Uluslararası Af Örgütü, Ürdün yetkililerinden Kuzey Doğu’daki Ürdün-Suriye sınırında bulunan Rukban mülteci kampında sıkışıp kalan yaklaşık 75 bin Suriyeli sığınmacıya insani yardım geçişini kolaylaştırmasını talep etti. Örgüt, 15 Eylül 2016 Perşembe günü yayımladığı raporunda, gıda yetersizliği ve salgın hastalık nedeniyle kamptaki koşulların içler acısı olduğunu, bunun sonucunda birçok insanın hayatını kaybettiğini söyledi. Yayınlanan uydu görüntülerde görülen geçici mezarlar, mültecilerin yaşadığı zorlukları ortaya koyuyor. Suriye halkının sıkıntısı, 18 Mart 2011 yılında patlak veren devrimden beri beş buçuk yıldır artarak devam ediyor. Bu arada devrim karşıtı entrikalar da hız kesmeden devam ediyor. Bu yolda her türlü araç ve yöntemler kullanılıyor. Şehitler artıyor. Suriye içi ve dışında kamplarda yaşayan mültecilerin sayısı da yükseliyor. Sayı artıkça sıkıntılar da artıyor. En fazla mülteci barındıran Ürdün’dür. BM’ye göre Ürdün’de 630 bin kayıtlı mülteci var. Ürdünlü yetkililer ise mülteci sayısının yaklaşık 1,3 milyon olduğunu söylüyor. Mültecilerin çoğu, savaştan önce Ürdün’e sığındıkları için muhtemelen uluslararası örgütlerde kayıtlı değiller.

İki gün önce yayınlanan Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre Rukban ve Hadalat sınır kapılarının kapatılmasının ardından 75 bin Suriyeli göçmen, Ürdün sınırındaki Cerda kumlarına sıkışıp kalmış durumdalar. Rukban sınır kapısı, bölgede mültecilere hizmet sunan askeri bir noktaya bomba yüklü bir araba ile düzenlenen saldırı sonrasında kapatılmıştı. 21 Haziran’daki bu saldırı sonucu, 13 kişi hayatını kaybederken 13 kişi de yaralanmıştı. Çölde kızgın kumlarda sıkışıp kalan mülteciler arasında çocuk, hamile kadınlar ve hastalar da var. Açlık, susuzluk ve salgın tehdidi altında trajik bir koşulda yaşıyorlar. Bazı mülteciler, Ürdün makamlarının ülkeye girişine izin vermemesi nedeniyle yakalandıkları hastalıktan ötürü, bazıları da insani yardım ve tıbbi tedavi alamadığı için hayatını kaybetti. Uluslararası Af Örgütü, geçtiğimiz Ağustos’tan beri kum duvarlarıyla örgülü mültecilere tek bir yardım TIR’ının ulaştığını belirtti.

Bilindiği üzere ABD, bu ayın 20’sinde New York’ta “BM Mülteci Zirvesine”ev sahipliği yapacak. Zirve, uluslararası bir zirvedir. Mülteciler ve göçmenlerin durumu ele alınacak. ABD ve diğer beş ülke yanı sıra Ürdün de bu zirvenin katılımcıları arasındadır. Uluslararası Af Örgütü, katılımcı dünya liderlerini “söz” değil icraata davet etti. Mültecilerin adil paylaşımına ilişkin somut adımlar atılmasını ve büyük oranlarda mülteci barındıran ülkeler üzerindeki yükün hafifletilmesini istedi. Ayrıca Ürdün’ü de bir çağrıda bulunarak kum duvarında sıkışıp kalan Suriyeli göçmenlerin derhal ülkeye girişlerine izin verilmesini istedi. 

Orada burada yapılan tüm zirve ve konferanslar, Suriye devrimine karşı kurulan bir kumpastır. Yine bir zirve düzenlenirken Suriye’nin yarası kanamaya devam ediyor. Hem de kurbanların çoğu masum kadın ve çocuklardır.

Ey İslam ümmeti! Daha ne zamana kadar kaderinizi düşmanlara teslim edeceksiniz? Daha ne kadar karanlık ve yıkım demek olan kâfirlerin gölgesinde gölgelenmeye devam edeceksiniz?

Ey onurlu ve kahraman Ürdün halkı! İşte kızgın çöllerde barınaksız, yiyeceksiz, ilaçsız sıkışıp kalan Suriye halkının durumu budur. Mümin müminin kardeşi değil mi? Ona malını mülkünü verir, onu arkasından kuşatır.

Ey İslam ümmeti! Suriye, Filistin, Irak, Mısır, Yemen, Libya, Pakistan, Çeçenistan, Burma, Orta Afrika’da akıtılan kanları durdurmanın, çiğnenen onur, şeref ve yaşamı kurtarmanın zaman gelmedi mi? Gerçekten de bu akan kanları ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet durdurabilir. Hilafet, canları, kanları, onurları korur, ülkeleri kurtarır... Haydi, Hilafeti var etmek için çalışanlarla birlikte çalışın ki dünya ve ahiretin izzet ve hayrına nail olasınız.

أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ وَلَا يَكُونُوا كَالَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الْأَمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ وَكَثِيرٌ مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ “İman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.” ^{[Hadid 16]}