıl daha savaşa hazırlamalıyız ve bu da daha fazla parayı gerektirecektir.”
19 Eylül'de Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi sekreteri ve Ukrayna baş müzakerecisi Rüstem Umerov şunları söylemiştir: “Ukrayna şu anda savaşı sona erdirmek için Rusya ile müzakere yapmıyor.”
Birkaç gün sonra, yani 23 Eylül'den itibaren Başkan Trump Rusya ve onun Ukrayna'yı işgaline yönelik söylemlerini köklü bir şekilde değiştirmiştir.
Sonuç olarak Ukrayna krizi, devletlerin egemenlikleri, kaynakları, hayatları ve kanlarının, hala büyük güçler arasındaki çatışmanın rehinesi olmaya devam ettiğini bir kez daha teyit etmektedir.
Kendilerini ezilen ülkelerin dostları ve savunucuları olarak gösteren büyük güçler, aslında çatışmaların başlıca kışkırtıcıları ve bunlardan en çok yararlananlardır. Halkların kendi kaderini tayin etme ve bağımsızlık hakkı, insan hakları, kadınlara, yaşlılara ve çocuklara önem verilmesi hakkında dile getirilenlerin hepsi, onların aşağılık politikalarını örtbas etmekten başka bir şey değildir. Dünyaya, asıl hedefi boş sloganlar değil, tüm insanlığın hayrına olacak Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti temsil eden gerçek ilahi yönetim geri dönünceye kadar bu durum devam edecektir.
فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُؤُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيباً
“Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve «Ne zamanmış o?» diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Fazıl Hamzaev - Ukrayna