Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Kutsal Filistin Üniversitelerindeki Akademik ve Mütevelli Heyetine Açık Mektup

Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri,

Sayın Üniversite Rektörleri,

Sayın Akademik ve Mütevelli Heyeti Üyeleri,

Sayın Dekanlar,

Es-Selamu Aleykum,

Allah Subhânehu ve Teâlâ size ilim ve itibar verdi. Çeşitli ilimleri öğrettiğiniz Müslümanların çocukları size emanettir. Allah ve Rasûlünün emrettiği nasihat uyarınca size bu mektupla sesleniyoruz. Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ mektupta geçen hayra gönüllerinizi açar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الدِّينُ النَّصِيحَةُ» قُلْنَا: لِمَنْ؟ قَالَ: «لِلَّهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلِأَئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ» “Din nasihattir.” Dedik ki Kim için?Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem “Allah için, Kitabı için, Rasûlü için, Müslümanların emirleri için ve insanlar için.buyurdu.”

Değerli profesörler!

Müslümanların çocuklarına karşı sorumluluğunuz var. Onların emin bekçileri olmalısınız. Dinlerine, ümmetlerine faydalı iyi işler yapsınlar diye onlara çeşitli ilimler öğretiyorsunuz. Batının İslam ümmeti ve gençliğine karşı yürüttüğü büyük saldırıdan onları koruyorsunuz. Sanırız farkındasınız, düşmanlarımız yerli işbirlikçiler olmadan proje ve programlarını uygulayamazlar. Yerli işbirlikçiler bazen hükümetler ve kurumlar bazen de ecnebi uşağı olmayı yeğleyen kişiler olabiliyor. Bunlar, İslam ve hükümlerine aykırı olsa bile, ümmetin kimliğini tehdit etse bile, ülke ve halk üzerinde düşman hegemonyasına yol açsa bile kendilerinden istenileni yerine getiriyorlar. Yahut kızları ve gençleri iffet ve haya giysisinden soyutlayıp kaos karanlığına düşürmeyi amaçlanıyorlar... Biz, düşmanlarımıza hizmette hiçbir çabayı esirgemeyen kiralık şahsiyetlerin olduğunu biliyoruz... Ama ümmetin sadık insanları karşılarında durduğu, engel olduğu ve kötülüklerini inkâr ettiği sürece başarılı olamayacaklar...

Ey değerli profesörler!

Kız ve erkek çocukların zihnini, değerlerini, kültürünü ve ahlakını hedef alan, haya duvarını yıkmayı, dürüstlüğü kırmayı amaçlayan çok sayıda proje ve aktivitenin yürürlükte olduğunu fark etmek için çok fazla çaba sarf etmeye gerek yok. Daha çok kurum, öğretim ve öğrenim merkezleri odaklı bu projeler ve etkinlikler incelendiğinde, bunların temelde bir olduklarını, amaçlarının da gençleri Batılı yaşam tarzı ve düşüncesine sevk etmek olduğunu görürüz. Bu yüzden Batılı ülkelerin bu tür proje ve faaliyetlere büyük destek ve finansman sağladıklarına tanık oluyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِŞüphe yok ki, inkâr edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcarlar.[Enfal 36]

Sanırız, okullarda olup bitenlerin farkındasınız. Müfredat, donör ülkelerin belirlediği şartlara uygun hale getirildi. Bu müfredat incelendiğinde, bağışçıların standartları doğrultusunda belirlendiği görülür. Dahası dinimize, kültürümüze yabancı, Filistin, Irak, Suriye, Afganistan ve diğer ülkelerde ümmete karşı suç işleyen ülkelere ait kurum ve kuruluşlar sponsorluğunda düzenlenen kurslar veya atölyeler veya sözde “tartışmalar” yoluyla haya duvarını yıkmak, karma ve dans kültürünü ithal etmek ve bozuk fikirleri paketlemek için okullarda çok sayıda müfredat dışı etkinlik düzenleniyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَيُرِيدُ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الشَّهَوَاتِ أَنْ تَمِيلُوا مَيْلاً عَظِيماًŞehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar.[Nisa 27]

On binlerce kız ve erkek çocuklarımızın eğitim gördüğü üniversitelere gelince, son iki yılda dozajı giderek artan benzeri saldırılara maruz kalmaktadır. Kamuoyunu ifsat etmek, değerleri ve ahlakı yozlaştırmak için bir dizi şarkı, dans ve halay konserleri düzenlendi. Hatta şirketlerin, öğrenci derneklerinin ya da diğer kuruluşların propaganda yapması için böylesi konserler düzenlemelerine izin veren, teşvik eden veya bizzat kendisi düzenleyen bazı üniversiteler var!

Bu yıl birçok üniversitenin yeni öğrencileri törenle karşılanmalarına tanık olmak gerçekten acı verici. Biz sizden bilim insanları ve nitelikli kişiler yetiştirmenizi, ümmete ve kendilerine faydalı olmak için öğrencileri ilim öğrenmeye teşvik etmenizi beklerdik. Ya da deneyimlerini öğrencilere aktarmak için sanayi ve endüstride başarılara imza atmış mezunlar vermenizi umardık! Öğrencileri şarkı söylemeye, dans etmeye, erkekliklerini bozan, Müslüman gençlerin kalplerini inciten ve acıtan bir sahnede rol almaya teşvik etmenizi değil. Bazı üniversitelerin neden buna izin verdiklerine şaşırıyoruz? Bu üniversiteler bu jenerasyonu nereye sürüklüyor?

Üniversiteler, parlak ve yüksek bir prestije sahiptir. Üniversitelerin Cevval ve benzeri şirketlere kapılarını nasıl açtıklarını merak ediyoruz. Üniversiteler, bu şirketlerin ürünlerini sergiledikleri, Filistin dışından gelen şarkıcıların arzı endam ettikleri festivallerle mallarını pazarladıkları paralı bir billboard haline geldi. Daha da şaşırtıcı olan, bazı üniversitelerin bu etkinliği inkâr edenlere verdikleri Paraya ihtiyacımız vardı ve şirket şu kadar meblağ ödedi.yanıtıdır. Bu çok üzücü. Çünkü meselemiz, ümmetin kalkınmasında öncüler olacak zihinler ve kişilikler yetiştirmektir. Aklınızı paraya karşılık satmanıza saygı duyuyoruz.

Öğrencilere ulaşmak, onları üniversite dışına çekmek ya da üniversitedeki etkinliklerle onları eğitmek ya da yozlaştırmak amacıyla yarışmalar düzenlemek için üniversitelerin kapılarını bazı kiralık derneklere ve kesimlere açmaları oldukça tehlikelidir. Örneğin, üniversiteler, kapılarını entelektüel münazara yoluyla kasten dinimizde aykırı fikirler yayan “Afkar” vakfına açtılar. Örneğin, “gönüllü ötanazi lisansı” konusunda iki üniversitenin tartışma yapması da ne demektir?” İki üniversitenin “18 yaş altı evlilikleri suç saymak” için tartışma organize etmeleri ne anlama geliyor? Bu nasıl açıklanabilir? Tartışmayı organize edenlerin, erken yaşlarda karma sisteme, evlilik dışı ilişkilere teşvik ettiklerini biliyoruz. İffetle bir sorunları olup olmadığını açıklamak zorundalar. Rosa Luxemburg destekli bir derneğin, çocuklarımıza ne gibi bir iyiliği olabilir ki? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَن تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.[Nur 19]

Üstelik üniversiteler, mirasımızı, kimliğimizi ve davamızı korumak bahanesiyle karışık halay takımları kurmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Acaba düşmanlarımız yeni bir Filistinli yaratmayı başardı mı diye sormadan edemiyoruz? Filistinli dansçı, topraklarını ve kutsallarını festivaller, şarkı söyleme ve halay yoluyla savunabileceğine mi inanıyor?

Ey değerli insanlar!

Çoğu üniversitenin finansal kriz yaşadığını ve istihdam edilmeyen mezunların üniversitelere olumsuz yansıyacağını biliyoruz. İşte tüm bunlar, özellikle eğitim ve yüksek öğrenime karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen yönetimin ihmalkarlığının bir sonucudur. Bu yüzden üniversitelere karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi için otoriteye karşı sesinizi yükseltmelisiniz. Üniversiteler para karşılığında zehirlerini yaymak için yatırımcılara izin veren bir alternatif olmamalıdır!

Ey değerli mütevelli heyeti üyeleri!

Size Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözüyle sesleniyoruz:

أَلَا كُلُّكُمْ رَاعٍ، وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِHepiniz çobansınız ve her biriniz kendi güttüklerinden sorumludur[Müslim] Hitabetin bu kısmını size ayırıyoruz. Siz üniversitelerde önemli ve mühim bir kesimsiniz. Eğitim sürecini tamamlamak sizin yeterliliğinize bağlıdır. Üniversitelerinizde yaşananları reddetmek ve muhasebe etmek için sesinizi yükseltme çağrısında bulunuyoruz. Pusulanın yönünü doğru yöne yöneltin ve üniversitelere bilimsel prestijini yeniden kazandırın.

Kız ve erkek öğrenciler, size emanettir. Sakın emaneti zayi etmeyiniz. Bu gençler, İslam’ı ve kalplerdeki değerleri öldürmek, onları ümmete ve dinlerine yabancılaştırmak için İslam düşmanlarının hedefidir. Onların ahlakını korumak, onları yok etmek isteyen istismarcılar karşısında onları savunmak, yozlaştırmak ve Allah yolundan alıkoymak için büyük paralar harcayan Batılı derneklerden onları himaye etmek sizin sorumluluğunuzdadır.

Bu üniversitelerde toplumun en iyi kesimleri, bilim adamları, entelektüeller, öğrenciler ve gençler var... Böylesi insanlar aslında kalkınma yolunda ümmetin düşünce önderleri olmalı, yeryüzünde Allah’ın dinini ikame etmek, alemlere hayrı yayacak olan Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafeti kurmak için çalışmalıdır.

Çocuklarımız, nefislerinde izzet ve onuru dirilten öğretmenler ve hayırlı kişilere gerek duyuyor. Gönüllerinde İslam’ın değerlerini canlandıran, dinleri ve akidelerinin şanını yücelten, hayatın her alanında onları ilim ve irfan sahibi yapan, şehadet görevini yerine getirmek için insanlara daveti taşımalarını emreden bir müfredata muhtaçtır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطاً لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِİşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Rasûlün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık.[Bakara 143]

Sonuç olarak diyoruz ki, biz üniversite rektörleri, akademik ve mütevelli heyeti arasında Ehli Kitaba mensup “Hristiyan” kişilerin olduğunu da biliyoruz. Biz onları bu hitaptan istisna tutmuyoruz, aksine yozlaşma ve ahlaksızlık programlarına karşı güçlü bir tavır almalarını istiyoruz. İyi bir karşılık vereceklerini umuyoruz. Zira ehli kitap, Hilafetin gölgesi altında yüzlerce yıl Müslümanlar arasında hayatlarının baharını yaşadılar. Müslümanlar onların onur ve mallarını korudular. Bazı Hıristiyanlar Haçlı saldırısında onurlu bir tavır takındılar. İslam’ın şemsiyesi altında hep birlikte onurlu bir yaşam süren Müslümanların ahdine vefa göstermek amacıyla Müslümanlara karşı Avrupa krallarının işbirlikçileri olmayı reddettiler. Bazıları da Müslümanların tarafında yer aldılar. Kudüs’ün kurtuluşunda komutan Selahaddin ile birlikte olumlu bir rol oynadılar.

Kız ve erkek öğrencileri bozmaya yönelik tüm program ve etkinlikler karşısında sağlam ve güçlü bir duruş sergilemenizi bekliyoruz. Müslümanlar sizin bu tavrınızı asla unutmayacak, böylece bu yakında kurulacak olan Hilafette iyilik ayağınız olacaktır. Pek çoğunuz İslam’ın hükümleri altında adalet, eşitlik ve onurlu bir yaşamdan faydalanmak için can attığınızı biliyoruz.

Size yönelik hitabımızı Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın iman eden ve Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i doğrulayan ehli kitap hakkındaki şu buyruğuyla sonlandırıyoruz:

لَيْسُوا سَوَاءً مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ أُمَّةٌ قَائِمَةٌ يَتْلُونَ آيَاتِ اللَّهِ آنَاءَ اللَّيْلِ وَهُمْ يَسْجُدُونَ * يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَأُولَئِكَ مِنَ الصَّالِحِينَ * وَمَا يَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَلَنْ يُكْفَرُوهُ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِالْمُتَّقِينَ Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allahın ayetlerini okuyan bir topluluk da vardır. Onlar, Allaha ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar Salihlerdendir. Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.[Ali İmran 113-115]

Son olarak umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ, nasihatimizi kalplerimizden çıktığı gibi kalplerinize ulaştırır. Müslümanların çocuklarının emanetini taşıma ve koruma konusunda yardımcınız olur. Şer güçler karşısında yar ve yardımcınız olur da suçluların yüzlerinin karardığı gün yüzlerinizi aydınlatacak bir duruş sergilersiniz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allahın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, Onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Allahım tebliğ ettik, Allahım şahit ol.

Selamımızı kabul ediniz...

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)


H. 15 Safer 1440
M.  Çarşamba, 24 Ekim 2018

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER