- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Sınır ve Bölünme Yoktur Bilakis Birlik ve Kurtuluş Vardır!
Haber:
Amerika’nın elçisi Hochstein, Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı ile sınırın çizilmesini hızlandırmaya yönelik pazarlık yapmak için iki gün önce Lübnan’a geldi. Lübnan'daki ekonomik durumun vahim olması nedeniyle şu anki zamanın sınır çizmeye çok uygun olduğunu ve Lübnan yöneticilerinin sınır çizmeyi bir an önce kabul etmedikçe bundan kurtulmanın mümkün olmadığını açıkladı.
Yorum:
Birincisi: Meseleleri açıklığa kavuşturan bazı gerçekleri belirtmek gerekmektedir:
1- Onlarca yıldan şu ana kadar mevcut siyasi sınıfı getiren ve herkesin gözü ve kulağı önünde insanların malları olan kamu mallarını çalmaları ve yağmalamaları için bu ajan yöneticileri bırakan bizzat Amerika’dır. Nitekim onun emirleri doğrudan olmasa da, Körfez’in hain yöneticileri gibi Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı ile sınırları çizmek ve onunla normalleşmek için haince çözüm önerilerini kolaylaştırmak amacıyla kasıtlı olarak iflasın ulaştığı noktaya gelelim diye bunu yapmaktadır.
2- Lübnan’ın yöneticilerini, Amerika’nın çıkarlarının bekçileri olarak görmek mümkündür. Zira onların, Amerika’nın bir emrini, bir talebini, hatta bir temennisini bile reddetmeleri imkânsızdır.
Bu nedenle Hochstein’in bize, Lübnan yöneticileri ile müzakere etmek veya onları dinlemek için geldiğine inanmıyoruz. Bilakis Yahudi varlığı ile sınırın çizilmesi için özel idari talimatlar vermek ve kendi görüşüne göre uygun koşullardan ve olaylardan yararlanarak onlardan bunu hızlandırmalarını istemek için geldiğine inanıyoruz.
3- Amerika, Lübnan da dahil olmak üzere İslami bölgeyi yeni bir formülasyonla formüle etmek istemektedir. Bu nedenle değişen rejimlere veya sınırlara ya da ajanı olan yöneticiler de dahil olmak üzere bütün siyasi sınıfa başvurmaktadır. Ayrıca özellikle Amerika diğer ülkelerden ve hatta genel olarak Müslümanlardan ne yazık ki daha fazlasını bildiği için Lübnan dahil olmak üzere İslam bölgesi ülkeleri arasındaki hegemonyasını sürdürmek ve onları sıkı bir şekilde tutmak için ittifaklar kurmaya da başvurmaktadır. Ama Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet büyük bir hızla gelmekte olup Allah’ın izniyle yakında onların uykularını kaçıracaktır.
Açık gerçeklere yönelik bu aydınlatma karşısında Lübnan’daki ve özellikle de Suriye’deki halkımıza, 1947 yılında Filistin’in gasp edilmesinden bu yana Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığının tanınması ve onunla normalleşmeyle ilgili başaramadığı şeyi başarmak için Lübnan ve Suriye dahil olmak üzere bölgedeki politikasını gerçekleştirmek amacıyla Amerika’nın hain ajanları Ruvaybida yöneticiler yoluyla yaptığı planlarına dikkat etmelerini belirtmemiz gerekmektedir. Çünkü Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığını resmen tanımayan ve onunla normalleşmeyen sadece Lübnan ve Suriye kalmıştır. Dolayısıyla Mısır ve Ürdün yöneticileri gibi, bu varlığın etrafındaki tüm ülkelerden ihanet sözleşmesini tamamlamasını istemektedir. Bu yüzden İslami yönetimin ve Amerika’nın ve diğer Batı ve Doğu ülkelerinin çıkarlarına son verecek kapsamlı İslam Devletinin kurulmasından korktuğu için kendisini bölgeyi sımsıkı tutmaya adamıştır.
Bizler Lübnan da dahil İslam ümmetimizin içinde hainlerin ve ajanların olduğunu biliyoruz. Ancak kesin olarak şunu da biliyoruz ki; İslam ümmetimizde kıyamet gününe kadar bir hayır vardır. Zira bunu bize, hidayet ve nur Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem haber verdiği gibi alemlerin Rabbi de Kur’an’ı Kerim’de vaat etmiştir: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً “Sizden iman edip de salih amel işleyenlere Allah şöyle vaat buyurdu; Andolsun ki, onlardan evvelkileri (kâfirlerin) yerine geçirdiği gibi (güçlü ve iktidar sahibi kıldığı gibi) kendilerini de muhakkak (müşrik ve kâfirlerin) yerine geçirecek (güçlü ve iktidar sahibi kılacak) ve elbetteki kendileri için razı olduğu dinlerini (İslâm'ı) mutlaka yerleşik kılıp sağlamlaştırarak hakim kılacak ve elbette onları (müminleri) korkularının ardından kesinlikle güvenliğe erdirecektir. Onlar, hiçbir şeyi bana ortak koşmaksızın yalnızca bana ibadet ederler.” [Nur-55]
Bizim için önemli olan Lübnan da dahil olmak üzere İslam ümmetimizin, bizimle Amerika, sömürgeci kâfir Batı ve onların hain Ruvaybida ajanları arasındaki çatışmanın gerçeğini, meselenin basit değil ciddi olduğunu idrak etmeleridir. Bu nedenle İslam ümmetimizin bizden beklediği cevabı alabilmesi için ciddi bir duruş sergilemeye ihtiyaç vardır. Bizler bunun için, hiç müsamaha göstermeden her konuda İslam ile yönetecek olan İslam Devleti’ni kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışıyoruz. Bu yüzden Filistin gaspçısı düşman Yahudi varlığı ile sınırları çizmek ve onunla normalleşmek, ama en önemlisi de topraklardaki tiranların yönetimi altında kalmak için Amerika’nın bizi sürüklediği cehennem ateşinden kurtulmak için başta Hizb-ut Tahrir olmak üzere ümmetin muhlis ve bilinçli evlatlarına liderliği vermeleri amacıyla siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve fikri güce sahip kuvvet ehlinden olanlardan bizi dinleyenlerin kapılarını çalmayı ihmal etmeyin ve geciktirmeyin.
Ümmetin cevabı, Allah’ın izniyle çok yakında ve acil bir şekilde yapacakları faaliyetleri olacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Nizar Cabir - Lübnan