- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Hizb-ut Tahrir Emiri Şeyh Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin Sorularına Verilen Cevaplar
Sahâbî Temim Ed-Dârî’nin Arazisi
Mohamad Sukker
Soru:
Biz, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından Celil Sahâbî Temim ed-Dârî’ye şuan el-Meskubiye diye bilinen el-Halil’de bir arazi ikta edildiğini biliyoruz. Biz, o arazinin Öşür arazisi mi yoksa Haraç arazisi mi olduğu konusunda ihtilafa düştük. Maliye kitabında hangi durumlarda arazinin öşür arazisi olacağı bellidir. Ama orada ikta edilen arazinin öşür arazisi olacağı yazılı değildir. Sadece öşür ve haraç arazisinde ikta olabileceği yazılıdır. Fakat bazı gençler, Temim ed-Dârî arazisinin öşür arazisi olduğu ile ilgili bilgiye sahip olduklarını söylediler. Maliye kitabında belirtilenler dışında söylenen bu sözün belli bir dayanağı var mıdır? Allah Subhânehu ve Teâlâ, sizi ve bizi ve tüm Müslümanları, en güzel şekilde mükâfatlandırsın. Allah Subhânehu ve Teâlâ size ve tüm Müslümanlara zafer ve Nübüvvet metodu üzere Hilafet altında hâkimiyet nasip eylesin. Allah’ın izniyle bu çok yakındır.
Cevap:
Aleykum’us Selam ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Doğrudur, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem Temim ed-Dari için daha fethedilmeden önce ikta ettiği arazi konusu, Maliye kitabında detaylıca olarak açıklanmadı. Aksine öşür arazisinin çeşitleri açıklandı. Ama söz konusu konu, Şahsiyet 2’de “Öşür, Haraç ve Sulh Arazileri” bölümünde sayfa 191 ile 193 arasında daha ayrıntılı olarak yer aldı. Bu bağlamda kitapta Öşür arazilerinin çeşitleri açıklarken şöyle dendi:
“Öşür arazisine gelince, bu, kendisinden elde edilen ürününden zekât olarak öşür ya da öşrün yarısı alınan arazidir. Dolayısıyla o, öşür arazidir. Bu arazinin böyle isimlendirilmesi, arazinin ürününden zekât olarak alınan öşre nispetle olmuştur. Öşür arazisi, Medine-i Münevvere ve Endonezya arazisi gibi üzerindeki halkı savaş olmaksızın Müslüman olan tüm arazileri kapsar...
Aynı şekilde, ister Medine gibi halkı savaş olmaksızın Müslüman olsun, ister Mekke gibi zorlama ve kuvvet yoluyla fethedilmiş olsun, Arap Yarımadasının tamamı öşür arazisi sayılır...
Hayber arazisi gibi, Müslümanların silah gücü ile fethedip, imamın savaşçılar arasında paylaştırdığı her arazi öşür arazisine katılıp öşür arazisi olur... Aynı şekilde; imamın zor kullanarak fethedilen arazilerden ikta yoluyla, insanlara vermiş olduğu ikta arazileri de öşür arazisine katılıp öşür arazisi olurlar...
Aynı şekilde, imamın henüz fethedilmemiş arazilerden ikta ettiği arazi de Allah’ın Müslümanlara o araziyi fethetmeyi nasip etmesinden sonra kendisine ikta olarak verilen kimseye hibe olur.
Nitekim Halil’de Aynun, el-Martum, Habrun ve Habra arazisini Temim el-Dârî, cemaati ile birlikte Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in huzuruna çıktığında, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den Allah Müslümanlara fethetmeyi nasip ederse bu yerleri kendilerine ikta etmesini talep etti. Bunun üzerine Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem oraları ona ikta olarak verdi. Buna dair de ona bir yazı yazdı. Ömer de bu yazıya şahit olan iki şahidin birisi idi. Allah, Ömer zamanında oraları Müslümanlara fethetmeyi nasip ettiğinde Temim oraları Ömer’den talep etti. Ömer de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in vermesine bağlı kalarak oraları ona teslim etti.”
Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından Temim ed-Dârî’ye ikta edilen arazi, öşür arazisidir. Bu konu ile ilgili gelen rivayetlerde bunu açıkça görmek mümkündür.
- İbn Zenceveyh olarak bilinen Ebu Ahmed ibn Humeyd ibn Muhalled ibn Kuteybe ibn Abdullah el-Horasani [ö. 251], Emval adlı kitabında rivayet ettiğine göre Zuhri, Tevr b. Yezit, Raşit b. Sad şöyle dedi:
قَامَ تَمِيمٌ الدَّارِيُّ وَهُوَ تَمِيمُ بْنُ أَوْسٍ رَجُلٌ مِنْ لَخْمٍ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِنَّ لِي جِيرَةً مِنَ الرُّومِ بِفِلَسْطِينَ لَهُمْ قَرْيَةٌ يُقَالُ لَهَا حَبْرَى وَأُخْرَى يُقَالُ لَهَا بَيْتُ عَيْنُونَ، فَإِنِ اللَّهُ فَتْحَ عَلَيْكَ الشَّامَ فَهَبْهُمَا لِي، فَقَالَ: هُمَا لَكَ قَالَ: فَاكْتُبْ لِي بِذَلِكَ كِتَابًا، فَكَتَبَ: بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ هَذَا كِتَابٌ مِنْ مُحَمَّدٍ رَسُولِ اللَّهِ، لِتَمِيمِ بْنِ أَوْسٍ الدَّارِيِّ، أَنَّ لَهُ قَرْيَةَ حَبْرَى وَبَيْتَ عَيْنُونَ...“Temim ed-Dârî -ki Lehm kabilesinden Temim b. Evs’tir- kalktı ve şöyle dedi: “Ey Allah’ın Elçisi, Filistin’de benim Romalı komşularım var. Onların Habra ve Beyti Aynun adında köyleri var. Eğer Allah Subhânehu ve Teâlâ, Şam diyarının fethini sana nasip eylerse, o köyleri bana ver. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem de “Oralar senindir” buyurdu. Bunun üzerine Temim, “Buna ilişkin bana bir yazı yaz” dedi. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle yazdı: Bismillahirrahmanirrahim, bu, Allah’ın Elçisi Muhammed’den, Temim b. ed-Dari için bir mektuptur. Habra ve Beyti Aynun ona aittir...” Bu rivayete benzer bir başka rivayeti de Ebu Ubeyd Emval ve Ebu Yusuf da Haraç adlı kitaplarında rivayet etti. Umarım cevap yeterince açıktır.
Kardeşiniz Ata İbn Halil Ebu Raşta
Facebook sayfasının linki:
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=220629058105179
H.28 Şevvâl 1435
M.24 Ağustos 2014