Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Reddettikleri Gerçekten “Erken Evlilik” mi?

بسم الله الرحمن الرحيم

Reddettikleri Gerçekten “Erken Evlilik” mi?

“Aile: Zorluklar ve İslami Çözümler” kampanyası için yazılmıştır

(Tercüme)

“Erken evlilik aşağılık bir davranıştır.” “Erken evlilik hem kız hem erkek için erken bir felakettir.” “Psikolojik, sağlık ve ailesel sorunlara yol açar ve çocuk haklarını yok eder.”… Bu türden cümleler, kadın kuruluşları veya insan hakları merkezleri tarafından düzenlenen konferans ve kongrelerde sürekli olarak tekrarlanır. Hatta birçok ülke parlamentosu aile ile ilgili kanun yaparken bu yönleri de ele alarak evlilik yaşının yükseltilmesi veya gençlerin evlenme yaşlarına bir alt sınır getirmek üzere kanun değişikleri önerirler.

İslâm topraklarında bulunan ve Batılı finans kurumları tarafından desteklenen kadın kuruluşları erken evliliğe karşı çıkan ve ebeveynleri erken evliliğe karşı mücadeleye çağıran konferanslar düzenlemekteler. Hatta 18 yaşını doldurmamış “erişkin kızların” evlenmelerini yasaklayan kanunların çıkartılmasına çağrıda bulunuyorlar. Nitekim Mısır Parlamento Portalı 9 Eylül 2017 tarihinde genç kızların evlilik yaşlarının 21’e yükseltilmesi hakkındaki bir kanunun tartışmaya açılacağı haberine yer vermişti. Fas bu sınırı kızlar için 16, erkekler için ise 18 ile sınırlandırdı. Böylelikle yaşla ilgili kanunlar, aksi halde evlilik akdinin tescil edilmesini imkânsızlaştırdı ve evliliğin şartlarından biri haline geldi. Bunların tümü, kadın erkek ilişkilerini düzenleyen sistemler üzerinde çalışmalar yapan CEDAW ittifakında olduğu gibi batıda yer alan belgelerle uyumlu olan hususlardandır. Üstelik, bu ittifakı imzalayan ülkeler açısından bunların tümü bağlayıcılığı olan ve ilgili ülke kanunlarının da buna uygun olmasını gerektiren hususlardandır. Ancak erken evliliği yasaklayan ve çocuk hakları bakımından da bunu bir suç kabul edin bu belgeler acaba kaynağında bilfiil tatbik edilmekte midir?

Eş-Şarku’l-Evsat gazetesinin 15 Mayıs 2010 tarihli sayısında “Bu denli büyük sayıda çocuk hamile” başlığı altında bir haberinde şöyle deniliyor: “Evlilik dışı ilişki kaynaklı çocuk annelerin sayısı evli olanların %70’ine ulaştı. Her bin çocuğun %55’i hamile. İngiltere’de doğan çocukların %68’nin anne ve babaları evli değil. Yine mbc portalı 23 Ocak 2015 tarihinde, erişkin hamileler hakkındaki raporla ilgili şu ifadelere yer veriliyor: “Küresel olarak en yüksek oran 15-19 yaşlarına ait. Amerika’nın genç kızları her yıl 400 bin evlilik dışı çocuk doğuruyor. Yine aynı haberde; “ilerleyen dünyada erişkin ortalamalarına göre en yüksek doğumlar Amerika’de yer almaktadır.”

Amerika ve Avrupa okullarında cinsel saldırıya uğrayan çocuklar ile çocuklar arasındaki ilişkiler nedeniyle batı okullarında hamile kalan kızlara ait rakamlar bunaltıcı bir düzeydedir.

Öyleyse Müslümanların topraklarındaki uşak yöneticilerin desteği ile tatbik edilen, aileye ait işler ile erkek kadın ilişkilerini düzenleyen kanunlar ve yasalar olarak itibara alınan küresel belgelerin tümü, bize pazarlayanlar tarafından fiili olarak uygulanmamaktadır! Yitiği olanın verecek bir şeyinin bulunmamasında şaşılacak bir durum yoktur. Zina çocuklarını azaltabilmek için okullarında öğrencilere hamileliği önleyen haplar dağıtırlarken nasıl oluyor da topraklarımızda evlilik yaşının geciktirilmesine çağrıda bulunuyorlar?? Yoksa bunlar buz dağının görünen kısmı mıdır?

Erken evliliği suç kabul eden belgelerin dayandığı kişisel özgürlük kanunlarına rağmen erken evliliğe yönelik saldırıları özetleyen bir alıntı aktaracağım. 17 yaşındaki bir genç kız hakkında “çocukların evliliği” isminin verilmesi hatta bu türden bir evliliği genç kızlar için bir felaket olarak kabul edilmesi hem gülünç hem de üzücü değil midir? Fakat aynı zamanda genç kızın bedeni sadece onun mülkü kabul edilerek dilediği gibi tasarruf hakkına sahip olduğu, kim olursa olsun hiçbir kimsenin kız üzerinde ve cinsi meyilleri hakkında tahakkümde bulunamayacağı söylenmektedir. Babası veya annesi dahi olsa. Kendi bedeni üzerinde yalnızca kızın söz sahibi olduğu söylenmektedir. Şayet ebeveyn kız çocuğuna baskı yapacak olurlar ve kişisel hürriyetine müdahalede bulunurlarsa kız çocuğunun onlar hakkında şikayetçi olma hakkı vardır?!

Erken yaşta evliliğe yönelik saldırı günümüzde ortaya çıkmış bir husus değildir. İslâm'a ve hükümlerine yönelik savaş çerçevesinde sorunlar zincirinin halkalarındandır. Aksi halde hamile kalmanın genç kızın sağlığı üzerinde tehlike oluşturduğu nasıl yorumlanabilir? CEDAW ittifakı çerçevesinde yer alan kanunlar ve diğerleri hamile kızların zina ettikleri gibi bir yargıya maruz kalmadan eğitimlerine devam etme hakkına sahip olmalarını istemektedirler. Üstelik zina eden kimse hakkındaki kanun tarafından belirlenen yaş ile genç kızın kürtaj yaptırmak veya hamileliğe devam etmesi arasında serbest bırakılması da cabası!!

Doğumlar, ölümler ve annelerin yaşları ile ilgili gerçekler ve istatistikler, çocukları korumayı veya kadınları özgürleştirmeyi değil, aynı zamanda kadınların özgür erişimlerini sağlamayı amaçlayan gürültülü bir yalandan başka bir şey değildir. Daha açık bir ifadeyle bunlar, toplumun rezillik ve fücur bataklığına düşmesini koruyan İslam'a ve aile hakkındaki hükümlerine yönelik aceleci ve iğrenç çabalaradır bunlar. Bunları onaylayan veya bahane oluşturan hususların her birisi ümmetin göğsüne saplanmış oktan başka bir şey değildir. Küresel kanunlara uyması için İslâm hükümlerine tevil eden veya bu yönde sözlü çabalarda bulunan kimseleri de bundan istisna etmiyorum. Erken evlilik İslam’dandır ve Rabbimizin şeriatıdır. Hiçbir insanın da bunu tenkit etme veya Allah’ın dinini savunma gerekçesiyle buna cevaz verme hakkı yoktur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Beyan Cemal

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER