Soru:

Çağımızda İslami ümmete, batıl inançlar ve dinimize giren hatalı mefhumlar kültürel saldırıda bulundular. Bunlar, her yönden ve açıdan İslami akide ile çelişir ve çatışırlar. İşte o hatalı mefhumlardan biri de batıl demokrasi fikridir. Bizde ki ciddi sorun şudur; Endonezya'daki bazı Müslümanlar, demokrasinin İslam'dan olduğunu iddia ediyorlar. Buna Kur'an-ı Kerim ve Nebevi Sünnetten yanlış mefhumlar ile delil getiriyorlar. Bu tür delillerde zorlamaya kaçıyorlar.

1- Şeyhimiz demokrasi hakkında ne düşünüyorsunuz?

2- Bu ciddi sorundan nasıl kurtulabiliriz?

3- Ben bu konuda bir kitap yazmak istiyorum. Şeyhimiz ne diyorsunuz? Bu konu ile ilgili nasihatiniz nedir?

Cevap:

Aleykum'us Selam ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Demokrasi, halkın egemenliği demektir. Halk, Allah'ı karıştırmadan yasama yapar. Yani Allah'a dayanmaksızın helal ve haram kılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:  إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ يَقُصُّ الْحَقَّ وَهُوَ خَيْرُ الْفَاصِلِينَ "Hüküm ancak Allah'ındır. O hakkı anlatır ve O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır." ^{[Enam 57]} et-Tabarânî, el-Kebir adlı kitabında Adiyy ibn Hâtim'den rivayet ettiğine göre  أَتَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَفِي عُنُقِي صَلِيبٌ مِنْ ذَهَبٍ، فَقَالَ: يَا عَدِيُّ اطْرَحْ هَذَا الْوَثَنَ مِنْ عُنُقِك، فَطَرَحْتُهُ فَانْتَهَيْتُ إِلَيْهِ وَهُوَ يَقْرَأُ سُورَةَ بَرَاءَةَ فَقَرَأَ هَذِهِ الْآيَةَ اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللهِ حَتَّى فَرَغَ مِنْهَا، فَقُلْتُ: إنَّا لَسْنَا نَعْبُدُهُمْ، فَقَالَ: أَلَيْسَ يُحَرِّمُونَ مَا أَحَلَّ اللهُ فَتُحَرِّمُونُهُ، ويُحِلُّونَ مَا حَرَّمَ اللهُ فَتَسْتَحِلُّونَهُ؟ قُلْتُ: بَلَى، قَالَ: «فَتِلْكَ عِبَادَتُهُمْ "Boynumda altından bir haç takılı iken Nebi yanına vardım. Bunun üzerine "Ey Adiyy! Boynundan o haçı çıkar" buyurdu. Bende çıkarıp attım. Sonra yanına vardığımda Beraa süresini okuyordu. Sonra şu ayeti okudu: "Allah'ı bırakıp, hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'i rab edindiler." Ayeti bitirince dedim ki: Biz onlara ibadet etmiyoruz ki. O da "Onlar, Allah'ın helal kıldığını haram kılıyorlar, sizde onu haram kabul etmiyor musunuz? Allah'ın haram kıldığını da helal kılıyorlar, sizde onu helal kabul etmiyor musunuz?" "Evet" dedim. Bunun üzerine "İşte bu onlara ibadet etmektir." Buyurdu." Bu nedenle kim Allah'ı bırakıp kanun koyarsa, günahı çok çok büyüktür. Demokrasi bu açıdan küfür sistemidir. Çünkü o yasamayı Allah'a değil, insana ait kılar. Diğer açıdan ise demokrasi, özgürlüklere inanır: İnanç özgürlüğü, fikir özgürlüğü, mülk edinme özgürlüğü, şahsi özgürlük. Demokrasiye göre kişi dilediğine inanabilir. Dilediği gibi dinini değiştirebilir.  Mukaddesatları bile taan edip yerse, istediğini söyleyebilir. Helal ve haram yolla mülk edinebilir. Tarafların rızası olduğu sürece zina yapabilir. Bu ise İslam'da haramdır,  dinden dönmek, haramdır, zina haramdır, meşru olmayan yollar ile mülk edinmek haramdır, sövmek ve hakaret etmek haramdır. Buna göre demokrasi ve ayrıca özgürlükler, küfür sistemidir. Çünkü onlar, şeri hükümlere aykırıdır.

"Demokrasi Küfür Sistemidir" adlı bir kitap var. Onu ülkendeki Hizbin bürosundan isteyebilirsin. O kitapta demokrasi konusu ve nasıl küfür sistemi olduğu ile ilgili yeterince ayrıntılar mevcuttur.

Sonuç olarak seni Allah'ın selamı ile selamlıyorum. İslam'ın ve Müslümanların iyiliği için yazacağın kitap ile ilgili başarılar dilerim. Allah Subhânehu ve Teâlâ yar ve yardımcın olsun.

Kardeşiniz Ata İbn Halil Ebu Raşta

Facebook sayfasının linki:

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=220629058105179