Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fıkhî” Sorularına Verilen Cevaplar Silsilesi)

Soru-Cevap

Kadının Namazda Ayaklarını Örtmesi

Muhamad Awesat’a

Soru:

Esselamu Aleykum…Kadının evinde namaz kılmasının hükmü nedir? Avreti örtmek namazın sıhhatinin şartlarından biri olduğuna göre, kadının ayaklarını örtmesi farz mıdır?

Cevap:

Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh…

  • `Buna dair yorumun yapıldığı soru cevapta şu şekilde geçmektedir:

(Ayaklar avrettir. Dolayısıyla kadının ayaklarını örtmesi gerekir. Bunun delili aşağıdaki şekildedir:

a- Allah Subhanehu, kadının cilbabını en aşağı salıvermesi açısından şöyle buyurmaktadır: يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لأَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَاءِ الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلابِيبِهِنَّ ذَلِكَ أَدْنَى أَنْ يُعْرَفْنَEy Nebi! Eşlerine, kızlarına ve mümin kadınlarına de ki; cilbablarını üzerlerinden aşağıya salıversinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur.” [Ahazab-59] Yani cilbablarını aşağı doğru salsınlar demektir. Dolayısıyla “Yudnîne”, “yani Yurhîne” kelimesindeki salıverme, ancak cilbabınen azından ayaklara kadar uzanması ve onları örtmesiyle yerine gelir. Eğer ayaklar, çorap veya ayakkabı ile örtülmüş ise, cilbabın ayaklara kadar ulaşmasıyla salıverme yerine gelmiş olur. Yok eğer çorap veya ayakkabı ile örtülmemişse, cilbabın ayakları örtecek şekilde yere kadar uzanması gerekir. Bu da ayakların avretten olduğu anlamına gelmektedir.

b- İbn Ömer’den Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: مَنْ جَرَّ ثَوْبَهُ خُيَلاَءَ لَمْ يَنْظُرِ اللَّهُ إِلَيْهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَقَالَتْ أُمُّ سَلَمَةَ فَكَيْفَ يَصْنَعْنَ النِّسَاءُ بِذُيُولِهِنَّ قَالَ يُرْخِينَ شِبْرًا فَقَالَتْ إِذًا تَنْكَشِفُ أَقْدَامُهُنَّ قَالَ فَيُرْخِينَهُ ذِرَاعًا لاَ يَزِدْنَ عَلَيْهِHer kim kibirlenerek elbisesini (yerde) sürüklerse Allah, kıyamet günü ona bakmaz. Bunun üzerine Ümmü Seleme dedi ki: O halde kadınlar eteklerini nasıl yapacaklar? Dedi ki: Bir karış salsınlar. Dedi ki: O zamanda ayakları açığa çıkar. Dedi ki: Öyleyse onu bir dirsek salsınlar, arttırmasınlar.” [Tirmizi tahric etti ve bu hadis hasen sahihtir dedi.]

Dolayısıyla bu hadis, kadının ayaklarını örtmesinin farz olduğu hususunda açıktır. Ümmü Seleme, yürüyüş sırasında, özellikle de eskiden sık sık olduğu gibi kadın yalınayak yürüdüğünde, ayakları açılabileceği korkusuyla kadınların giysilerinin “eteklerinin” yerden bir karış uzak olmasıyla yetinmedi. Bu yüzden Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kadının elbisesini bir dirsek boyu uzatmasına ve arttırmamasına izin vermiştir. Dolayısıyla hadisteki illet açıktır: ...إِذًا تَنْكَشِفُ أَقْدَامُهُنَّ ... “…O zamanda ayakları açığa çıkar…

Özetle, ayaklar avrettir ve diğer avret yerleri gibi ayakları da örtmek farzdır.

- Burada Ebu Hanife’nin ayakların görünmesinin caiz olduğuna dair görüşünün olduğu bilinmelidir. Çünkü ona göre ayetin tefsiri şöyledir:

وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَاGörünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler.” [Nur-31] Görünen kısımların, sadece el ve yüz olmadığı, aksine ayakların da görünen kısımlardan olduğu görüşündedir. Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere bu görüş, ayeti kerime ve Tirmizi’nin hadisine göre, racih olandır. En iyi bilen ve en iyi hüküm veren Allah’tır.) Bitti.

  • Genel hayat hususunda benimsediğimiz şey budur. Dolayısıyla kadının ayakları açık bir şekilde dışarı çıkması caiz değildir. Bilakis yukarıda behsetmiş olduğumuz şekildedir:

(Yani cilbablarını aşağı doğru salsınlar demektir. Dolayısıyla “Yudnîne”, “yani Yurhîne” kelimesindeki salıverme, ancak cilbabın en azından ayaklara kadar uzanması ve onları örtmesiyle yerine gelir. Eğer ayaklar, çorap veya ayakkabı ile örtülmüş ise, cilbabın ayaklara kadar ulaşmasıyla salıverme yerine gelmiş olur. Yok eğer çorap veya ayakkabı ile örtülmemişse, cilbabın ayakları örtecek şekilde yere kadar uzanması gerekir. Bu da ayakların avretten olduğu anlamına gelmektedir. )

  • Şimdi geriye namaz kılarken ayakların örtülmesi meselesi kalmıştır. Namazın sıhhatinin şartlarından biri de setr-i avrettir (avret yerlerinin örtülmesidir). Bu nedenle bizim için racih olan, namaz kılarken ayakların örtülmesinin farz olmasıdır. Ancak Ebu Hanife, ayakların avret olmadığı görüşündedir. Müellefi, Ahmed İbn Ali Ebu Bekir er-Râzi el-Cessâs el-Hanefi “Ö: H. 370” olan Muhtasar Tahavi’nin şerhinde şöyle geçmektedir:

(Mesele: “Kadının namazdaki avreti.”

Ebu Cafer şöyle dedi: “Kadına gelince: Kadın namaz kılarken yüzü, elleri ve ayakları hariç her yerini kapatmalıdır.”

Ebu Bekir şöyle dedi: Çünkü (kadının) vücudunun tamamı avret olup bu azaları hariç yabancı birinin ona bakması helal değildir. 

Buna Allahu Teala’nın şu kavli delalet etmektedir: وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَاGörünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler.” [Nur-31] Bunun (görünen kısmın), sürme ve yüzük olduğunu rivayet edilmiştir. Dolayısıyla bu da kadının ellerinin ve yüzünün avret olmadığına delalet etmektedir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لا يقبل الله صلاة حائض إلا بخمارAllah, bulûğ çağına eren kadının namazını başörtüsüz kabul etmez.” Dolayısıyla başının avret olduğuna delalet etmektedir. Avret nedir: Namazda örtülmesi farz olandır. El, yüz ve ayak avret değildir. Bunların namazda örtülmeleri gerekmez.) Bitti. 

  • • Yukarıda da açıkladığımız gibi bu görüş, racih olandır… Ancak bizler, bir ibadet olan bu meselede benimseme yapmak istemiyoruz.Dolayısıyla Hanefi mezhebine göre namaz kılan bir kadının namazda ayaklarını örtmesi farz değildir… Ancak bizim için racih olan, ayaklar avret olduğu için, namazda ayakların örtülmesinin farz olmasıdır.
  • Sonuç olarak:

1- Bizim için racih olan, ayakların avret olmasıdır ve biz, genel hayatta bunu benimsiyoruz. Dolayısıyla kadının, ayaklarını da örten bir cilbabı olmadıkça evinin dışına çıkması caiz değildir. İster bu şayet çıplak ayakla yürüdüğünde ayaklarını örtecek kadar yere uzanması şeklinde olsun, isterse ayaklarını örtmek için uygun bir çarap giyerek cilbabın ayaklara kadar uzanması şeklinde olsun fark etmez. Zira bu, aşağı salmanın gerçekleşmesi için olup bu da İçtimai Nizam’da detaylı olarak açıkladığımız gibi cilbabların ayaklara kadar salıverilmesidir.      

2- Ayakların namaz kılarken örtülmesine gelince: Bizim için racih olan, ayakların örtülmesinin farz olmasıdır. Ancak bizler, bir ibadet olan bu meselede benimseme yapmıyoruz. Dolayısıyla Hanefi mezhebine göre amel eden bir kadının, namaz kılarken ayaklarını örtmesi farz değildir.

Bu meseledeki görüşümüz budur. En iyi bilen ve en iyi hüküm veren Allah’tır.

Kardeşiniz H. 27 Cumâde’s Sâni 1438
Ata İbn Halil Ebu Raşta M. 26 Mart 2017

Cevaba, emirin aşağıdaki web sitesinden bağlanabilirsiniz:

http://archive.hizb-ut-tahrir.info/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/3790/

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER