- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Hizb-ut Tahrir İle Beraber Yürümenin Vakti Gelmedi Mi ?!
Haber:
- Binlerce Lübnanlı, "Israrlılık" temalı, halk hareketinin 25. gününde yetkin bir hükümet kurulmasını talep etmek için Pazar günü Beyrut merkezindeki Riyad El-Sulh Meydanı'nda toplandı.
- Irak’ın başkenti Bağdat'ta ve ülkenin güneyinde güvenlik güçleri ve göstericiler arasındaki çatışmalar Pazar günü tekrar alevlenirken, üç Cumhurbaşkanı parti tekelini sonlandıracak yeni seçim yasası arayışlarını başlattılar.
-Binlerce Cezayirli protestocu, Ordu liderliğinin protesto hareketini eleştirmesinden bir gün sonra yani Cuma günü, 12 Aralık'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini reddettiklerini dile getirmek için sokaklara döküldü.
Yorum:
İslam Ümmeti, bu çirkin adaletsizliğin uygulandığı rejim ve halefleri olduğu kâfir sömürgecilerin yönetimi altında daha ne kadar kalacaklar?
Müslüman Ümmetin pusulası ne kadar daha doğu ve batı ekseninde dönecek?
Ne zamana kadar gözlerimizi hakikate kapatıp, hakkın aranmasında demokratik sistemin yöntemlerine bağlı kalacağız?
Samimi muhlisler, ne zaman bu korkak sömürgecilere bağlılıktan ve kuklalıktan kurtulup, ümmetine yardım etmeyi ve Peygamberlerinin rayesini kaldırmayı düşünüyorlar?
Kulaklar sağır, gözler kör, kalpler taşlaşmış olarak daha ne zamana kadar akıldan yoksun körü körüne Allah Subhânehu ve Teâlâ tarafından gönderilen doğru ve pratik çözümlerin önünde set olacaklar?
Hayatta yakinî olarak tecrübe ettiğimiz ve her zaman acı sonuçlar vermiş olan yanlışlarda ısrar etmeye daha ne kadar devam edeceğiz?
Sokaklarımızda beyhude oluk oluk akan kanlarımız ne zaman duracak?
Bunlar gibi birçok sorudan şu hakikat ortaya çıkmaktadır: Yani, hiçbir şey elde edemediğimiz yanlış çizgide ve yolda yürüdüğümüzdür.
Hâlbuki gerçek gücün kaynağı Müslüman ordularımız ve ordudaki muhlisler, çalışmamızın başarısı ise ancak hidayet üzeri Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yolu olmasıdır.
Peygamber efendimizin değişmede takip ettiği yol değişime gitmek için tek doğru yoldur. Rabbimizin razı olmadığı sömürgecilerin planlı bir şekilde icat ettiği diğer yollar ve üsluplar, ne bizi bir hedefe ulaştırır ne bize bir fayda sağlar ne de bizi başarılı kılar.
Hakkı talep etmenin bir usulü vardır ve bunun usulü kökenlerinin sağlam ve doğru olan kaynaktan fışkırıyor olmasıdır. İşte bu kaynak, Rabbimizin Kuran’ı ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetidir.
Ey Kerim Ümmetimiz! Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizin yolu tek doğru yoldur. Hizb-ut Tahrir, 67 yıldan fazla bir süredir sizlere yürekten samimi şekilde çağrıda bulunuyor ve bu dünyada ve ahirette imtihandan başarılı çıkmanız adına tüm insanlık için kurtuluş reçetesini sunuyor. Sizler Hizb-ut Tahrir gençlerinden haberiniz vardır ve onları biliyorsunuz. Onlar sizin için ve davanız için sadık muhlislerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ için bizlere kalplerinizi açma ve söylediklerimizi artık duyma zamanı gelmedi mi?!
Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya yemin olsun, hâlâ hakkınızı almaya çalıştığınız ve denemediğiniz yol ve yöntemler kaldı mı? Bütün bu tecrübe ettiğiniz yol ve yöntemlerde hakkın onda biri elde edilebildi mi?!
Sizin tüm haklarınızın tekrar elde edileceği Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in metodu üzeri Hizb-ut Tahrir'in yürüdüğü bu metotla yürümenin vakti gelmedi mi?
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Mahir Salih – Amerika