Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen birkaç hafta önce Filistinli kurbanların sempatiyi hak etmediğini ifade etmişti. Hükümet daha sonra yalnızca Filistin halkını insanlıktan çıkarmakla kalmayıp, onları küçük göstermenin de yeni yollarını buldu.

Dün Danimarka, BM Genel Kurulu’nda Gazze’de acil insani ateşkes için olumsuz yönde oy kullandı. Oylamada, Danimarka hükümetinin zaten “meşru müdafaa” olarak adlandırarak meşrulaştırdığı Filistin’deki Siyonist katliamların kınanması bile gündeme gelmedi. Oylamada sadece Gazze’deki ihtiyaç sahiplerinin temiz suya, tıbbi malzemeye ve gıdaya erişimi gündeme geldi.

Danimarka hükümeti Gazze halkının buna da hakkı olmadığını düşünüyor. Bu nedenle Gazze’ye yönelik bombardımanın devam edilmesi yönünde bir siyasi duruş sergiliyor.

Bu doğrultuda Siyonist hükümetin Filistinlilere bakışı, Danimarka devletinin resmi bakışı olarak anlaşılabilir. Danimarka hükümeti de Filistinlileri yok edilmeleri kabul edilebilir canavarlar olarak görüyor.

Danimarka devleti bir kez daha tarihin karanlık sayfaları arasında yer aldı. Tıpkı 29 Kasım 1947’de BM Genel Kurulu’nda Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması yönünde oy kullanarak Filistinlilere yönelik soykırıma yeşil ışık yakması gibi.

Danimarka’daki tüm saygın insanları, Danimarka devletinin Filistin halkına karşı izlediği insanlık dışı politikalarını protesto etmeye davet ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir / Danimarka olarak biz, Danimarka hükümetinin Filistin’deki soykırıma verdiği siyasi, ekonomik ve askeri desteği şiddetle kınıyoruz. Batılı ülkeler köklü Müslüman düşmanı olduklarını, çaresiz çocukların, kadınların ve yaşlıların toplu katliamından beslendiklerini bir kez daha ortaya koydular.

Mübarek Toprak Filistin’e komşu ülkelerdeki Müslüman ordularını ve tüm İslam alemini, görevlerini yapmaya, Filistin halkının imdadına koşmaya ve “İsrail” denilen Siyonist varlıktan bir an önce kurtulmaya çağırıyoruz!