Perşembe, 17 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/10/09
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Amerika, Gazze ve Gizli Hesaplar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Amerika, Gazze ve Gizli Hesaplar!

Gazze'deki savaşın durması çağrısı yapan Amerika’nın tutumu, ani insani dürtünün bir sonucu ya da uzun süredir uykuda olan vicdanın uyanışının bir sonucu değildir; aksine Amerika'nın on yıllar boyunca yarattığı ve körüklediği karmaşık krizler ağının dayattığı dikkatli hesaplamaların bir sonucudur.

Savaşları ateşleyen ve donduran en önemli aktör Amerika olduğu gibi halkların trajedilerinden beslenmek için gerginlik yuvaları yaratan da odur. Dolayısıyla Amerika'nın bu şekilde hareket etmesi Gazze'ye karşı merhamet dürtülerinden değil, kendisini birçok çatışmanın ortasında bulduğundan dolayıdır; Zira Ukrayna'daki savaş, onu ve Avrupa'yı tüketmekte ve Çin'in yükselişi de Amerika'nın en büyük ekonomik endişesi haline gelmiş olup yaşlı kıtanın kırılganlığı, bu tüketimin uzaması halinde bağlarını çözebilir. Bu odağın sonuncusu, Washington'un Avrupa'ya karşı koz olarak kullandığı İran nükleer dosyasıdır; bu dosya hiçbir zaman sadece uranyum zenginleştirme konusundaki teknik bir anlaşmazlık olmamıştır, aksine Washington'un Avrupalıların Tahran ile hareketini ve ticaretini kısıtlamak ve onları Amerikan politikalarına daha bağımlı hale getirmek için kullandığı stratejik bir kart olmuştur.

Gazze ve Körfez'de yaşanan her bir gerginlik ve tırmanışla birlikte, Avrupa'nın, nükleer dosyanın ekonomik ve güvenlik krizlerini daha da kötüleştirecek bölgesel bir patlamaya yol açacağına dair korkuları artmaktadır. Bu karmaşıklıkların karşısında Washington, Gazze'deki savaşın sonsuza kadar sürmesine artık izin veremez; çünkü bu, özellikle aşağılık ve utanç verici yöneticilerin yüzüstü bırakmasıyla birlikte Gazze halkının başına gelenlerden dolayı Müslüman ve gayrimüslim halkların kaynaması, kontrolden çıkan bir yangını tetikleyebilir. Bu da Rusya ve Çin gibi rakip güçlerin, halkın öfkesinden ve bölgesel kaostan yararlanmasına kapı aralayabilir.

Amerika'nın böyle bir tutumu benimsemesi, Gazze'ye olan sevgisinden ya da Filistin'e yönelik adaletinden değildir, aksine Washington'un iplerini tutmaya çalıştığı küresel güç dengesinin çökmesinden duyduğu korkudan dolayıdır. Dolayısıyla Amerika'nın önceliği, masumların kanları değildir, aksine büyük oyuncular olan Rusya ve Çin karşısında liderliğini pekiştirmek ve Tahran nükleer kartıyla Avrupa'ya baskı uygulayarak yaşlı kıtanın çözülmesini önlemektir.

Pek çok kişinin gözden kaçırdığı gerçek, Gazze'nin ve tüm ümmetimizin kaderinin Beyaz Saray'ın denklemlerine rehin olarak bırakılmaması gerektiğidir. Zira bizler hem toprak hem de dava sahipleriyken Washington bizi, büyük güçlerle olan çatışmasında ikincil bir konu olarak görmektedir. Bu yüzden inisiyatifi yeniden elde etmek, ümmetin, bu acımasız güçler arasındaki doğru konumunu, yani liderlik ve öncülük konumunu oluşturma konusundaki bilincine ve iradesinin gücüne bağlıdır. Zira bizler, saptırıcı Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler koridorlarında bir dosya olmak için değil, Allah'ın insanlığı kurtarmak için yarattığı bir ümmetiz! Artık denklemimizi formüle etmenin zamanı gelmiştir; yani bizler olmamız gereken yerde olmalıyız; şöyle ki, davalarımız, dengelerin marjında değil, merkezinde olmalıdır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Munis Hamid – Irak

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER