Pazartesi, 21 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/10/13
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Sudan'daki Askeri ve Siyasi Liderliğin Seyrine Yönelik Bir Saha Okuması!

بسم الله الرحمن الرحيم

Sudan'daki Askeri ve Siyasi Liderliğin Seyrine Yönelik Bir Saha Okuması!

Sudan'da krizlerin kol gezdiği, savaş ve yıkımın iplerinin birbirine dolandığı bir dönemde, sanki doğrudan General Abdulfettah el-Burhan'a yöneltiyormuş gibi bir mültecinin haykırışı olarak derin bir Kur'anî soru ortaya çıkıyor: أَخَرَقْتَهَا لِتُغْرِقَ أَهْلَهَا لَقَدْ جِئْتَ شَيْئاً إِمْراً(Musa), içindekileri boğmak için mi onu deldin? Gerçekten sen çok kötü bir iş yaptın! dedi.” [Kehf 71]

Allah'ın Nebi'si Musa'nın, masum insanları taşıyan gemideki deliği gördüğünde salih olan adama sorduğu bu soru, bugün de ülkenin gemisini, kurtarmak için değil, aksine onu bölünme, yıkım ve tahribat bataklığında boğmak için delen askeri liderliğe karşı yeniden soruluyor.

Bu ayet, ilahi hikmetin sınaması bağlamında gelmiştir; zira salih adam, gizli bir hikmetten dolayı gemiyi delmiş olup bu hikmet, geminin sahiplerini, her sağlam gemiyi gasp eden zalim bir kraldan korumak içindi.

Ancak Sudan'ın gerçekliğinde, askeri liderliğin gerçekleştirdiği delme, bir hikmetten dolayı değil, aksine boğmaya yol açan açık ve gizli bir eylemdir.Zira Sudan'ın gemisi, zulümden kaçınmak için değil, aksine onu kaos denizinde boğmak ve bölünme ve teslimiyet akımlarına teslim etmek için delinmiştir.

Siyasi ve askeri olarak delme:

Hızlı Destek Güçlerinin pekiştirilmesi

- Silahlı kuvvetlerin zayıflatılması karşılığında Hızlı Destek Güçleri silahlandırılıp etkileri genişletilmiştir ki bu da askeri kurumun sistematik olarak delinmesi anlamına gelmektedir.

Yeterliliklerin tasfiye edilmesi

- Deneyimli ve yetkin askeri komutanlar emekliye ayrılmaya zorlanırken, Hartum'daki Hızlı Destek Güçleri tarafından işlenen suçlar göz ardı edilmektedir ki bu da siyasi ve askeri işbirliğini ortaya çıkarmaktadır.

Medya dezenformasyonu

- 15 Nisan 2023'te başkentte çatışmalar patlak verirken Silahlı Kuvvetleri sözcüsü Albay Nabil Abdullah şöyle bir açıklamada bulunmuştur: “Silahlı kuvvetler durumu tamamen kontrol altında tutuyor ve Hartum'da Hızlı Destek Güçleri bulunmuyor, yayınlananlar tamamen söylentilerden ibarettir.”

Ancak gerçeklik, bu açıklamayı yalanlamaktadır; zira Hızlı Destek Güçleri başkentteki stratejik noktalara konuşlandırılmış, bu da savaşın patlak vermesine yol açmıştı.

Felaket sonuçlar

BM raporlarına göre Eylül 2025'e kadar 5 milyondan fazla insan yerinden edilmiş, Hartum, Bahri ve Omdurman'da altyapı tahrip edilmiş, ordu Darfur'dan çekilmiş ve El Cezire eyaleti Hızlı Destek Güçlerine teslim edilmiştir. Yani ülke, siyasi bilincin yokluğu ve dış müdahalelerin yaygınlaşmasının ortasında bir bölme makinesinin üzerine oturtulmuştur.

Siyasi ve meşru sorumluluk

- Siyasi vizyonun yokluğunun ve yabancı çıkarların ümmetin çıkarlarına galip gelmesinin sonucunda ülkenin geldiği durumun tüm sorumluluğunu egemenlik konseyi üstlenmelidir.

- Ordunun cephelerde tekbir seslerinin işitilmesi rağmen, krizden çıkmak için net bir planın olmaması, askeri zaferin siyasi zafere dönüşmediğini ortaya koymaktadır.

- Sadece Kahhar olan Allah'a karşı niyetin samimi olması ve gücün meşruiyetine göre değil, savaşla ilgili hükümlerin meşruiyetine göre bu çöküşe neden olan herkesin muhasebe edilmesi gerekir.

Köklü bir değişime davet etmek

Sudan kahramanlardan yoksun değildir; zira tarih, büyük bir cesaretle sömürgeciyle savaşan, Beyaz Bayrak Birliği'ni kuran, hayatını buna vakfeden ve halkını tanımadan önce hak olanı tanıyan Ali Abdullatif gibi şahsiyetlerle doludur.Şu anda da Allah'a verdikleri söze sadık olan, sadece Sudan’ı değil, bilakis dünyayı kapitalizmin şerrinden kurtarabilecek kapsamlı bir projeyi taşıyan adamlar vardır.

Bugünkü liderler de, batılın suç ortakları değil, tıpkı Medine'deki Ensarın Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yardım etmesi gibi Allah'ın ensarları olmalıdırlar ki böylece dünya ve ahirette onlar için yardım etti yazılsın ve tarih de onların isimlerini, ihanetin kayıtlarına değil de, nurlu harflerle yazsın!

Köklü çözüm, rejime yama yapmakta değil, aksine Sudan'ın parlak yüzünü geri getirecek ve onu kan ve bağlılık döngüsünden çıkaracak Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin kurulmasında yatmaktadır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hatem El-Attar – Mısır

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER