Euro 2020 şampiyonasının ülkeyi birleştirdiği söylendi, ancak sonunda, ulusal kimliğe dayalı bölünmeler daha da gün yüzüne çıktı. İngiltere, siyahi futbolculara yapılan hakaret sonrası sistematik ırkçılık yapmakla suçlanıyor.

Geçici vatanseverlik, asırlık milliyetçiliğin beslediği ciddi çatlaklıkları kesinlikle düzeltemeyecektir. İngilizler, Fransızlardan daha iyi olduklarını düşünüyorlar, çünkü İngiliz değillerdir. Yakında aynı sebepten dolayı İskoç ya da Gallerliden de daha iyi olduklarını düşünmeleri kaçınılmazdır. Dahası, bölgeler ve şehirler yakında diğer bölgeler ve şehirlerden daha üstün olduklarını düşünecekler ve hatta mahalleler bile yakında komşularına karşı birleşeceklerdir. Bunların hiçbiri distopik bir fantezi değildir, aksine bugün dünyadaki birçok insan tarafından normal görülen bir realitedir.

Doğum yeri, ikamet yeri veya ten rengi gibi tesadüfen benzerlikleri olan insanların aynı milliyete mensup olmaları, normaldir. İnsanlar diğer tüm hayvanlardan aklıyla ayırt edilir. İnsan, hayat, kâinat ve içindeki rolü hakkında kavramlar düşünüp geliştirebilir. Düşünmediği ve seçemediği şeylere göre başkalarıyla bir araya gelmesi, entelektüel varlıklara yakışmaz. Bu, refahımız ve toplumlarımızın refahı için açıkça zararlıdır.

İngiltere, Avrupa ve Amerika’nın diğer bölgelerinde endemik olan ırkçılık, milliyetçi duyguların sadece bir uzantısıdır. Ülke bayrakları sallamak bu duyguları körükler, ancak doğruluk, bu ırkçı duyguları reddedenlerin yanındadır. Çelişki gün ışığı kadar açıktır. Irkçılığın durdurulması, kötülüğünü açıklamaktan daha fazlasını gerektirir. Kök nedeni ele alınmalıdır. İnsanlar tesadüfen başkalarıyla milliyetçilik bağı oluştururlar. Eğer hükümet, vatanseverliği teşvik ediyor, aynı zamanda ırkçı istismardaki artıştan hayıflanıyorsa, o zaman bu milliyetçiliğin ne işe yaradığını açıkça sorgulaması gerekir.

Dünyanın ulus devletlere bölünmesi fikri, 17. yüzyıldan kalma bir fikirdir. Daha sonra bu Avrupa ülkeleri, sömürgecilik yoluyla ulusal sınırlar dayatmak için gözlerini dünyanın geri kalanına çevirdiler. O zamandan bu yana bu bölücü kavram, dünya çapında hasara yol açtı.

İslam, ırkçılığın hiç bir şekline tolerans göstermez, çelişkili milliyetçi mesajlar da vermez ve doğum yeriyle gurur duymaz. Irkçılık sığlıktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem onun hakkında şöyle buyurdu:

دَعُوهَا فَإِنَّهَا مُنْتِنَةٌ“Bırakın onu, çünkü o çürüktür.”