- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber Yorum
Neden İyiler Gibi Konuşup Kötüler Gibi İş Tutuyorsunuz?
Haber:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan,
"Türk ekonomisine faiz, enflasyon, kur sacayakları üzerinden kurulan baskıların ve maliyetlerin üstesinden gelmek için yoğun mücadele içindeyiz. Üretim çeşitliliğimiz, lojistik imkanlarımız, güçlü tedarik zincirimiz, sunduğumuz teşvikler ve dinamik iş gücümüzle Türkiye'ye yatırım yapan herkesi memnun edecek seviyedeyiz.’’ (Habertürk 14.12.2020)
Yorum:
Bütün dertleri dünyalarını imar etme üzerine programlanan mevcut yöneticiler, yıktıkları, kaybettikleri ahiretlerinin farkında dahi değiller. Halbuki dünyanın, kendisini mağdur ettiği kimseler gözlerinin önünde, kendisine değer vereni alçaltmış, bütün derdi dünya olanları da muhtaç bırakmıştır.
Halk bir vadide, yöneticilerin ise farklı bir vadide olduğu kapitalist düzende yöneticiler, yönettikleri halkın dertlerinden, sıkıntılarından bihaberler maalesef.
Yönettikleri ülkede insanlar iş-aş bulamamaktan dolayı intiharı bir çözüm olarak görüp hayatlarına son veriyor. Bunlar ise ekonomi üzerindeki faiz, kur, enflasyon baskısından bahsediyor. İnsanlar adaletsizliğe, zulme, geçim sıkıntısına isyan ediyor, bunlar Türkiye’ye yatırım yapacak herkesi memnun edecek seviyede olduğundan bahsediyor. Öyle görünüyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, halktan kepçe ile topladığı vergi, cezaları, halka kaşıkla verince bütün sorunların halledildiğini zannediyor.
Sizler sahip olduğunuz mülkü İslam’ın hakimiyetine değil de, küfür sisteminin devamına, onun haramlar üzerine inşa edilmiş çözümlerine başvurduğunuz sürece rezil olmaktan, zillete mahkum olmaktan kurtulamazsınız. Faiz, ekonominizin temeliyken ve bu haramı tebanın tamamına krediler, teşvikler aracılığıyla sizler yaymış iken bunun ekonomi üzerinde baskı yaptığından bahsetmeniz iyiler gibi konuşup, kötüler gibi iş yaptığınızın resmidir. Allah Subhanehu ve Teala’nın kesin bir şekilde haram kıldığı, Resul Sallallahu aleyhi ve Sellem’in nehyettiği faizin terki sizlere uyarı olmamış. Sizleri rahatsız etmemiş. Lakin faizin ekonomi üzerindeki baskısı, bunun sonucu olan enflasyon sizleri rahatsız etmiş ki, vay halinize!
Cumhurbaşkanına tekrar hatırlatmakta fayda var. Bu halkın değerleri, inancı üzerinde dilinizden düşürmediğiniz demokratik laik sistemin baskısı var. Bu halkın geçimi, cebi üzerinde uyguladığınız vahşi kapitalizmin baskısı var. İktidarınız boyunca halkın cebinden aldığınız 400 milyar doları faiz lobilerine verme cürmü var. Masa başında hazırlanan enflasyon rakamlarıyla halkın aklını hafife alma baskısı var. Yönettiğiniz halkın yarısı açlık sınırında hayat mücadelesi verirken bunları görmezden gelerek pişkince konuşabilen yöneticilerin halk üzerinde baskısı var. Halktan acımasız bir şekilde zorla toplanan vergilerin büyük sermaye sahiplerinin vergi affına kurban edilmesi problemi var. Sizler şatafatlı bir hayat yaşarken, milyonlarca insanın asgari ücrete talim ettirilme buna da minnet ettirilme arsızlığı var. Yönetimdeki beceriksizliğe “dış güçler” bahane edilerek halkı aldatma sorunu var. Halbuki bu dış güçlerle her platformlarda ortak hareket edip iş birliği yapmanıza rağmen.
Yatırım adı altında yabancı sermayedarlara yüksek faizler karşılığında paralarını buradaki bankalara yatırtıp halkın emeğini peşkeş çekme cürmü ve günahı var. Kan emici büyük şirketlere ülkenin yeraltı yer üstü kaynaklarını her türlü kolaylıklar sağlayarak işletme hakkı vererek yatırım, istihdam, üretim yapılıyor şaiyası var.
Sizler, dini mülkünüze hizmet ettiren makam, mevki, zenginlik tahtına oturarak nefislerinize uyarak zulüm gömleğini giydiniz. Gerçekten Allah korkusuyla hareket etmiş olsaydınız faizin baskısını değil onun tamamen kaldırılmasını esas edinirdiniz. Halk için refahı hedefleseydiniz başta başkanlığınızdaki, çevrenizdeki ve de belediyelerinizdeki milyarlarca dolar israfa göz yummazdınız. Yine ümmetin kaynaklarını çevrenizdeki birkaç kişinin servetine servet katmasına müsaade etmezdiniz.
Sizler İslam’ın haram kıldığı bir yönetimle halkı siyaset ederek zaten zulmün en büyüğünü yapıyorsunuz. Halkı, bu zulüm düzeniyle ifsat etmeniz ise haram üzerine haram, cürüm üzerine cürümdür.
İnsanlığın kendisiyle huzur bulacağı, şerrinden emin olacağı, adaletle hükmedecek, refahı halkın tamamına indirecek, haramlara kilit vuracak, zulümleri söndürecek, din-i İslam’ı kıtalara ulaştıracak İslam’ın yönetim nizamı olan Hilafet artık kaçınılmazdır.
Nasıl ki sürü çobanla düzene giriyorsa ülke de İslam’ın tatbikiyle düzene girecektir. Bu da yakındır biiznillah.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmet SAPA