Allah’a hamd mahsustur. Salat ve selam Allah’ın Rasûl’ünün, onun ailesine, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun.

Ey yeryüzünün doğusu ve batısındaki Müslümanlar! Ey Müslüman ordular içindeki askerler ve subaylar!

Size Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sından, esaret altındaki Mescidi Aksa’dan sesleniyor ve diyoruz ki, Hilafet, Allah’tan bir zafer ve yakın bir fetihtir... Allah’a yardım edin ki O da size yardım etsin ve ayaklarınızı sabit kılsın.

Mescidi Aksa’dan sizi İslam’ı desteklemeye çağırıyoruz... Bu mübarek yerden yeryüzünde Allah’ın dinini ikame etmek için size haykırıyoruz. Yanıt verecek misiniz? İcabet edecek misiniz?

Ey Müslümanlar!

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, kurtuluşun, izzetin ve dini ikame etmenin yoludur.

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, Mescidi Aksa ve mübarek toprağı gaspçıların pisliğinden kurtarmanın, Burma ve Doğu Türkistan’daki mustazaf Müslümanlara yardım etmenin, Amerika’yı Irak, Afganistan, Arap Yarımadası ve diğer işgal altındaki İslam ülkelerinden kovmanın şeri ve pratik yoludur...

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, birliğin, sözleri ve parçalanmışlığı bütünleştirmenin, günahkâr mezhepçiliği, çürük milliyetçiliği ve ümmeti parçalayan diğer çağrıları ortadan kaldırmanın, Müslümanları tek bir kişinin kalbi üzerinde birleştirmenin, Allah ve Rasûl’ünün istediği gibi tek bir ümmet yapmanın yoludur.

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, insanları küfür ve dalaletin karanlıklarından İslam’ın aydınlık ve adaletine çıkarmak için ordular gönderecek, İslam’ı yeryüzüne yaymak için seferber edecektir.

Nübüvvet metodu üzere Hilafet, dünyayı kapitalizmin açgözlülüğünden, yolsuzluğundan, Amerika ve müttefiklerinin kötülüklerinden kurtaracaktır...

Evet, Hilafet insanlığı kurtaracak ve tüm insanlık faydalansın diye yeryüzüne iyiliği yayacaktır.

Ey Müslümanlar! Ey Müslüman orduları!

Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinizin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Allah ve Rasûl’üne yardım etmenizin zamanı gelmedi mi?

Tiran yöneticileri ve ümmete her türlü zillet ve züllü tattıran bozguncu güruhun kökünü kazımanızın zamanı gelmedi mi?

Ayrılık nedenlerini unutup kâfir ve grubunun çizdiği sınırları ortadan kaldırmanızın zamanı gelmedi mi?

Ümmetin ordularının İslam’ın tarafında yer almasının, Allah ve Rasûl’üne yardım etmesinin zamanı gelmedi mi?

Evet, Vallahi gelmiştir... Evet, Vallahi gelmiştir...

Ey sevgili kardeşlerimiz!

Davamız, İslam’dır, görevimiz yeryüzünde Allah’ın dinini ikame etmektir. Allah bizi insanlara şahitlik etmemiz için seçmiştir ve bizi bu hak dinle insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet kılmıştır. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözünü iyi düşünün:

وَجَاهِدُوا فِي اللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِ هُوَ اجْتَبَاكُمْ وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِي الدِّينِ مِنْ حَرَجٍ مِلَّةَ أَبِيكُمْ إِبْرَاهِيمَ هُوَ سَمَّاكُمُ الْمُسْلِمِينَ مِنْ قَبْلُ وَفِي هَذَا لِيَكُونَ الرَّسُولُ شَهِيدًا عَلَيْكُمْ وَتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَاعْتَصِمُوا بِاللَّهِ هُوَ مَوْلَاكُمْ فَنِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ “Allah uğrunda, hakkını vererek cihat edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim’in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size «Müslümanlar» adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!” ^{[Hac 78]}

Öyleyse Allah’ın metin ipine sımsıkı sarılın, Allah’ın dinini ikame etmek için kalkın, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurarak Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirin.

Ey tüm Müslüman ülkelerdeki sevgili kardeşlerimiz!

Allah’ın zaferiyle sevinene kadar, bölükleriniz ve ordularınızın Mescidi Aksa’nın avlusunda tekbir ve tahlil getirdiklerini, Allah Subhânehu ve Teâlâ şu buyruğunu haykırdıklarını görene kadar Mescidi Aksa’dan size çağrı yapmaktan bıkmayacağız:

فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُوا وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ “Böylece zulmeden o toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” ^{[Enam 45]}

Ey mübarek toprak halkı! Ey buruk Gazze halkı!

Yakın uzak herkes size kumpas kurmuştur. Sıkıntınızı Aziz ve Güçlü olan Allah’tan başka giderecek kimse yoktur. Allah düşmanları size tuzak kurmuşlardır ve başınıza gelecek felaketleri beklemektedirler. Fakat Allah’ın tuzağı onların tuzaklarından çok daha büyüktür. Mücrim yöneticilerin ihanetleri belki onları aldatabilir ya da kibir ve küstahlıklarına kanabilirler... Fakat bu mübarek toprak, İslam’ın yatağıdır, Müslümanların ilk kıblesidir, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in semaya yükseliş yeridir. Hak üzere mansur ve muzaffer grup buradadır. Ebu Umame’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا تَزَالُ طَائِفَةٌ مِنْ أُمَّتِي عَلَى الدِّينِ ظَاهِرِينَ لَعَدُوِّهِمْ قَاهِرِينَ لَا يَضُرُّهُمْ مَنْ خَالَفَهُمْ إِلَّا مَا أَصَابَهُمْ مِنْ لَأْوَاءَ حَتَّى يَأْتِيَهُمْ أَمْرُ اللَّهِ وَهُمْ كَذَلِكَ». قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ وَأَيْنَ هُمْ؟ قَالَ: «بِبَيْتِ الْمَقْدِسِ وَأَكْنَافِ بَيْتِ الْمَقْدِسِ “Ümmetimden bir topluluk, düşmanlarına karşı üstün gelmede Allah’ın emri uğrunda çarpışmakta devam edeceklerdir. Onlar bu hal üzerinde bulunurlarken kendilerine muhalefet edenler kıyamet günü gelinceye kadar onlara bir zarar veremeyeceklerdir. Dediler ki: “Ya Rasûlullah! Onlar nerede olacaklar?” Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de Beytül Makdis’te ve Beytül Makdis’in etrafında” buyurdu.” ^[Ahmed]

Ey sevgili kardeşlerimiz!

Batı ve Müslümanların yöneticileri FKÖ’ye ihanet giysisi giydirmişlerdir. Bu nedenle hainlerin yolundan yürümüş, müminleri bırakıp Amerika ve kâfir ülkeleri dost edinmiştir. Yahudilerin çıkarını gözetmekten ve onları mübarek toprakta yerleştirmekten başka amacı olmayan tek gözlü uluslararası kanunu kabul etmiştir. İslam düşmanları İslam’a kumpas ve tuzak kurmaktan asla vazgeçmezler. Amerika, Avrupa, Rusya ve Yahudi varlığı Allah’ın Kitabına göre birbirlerinin dostlarıdırlar.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ * فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَى أَنْ تُصِيبَنَا دَائِرَةٌ فَعَسَى اللَّهُ أَنْ يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِنْ عِنْدِهِ فَيُصْبِحُوا عَلَى مَا أَسَرُّوا فِي أَنْفُسِهِمْ نَادِمِينَ “Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez. İşte kalplerinde bir hastalık bulunanların, “Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah, yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.” ^{[Maide 51-52]}

Biz buradan, bu mübarek yerden, sizi zorbalara, hainlere ve Tağuti yöneticilere yaslanmaktan sakındırıyor, hareketlere ve gruplara nasihatte bulunarak diyoruz ki, Filistin meselesinin mercii, Amerika, uluslararası kuruluşlar ya da Müslümanların hain yöneticiler grubu, özellikle de Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan hain üçlüsü değil, İslam ve İslam ümmetidir. İslam düşmanları, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne ihanet elbisesi giydirdikleri gibi Filistinli bütün grup ve hareketlere de ihanet giysisi giydirmek istiyorlar. Eğer isteyerek giymezseniz, zorla giydirmek için çalışacaklardır. Bu nedenle hepinizi zalim rejimler ve uluslararası kuruluşlardan uzak durmaya, Filistin meselesini İslam’a döndürmeye, Hilafeti kurmak ve Beytül Makdis’i kurtarmak için İslam ümmeti ve ordularından yardım istemeye çağırıyoruz.

Ey Müslümanlar!

Hilafet, Allah’tan bir zafer ve yakın bir fetihtir. Allah’a yardım edin ki O da size yardım etsin ve ayaklarınızı sabit kılsın. Aziz ve Güçlü olan Allah’a güvenin. Çünkü zafer sadece ve sadece O’nun katındadır.

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O’ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a güvensinler.” ^{[Ali İmran 160]} Bizimle çalışın ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için ellerinizi ellerimize koyun.

Allahım, bu iyiliği Müslümanlara ulaştır ve yüreklerini ona aç. Kalbimizi birleştir ve ümmeti Muhammedi itaatin, rızan ve dinine zafer üzerinde topla, bize katından bir yardımcı yolla.

Allahım Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e, ailesine ve ashabına salat ve selam eyle... Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.