Haber-Yorum

Trump'ın Vizyonu Yaşlı Kıtayı Kasıp Kavuruyor!

Haber:

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD'li yetkililerin Avrupa'nın çatışmayı sona erdirmek için yapılacak görüşmelerde hiçbir rolü olmayacağını söylemelerinin ardından Ukrayna'daki savaşla ilgili acil bir zirve için Avrupalı liderlere ev sahipliği yapıyor.

Fransa Cumhurbaşkanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada, Macron'un istişare görüşmeleri için çağrıda bulunduğunu ve bu görüşmelerde ABD'nin Ukrayna'ya yönelik yaklaşımındaki değişikliğin ve bunun sonucunda Avrupa kıtasının güvenliğine yönelik risklerin ele alınacağını belirtti. (El Cezire Net)

Yorum:

Ufukta, ABD Başkanı Donald Trump'ın yönünü değiştireceğine dair bir fırtına esiyor; zira Başkan Biden günlerinde, Rusya'nın Ukrayna karşısında yenilgiye vereceği tepkiden korktuğu için nükleer silah kullanıldı ve yine Ukrayna'nın yenilmesinden korktuğu için de Rusya'nın Avrupa'yı işgal etmeye yönelmemesini sağladı.

Trump'ın kısa bir süre içerisindeki bu değişik ve şaşırtıcı tutumu, özellikle Trump'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile doğrudan temasa geçerek Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için görüşmelere başlaması ve Avrupa'nın bu görüşmelerde hiçbir rolü olmaması yönündeki tutumunu açıklamasının ardından, tüm Avrupa kıtasındaki ülkelerin endişelendiği bir zamanda gelmiştir; bu da Avrupa'yı, çözümün Ukrayna pahasına olacağından ve Kırım ile Rusya tarafından işgal edilen Ukrayna topraklarının bugüne kadar kalacağından emin olmaya sevk etti. Nitekim Rusya'nın, Rusya'ya ilhak ettiği Ukrayna toprakları üzerinde asla bir müzakerenin yapmayacağını vurgulayan Rus siyasi analist Elena Soponina, bunun Trump'ın çok iyi anladığı bir görüş olduğunu ima etti.

Burada soru şudur; Avrupalılar bu barış görüşmelerinden neden korkuyor?

Avrupa, Ukrayna'nın, 113.000 kilometrekareye denk gelen topraklarının %20'sini kaybedeceğinden korkuyor.

Ekonomik açıdan ise durum daha da kötüdür; zira Donbass savaştan önce tek başına Ukrayna'nın ihracatının %30'unu, Herson ve Zaporijya ise Ukrayna buğdayının %20'sini karşılıyordu. Dolayısıyla Azak Denizi Rusya'nın bir gölü olacak ve artık özerk Kırım yarımadasından söz edilemeyecek.

Egemen bir karara sahip olmadıkları ve mesele kendilerini ilgilendirse bile ABD'nin kararına tabi oldukları halklarının önünde açığa çıkan Avrupa ülkelerinin hükümetlerinin tutumundan bahsetmeye bile gerek yoktur! Böylece Avrupa giderek Amerika'ya yönelecek ve ben Amerika'nın bu savaşı sona erdirmek için kalıcı çözümler koyacağına inanmıyorum; çünkü Rusya'nın Avrupa'ya doğru ilerlemesini ya da en azından onu tehdit etmesini engelleyen kalıcı bir anlaşma ile bir ateşkese varılması halinde bu, NATO'yu tehlikeye sokacaktır.

Dolayısıyla Amerika'nın NATO'yu herhangi bir şekilde zayıflatmaya çalışacağına inanmıyorum; bu yüzden Avrupa'yı her zaman NATO'nun bağrında tutacak bir anlaşma olacaktır. Şayet durum bu şekilde devam ederse, dünya giderek BM'nin çoktan çökmüş olan ancak bugün Avrupa ülkelerini etkileyen kurallarının çöküşünü konuşacaktır. İşte bütün bunlar, Avrupa'yı kasıp kavuracak zor günlerin ve birleşmelerinin zor olduğunun habercisidir; dolayısıyla Allah daha iyisini bilir ya onların parçalanmaları kaçınılmazdır.

Ey Müslümanlar: Bu olaylar, mevcut dünya düzeninin sütunlarının çökmekte olduğunu ve başka bir ideolojinin ortaya çıkarak kapitalist sistemi tamamen ve nihai olarak ortadan kaldırması gerektiğini giderek daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bunu yapabilecek İslam ideolojisinden başka hiçbir ideoloji yoktur. Dolayısıyla bu da bize bağlıdır.Bu yüzden bugün bizim omuz omuza vermemiz ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak için ciddi olarak çalışmamız gerekir ki böylece uluslararası konum bizim lehimize geri dönsün ve dünyayı kapitalizm felaketlerinden kurtaralım; böylece de müjdeyi hak eden kimselerden olalım.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed 7]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nebil Abdulkerim