Haber-Yorum

Amerikan Elçisinin Açıklamaları, İyiye İşaret Değildir!

Haber:

Amerika'nın Sudan elçisi Perriello, dijital basın toplantısında şunları söyledi: “Bölgesel aktörlerle ve Sudan içindeki seslerle birlikte, görüşmelerin devam etmesini ve ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki müzakerelerin Ramazan ayı sonuna kadar yeniden başlamasını umuyoruz.” Bir sonraki müzakere turuna bölgedeki tüm tarafların, Afrika Birliği'nin, Suudi Arabistan'ın ve BAE’nin dahil edilmesini talep etti. Ve şöyle devam etti: “Turun, ciddi olarak savaşı sonlandırmayı ve barışa ulaşmayı arzulayan herkesi içermesi gerekiyor ve şayet güçlü bir siyasi arzu varsa bunun haftalar veya aylar içinde başarılabileceğine inanıyoruz; zira Amerika bunu tek başına başaramaz ve bu nedenle tüm ortaklarla birlikte çalışıyoruz.” (Sudan Tribune)

Yorum:

Yeni Amerikan elçisinin kullandığı bu ifadeleri dikkatlice düşünüp Dışişleri Bakanlığı’nın daha önceki bir aşamada el-Burhan ve Hemeti’yi bir araya getirmek ve sonradan değiştirdiği savaşı durdurmak için yaptığı açıklamalarıyla karşılaştırdığımızda şunları görürüz:

- Müzakerelerin yeniden başlamasını umduğunu söyledi ve ABD Dışişleri Bakanlığı da daha önce müzakerelerin yeniden başlaması gerektiğini açıklamıştı!

- Elçi, müzakerelere Sudan hükümeti ile kopukluk içinde olan Afrika Birliği'nin de dahil edilmesini talep ettiği gibi aynı şekilde Sudan hükümetindeki yetkililerin açıkladığı gibi Sudan’a düşmanlık içinde olan BAE’nin de müzakerelerin bir parçası olmasını talep etmiştir.

- Bu elçi, müzakerelerin zamanlamasını haftalarca, hatta aylarca açık bir hale getirirken her iki tarafında da aslında var olmayan ciddi siyasi iradelerini şart koşmuştur; bu da Amerikan yönetiminin bu konuda henüz bir karara varmadığının açık bir göstergesidir.

- Amerika’nın tek başına bunu başaramayacağını ifade ederken, Dışişleri Bakanlığı ise daha önce Amerika’nın iki tarafı müzakereye oturmaya zorlayabilecek kapasitede olduğunu belirtmişti.

Sahayla ilgili bağlamda ordunun bu savaşı idare ettiği kaplumbağa yöntemi göz önüne alındığında, fiilen savaşı idare eden Amerikan yönetiminin, savaşın kısa vadede sonlandırılması konusunda ciddi bir isteğinin olmadığı sonucuna ulaşıyoruz. Bu azim ümmetin işlerinin, Allah’ın haklarında şöyle buyurduğu düşmanlarının elinde olması gerçekten üzüntü vericidir: لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً “Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar.” [Al-i İmran 118] Dolayısıyla onların söz ve ümit verdikleri şey, Allah’ın hakkında şöyle buyurduğu Şeytan’ın ümit vermesi gibidir: يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلَّا غُرُوراً “(Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildi.” [Nisa 120]

Ümmetin muhlis evlatlarının artık uyanık olmalarının, durumu Amerika ve ajanlarının aleyhine çevirmelerinin, insanların sahip oldukları her şeyi kaybettiği Sudan’da yaşanan bu saçmalıkları durdurmalarının, işleri yoluna koymalarının, ümmetin Allah’a ve Rasulü’ne sadık bir kişiyi seçmesine ve ümmete Müslümanların şereflerini, gururlarını, çalınan itibarlarını ve yağmalanan paralarını yeniden elde edecek Müslümanların Halifesi olarak biat etmesine imkan vermelerinin zamanı gelmedi mi?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Hasbullah Nur – Sudan