Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Maddi Hazırlıklar ve Zafer Kitabıyla Birlikte!

بسم الله الرحمن الرحيم

Maddi Hazırlıklar ve Zafer Kitabıyla Birlikte!

Allahu Teala, Enfal suresinde şöyle buyurmuştur: إِنْ تَسْتَفْتِحُواْ فَقَدْ جَاءَكُمُ الْفَتْحُ وَإِنْ تَنتَهُواْ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَإِنْ تَعُودُواْ نَعُدْ وَلَن تُغْنِيَ عَنكُمْ فِئَتُكُمْ شَيْئاً وَلَوْ كَثُرَتْ وَأَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ(Ey kâfirler!) Eğer siz fetih istiyorsanız, işte size fetih geldi! (Yenelim derken yenildiniz.) Ve eğer (inkardan) vazgeçerseniz bu sizin için daha iyidir. Yine (Peygamber’e düşmanlığa) dönerseniz, biz de (ona) yardıma döneriz. Topluluğunuz çok bile olsa, sizden hiçbir şeyi savamaz. Çünkü Allah müminlerle beraberdir.” [Enfal 19]

Testeftihû-fetih istiyorsanız kelimesinin anlamı nedir?

Tefsiru'l-Muyesser’de şöyle geçmektedir: (-Ey kafirler-, şayet Allah’tan haddi aşan zalimlerin üzerine cezasının ve azabının gerçekleştirmesini talep ediyorsanız, sizin için bir ders ve muttakiler için de bir ibret olsun diye azabını size tattırdığında Allah talebinize icabet etti. -Ey kafirler-, şayet Allah ve Rasulü’nü inkar etmekten ve Nebi’si Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile savaşmaktan vaz geçerseniz, bu sizin dünyanız ve ahiretiniz için daha hayırlı olur. Yok eğer Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ona tabi olan müminlerle harp etmeye ve savaşmaya geri dönerseniz, biz de döneriz ve sizi, “Bedir” günü hezimete uğradığınız gibi hezimete uğratırız ve cemaatinizin de size hiçbir faydası olmaz. Tıpkı sizin sayınızın ve teçhizatınızın çokluğuna ve müminlerin sayısının ve teçhizatının da azlığına rağmen “Bedir” günü size hiçbir fayda sağlamadığı gibi. Şüphesiz Allah, desteği ve yardımıyla müminlerle beraberdir.) Bitti.

Şimdi vakıamıza bir göz atalım:

Sevgili kardeşlerimden biri bugün bana bir soru sordu ve sorunun metni şöyledir: (Sovyetler Birliği çöktüğünde Ukrayna gibi büyük bir ülke topraklarında nükleer silahlara sahip olsaydı, işgalci bir ülke kendisine silah tedariki için hava köprüleri barajı dışında karşı koyamaz ve karşı koymak ve direnmekte güçlük çekebilirdi. Peki ya genel olarak üretim, özel olarak da silah üretimi yasak olan ülkelerimiz, Hilafet Devleti kurulduğunda, ülkeler onun üzerine üşüştüğünde ve bütün ülkeler özellikle başlangıçta bu modern ülkeye silah ihracatını yasakladığında nasıl olacak. Zira bir yandan devlet, kendi ayakları üzerinde durmak ve sanayileşmeyi başlatmak için bir mücadele içinde olacak, diğer yandan da diğer ülkeler devletin sanayileşmesine imkan vermemek için içeriyi kontrol etmesini engellemeye çalışacaktır. Arabalar, taşıtlar, gemiler ve diğerleri gibi ağır sanayilere sahip olan sanayileşmiş ülkelerin, sanayileşmeyi sivilden askeriyeye kolayca dönüştürebildikleri bilinmektedir. Ancak bizim ülkelerimiz, sanayi bir yana tarımda bile bunalım içindedir. Bu senaryoya yönelik objektif yaklaşımınız nedir? Ben biliyorum ki Allah her şeye kadirdir. Ancak Ebu Bekir Sıddık’ın, sanki Allah’a tevekkül etmiyormuş gibi savaşa hazırlanması gibi bir cevap istiyorum.)

Ben de bugün Allah Azze ve Celle’nin Kitabı’nı okuyordum ve Enfal suresindeki bu ayet beni durdurup düşündürdü. Zira ayet; soru soran kardeşin, Allah’ın izniyle yakında kurulacak Hilafet Devleti, onun kendisini nasıl koruyacağı, düşmanlarının karşısında durup sebat gösterme, gelişme, inşa ve ilerleme için gerekli olan bilimsel, teknik ve askeri hazırlıkları elde etmeye çalışırken yaşayabileceği olası acıları hakkındaki endişesine bir cevap niteliğindeydi.

Enfal suresindeki bu ayet-i kerime, herhangi bir asırda mümin grup arasındaki bu endişe ve bu korkuları, Allah’ın izniyle yakında kurulacak İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin zayıflığı ile ilgili bu korkuları ve ümmetin düşmanlarının bilimsel, teknik ve askeri gücünü, Raşidi Hilafet Devleti’nde olacak olanlarla mukayese ederken zihni kurcalayan o korkuları yok etmek veya azaltmak içindir. Zira Allahu Teala bu ayette, ümmetin düşmanlarına onlar için acı bir hakikati bildirmiştir. Çünkü kafirlerin sayısının, hazırlıklarının, gelişmelerinin ve bilimsel, askeri ve sanayi olarak ilerlemelerinin hiçbir fayda vermeyeceğini ve tüm bunların ümmeti Muhammedi yenmek için yeterli olmayacağını bildirmiştir. Bu yüzden ey Amerika, Rusya ve Avrupa sizin bir araya gelmeniz yeterli olmayacağı gibi sayınız çok olup gelişmiş olsanız bile yeterli olmayacaktır. Şüphesiz Allah, kendi yanında var olanla ve gücü oranında hazırlanıp Rabbine, dinine ve ümmetine yardım etmek için ayağa kalktığında bu mümin ümmetle beraberdir. Dolayısıyla bu, düşmanın maddi, teknik ve askeri gücüyle ilgili olarak Allahu Teala’nın açık bir cevabı ve hak olan bir vaadidir. Zira bunlar, ümmeti yenmek için yeterli değildir. Şüphesiz Allah, onlarla beraberdir.

Bu bağlamda ve bu anlamda o kadar çok ayet gelmiştir ki bu kısa makalede bunların tamamını zikretmek için yeterli alan yoktur. Ancak bunlardan, Allahu Teala’nın şu kavlini zikredelim: إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللهَ يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْدِيهِمْMuhakkak ki sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir.” [Fetih 10] Yani Allah Azze ve Celle’nin eli, O’nun dinine yardım edenlerin ve samimi bir şekilde bu dine ve bu kerim ümmete yardım etmek isteyenlerin elleri üzerinde demektir.

Kesinlikle bu, düşmana karşı koymak için herhangi bir hazırlığı ihmal etmek ve herhangi bir hazırlık yapmaksızın tevekkül etmek anlamına gelmemektedir. Zira Allahu Teala, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetinden tüm gücüyle hazırlık yapmasını, maddi gücü sağlamasını, sebat etmek ve ümmetin, Allah’ın ve dininin düşmanlarına karşı durmak için gerekli sebeplere bağlanmasını talep etmiştir. Zira Allahu Teala aynı surede, yani Enfal suresinde şöyle buyurmuştur: وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِنْ شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَOnlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.” [Enfal 60] Ve Allahu Teala, Muhammed suresinde de şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْEy iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed 7]

Bugün ümmetin, düşmana karşı koymak için maddi hazırlık noktasında yapması gereken en önemli, en iyi ve en faydalı olan şey, Raşidi Hilafeti yeniden kurmasıdır. Böylece ümmetimizin tek dini olduğu gibi tek devleti olacak ve tek bir ümmet olduğu gibi tek yöneticisi, tek ordusu ve tek anayasası olacaktır. Allah’ın dini ve şeriatı etrafındaki birlik ise, sadece Raşidi Hilafet Devleti’nde gerçekleşebilir. Kerim Nebimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in getirdiği şey bu olduğu gibi ümmetimizin mirasında ve tarihinden öğrendiğimiz şey de işte budur. Zira ümmetimiz, sadece bu şekilde düşmanlarına ve onu gözetleyenlere karşı koyabilir ve sadece bu şekilde ümmetler arasında önderlik edebilir ve İslam’ı dünyaya yayabiliriz. Ve sadece bu şekilde ülkelerimizi, servetlerimizi ve zenginliklerimizi koruyabiliriz.

Bunun dışında düşmanlarımıza karşı koymak için herhangi uygulanabilir bir çözüm tasavvur etmek imkansızıdır. Zira ümmeti birleştirecek ve dağılmışlığını ve parçalanmışlığını önleyecek bir devleti olmadıkça ümmet nasıl hazır olacak ki? Bugün Sykes-Picot’un kurduğu ülkelerde nasıl hazırlık olacak ki? Bugün Müslümanları bölüp parçalanmışlıklarını pekiştiren zayıf bölgesel, ulusal ve karton ülkelerde nasıl hazır olunacak ki? Bugün Batı’ya ve sömürgecilere bağlılığı bir borç bilen ve sömürgeci efendilerini hoşnut etmek için bu ümmetin zenginliklerini ve servetlerini bir adak olarak sunan bu yöneticiler varken nasıl hazırlık olacak ki? Tüm askeri, bilimsel, teknik ve idari alanlarda ve sektörlerde yolsuzluğun iliklere kadar yayıldığı ülkelerde nasıl hazırlık olacak ki?

Bu nedenle maddi hazırlık yapmak, düşmanlarımıza karşı koymak ve sebeplere bağlanmak noktasında temel ve ilk yapı taşı, ümmetin, gerek kendini bir araya getirecek gerekse dine, ülkeye ve insanlara yardım etmek için saflarını, enerjilerini, yeteneklerini ve servetlerini birleştirecek olan tek bir devlete sahip olmasıdır. Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti, Allah’ın izniyle çok yakında kurulacaktır. Ümmetimizin düşmanını hezimete uğratmak için yapacağı en iyi hazırlık işte budur.

Allahu Teala, şöyle buyurmuştur: وَأَطِيعُواْ اللهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُواْ فَتَفْشَلُواْ وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُواْ إِنَّ اللهَ مَعَ الصَّابِرِينَAllah ve Resulü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” [Enfal 46]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER