Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Konferansın Beşinci Konuşması: “Müslüman Gençlik... Gerçek Değişim Öncüleri” Müslüman Gençliğin Kimlik Krizinin Çözümü

بسم الله الرحمن الرحيم

Konferansın Beşinci Konuşması:

“Müslüman Gençlik... Gerçek Değişim Öncüleri” Müslüman Gençliğin Kimlik Krizinin Çözümü

Es-Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

1. Giriş

• Kıymetli kardeşlerim, sayın konuklar; pek çok Müslüman gencin maruz kaldığı kimlik krizi, bu ümmeti etkileyen en önemli konulardan biridir. Herhangi bir krizde olduğu gibi bu krizi de ivedilikle ve etkili bir şekilde çözüme kavuşturmak kaçınılmazdır. Kaçınılmazdır, çünkü bu hayatta ve ahirette hem bizim hem de çocuklarımızın başarısını belirleyecektir. Kaçınılmazdır, çünkü bu dünyada ümmetin geleceği ve dinin konumunun başarısının bir parçasıdır.

• Kıymetli kardeşlerim, büyük İslam bilgini İmam Gazali der ki Çocuk, anne-babanın elinde bir emanettir. Kalbi, kıymetli bir cevher gibi temizdir. Mum gibi her şekli alabilir. Bütün yazı ve şekillerden uzaktır. Temiz bir toprak gibi olup, hangi tohum atılsa büyür. İyilik tohumu ekilirse din ve dünya saadetine kavuşur. Annesi, babası ve hocası sevabına ortak olur. Şayet fesat tohumu atılırsa helak olur; annesi, babası ve hocası günahına ortak olur. Ama başıboş bırakılır ve kötü alışkanlıklar kazandırılırsa bahtsız olur ve helaka sürüklenir.

• Değerli bacılarım, gerçekten çocuklarımızın kalbi küçükken tertemizdir, işlenmemiş değerli bir mücevher gibidir. Eğer bu mücevher doğru şekilde din ile işlenirse, hakkın müdavimi olur ve iyilik içine işler. O zaman İnşaAllah öyle bir gençlik haline gelecek ki kalpleri hak üzerinde sebat eden, İslami inançlarından emin, sarsılmaz bir şekilde İslami farzlarına bağlı, korkmadan din adına konuşan, yalan ve zulme karşı gelen, muhabbetle doğruluk ve dürüstlükten yana olan bir gençlik olur. Allah Subhânehu ve Teâlânın bozuk, ahlaksızlık ve adaletsizlik olarak tanımladıklarından tiksinir. Aileleri, toplulukları, toplumları ve ümmet için iyilik kaynağı olur. Ve bu dünyada gerçek değişim yaratabilecek nitelikleri üzerinde barındırır, sorumluluk taşır, ümmeti ve hatta tüm dünyayı bugün maruz kaldığı sorunlardan ve zulümlerden kurtarmak için sağlıklı İslami çözümlere sahip olur.

• Peki biz, bu hedefe nasıl ulaşabiliriz? Gençlerimizde İslami şahsiyetleri nasıl oluşturabilir ve koruyabiliriz. Ve onları Dinlerine tutunmaktan, dinlerini müdafaa etmekten ve dinleri için mücadele etmekten dolayı karşılaştıkları büyük sorunlarla başa çıkabilecek hale getirebiliriz?

• Bugün burada genç nesillerde oluşturulması gereken bazı önemli noktaları ve temel kavramları ele almak istiyorum. Bu ele alacağım noktalar, kesinlikle kimlik krizinin çözümünde hayati noktalardır. Gençlik, bu noktalar sayesinde Allah’ın izniyle karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmek için daha güçlü hale gelecektir.

• Yalnız kardeşlerim; anne baba, toplum ve ümmet olarak eğer gençlikteki kimlik krizini etkili bir şekilde tedavi etmek istiyorsak, o zaman öncelikli olarak burada cevaplamamız gereken bir soru var. O da şudur; Gerçekten biz, çocuklarımız için ne istiyoruz? Gençliğin karşılaştığı can yakıcı manevi, ahlaki, sosyal ve siyasal sorunlardan kurtuluşun yegâne aracı olarak İslam’ı ve sadece İslam’ı çözüm olarak görüyor muyuz? Gerçekten İslam'ın, insanlığın ilerlemesine, dünyanın düzelmesine, bu hayatta ve ahirette nihai başarının güvencesine olumlu katkı sağlayabileceğinden emin miyiz?

• Yoksa burada İslam’a dayalı olmayan, görüşlerimizi, eylemlerimizi, başarıya bakışımızı, hem bizim hem de çocuklarımızın özlemlerini şekillendiren, dinimizde uzlaşıya neden olan, gençliğin kafasını karıştıran, karışıklık yaratan hatta zihinlerinde İslam’a karşı nefret oluşturan başka değerler, fikirler ve gelenekler mi var?

• Örneğin, teşvik edici, çekici film, dizi ve müziğe müsaade ettiğimizde, bu tür ahlaksız olguların oturma odasına girmesine duyarsız kaldığımızda ya da sosyal toplantılarımızda, düğünlerimizde İslam’a aykırı şekilde kadın erkek karışık oturduğumuzda, çocuklarımızdan evlilik dışı ilişkiye girmemelerini bekleyebilir miyiz?

• Eğitimde başarılı olmak, iyi bir iş ya da yüksek düzeyde meslek sahibi olmak koşuluyla namazlardan, İslami giysilerden ve diğer farzlardan ödün verdiğimizde, bu hayatın amacının makam, zenginlik ve bir şeyler elde etmek olduğuna onları inandırdığımızda, nihai hedefi Rabbi razı etmek ve cennete girmek olan bir zihniyeti gençlikte nasıl oluşturabiliriz?

• Evlatlarımızdan beklentilerimiz giyimi kuşamı, davranışı, izdivacı, muamelesi, siyasi görüşü Allah’ın emirlerine göre değil de gayri İslami ideallere, geleneklere, milliyetçiliğe, insan yapımı demokratik sisteme veya aile ya da toplumun beklentilerine göre olması olursa, onları Allah’ın isteklerine riayet etmeleri yönünde eğitebilir miyiz?

• Filistin, Suriye ve dünya çapında ümmet adına konuşmasından ya da sevgili Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve dine karşı yapılan saldırılar, Haçlı seferleri ve İslam dünyasındaki zorbalar aleyhine konuşmasından ya da radikal olarak görülüp baskıcı hükümetlerin radarına takılma endişesiyle Şeriat ve Allah’ın yönetim sistemi Hilafeti desteklemesinden korkarsak, gençliğin cesur olmasını ve İslam için kıyama kalkmasını arzulayabilir miyiz?

•Kıymetli kardeşlerim, eğer görüşlerimiz, söylemlerimiz ve eylemlerimiz ile gençliğe karışık mesajlar ve çifte standartlar sunarsak, maruz kaldığı kimlik krizini etkili bir şekilde asla tedavi edemeyiz. Bu yüzden çocuklarımızı kurtarmanın ilk adımı, kimliğimizi yeniden gözden geçirmek ve dine olan bağlılığımızda tutarlılık sergilemektir.

(2) Akidenin Kanaat Üzere Yerleştirilmesi:

• Kardeşlerim, ilk ele alınması gereken önemli nokta budur. Peki, gençliğin kimlik krizini tedavi etmek için atılması gereken diğer önemli adımlar nelerdir?

Birincisi: Kardeşlerim, çocuklarımıza verebileceğimiz en değerli hediyelerden birisi, onlara gerçeği yanlıştan ayırt edebilecekleri şekilde hayat ve kainat hakkında düşünme yetisi kazandırmaktır. Bu demektir ki önce bir yaratıcının varlığına ve Kuran’ın da onun kelamı olduğuna yüzde yüz delalet eden somut akli deliller sunarak gerçek İslami akidenin kanaate dayalı olmasını sağlamalıyız. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَا ٱلمُؤمِنُونَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ لَم يَرتَابُوMüminler ancak Allaha ve Rasûlü’ne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyenlerdir.[Hucurat 15]

• Günümüz dünyasında kardeşlerim, gençlerimiz medyada veya internette İslam'ı yalanlayan, kaidelerine saldıran, İslam'ı tatbik etmekten korkutan sözlerle bombalanıyorlar. Allah'a ve bir dine inanmanın mantıksız, gericilik ve sadece aklı kıt olanlar için olduğunu iddia ediyorlar. İslami akideyi kesin akli kanaat üzerine oluşturmak hayati bir meseledir. Bu, birçok gencin ailesinden miras olarak aldığı İslam’ı, bu hayata ilişkin doğru cevabı olan akli bir kanaate dönüştürecektir. Sonra bu akli kanaat de düşünce ve eylemlerini belirleyecektir.

• Bu yakîn iman, cennet ve cehennemi Allah’ın izniyle gençliğin gözünde vazgeçilmez bir gerçek kılacaktır. Aklı ve zihninde Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın huzurunda hesaba çekileceğine dair güçlü bir anlayış oluşturacaktır. Bu anlayış da hayatını Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emir ve yasaklarına göre düzenlemeye sevk edecektir. Ve bu yakîn iman, Allah’ın izniyle bu hayatın amacına ilişkin net bir tasavvur oluşturacak ve başarıya ilişkin de doğru bir bakış açısı verecektir. Başarının makam-mevki ve bu dünyanın geçici zevkleri peşinde koşmak ya da arkadaşlar ve toplum arasında popülerlik kazanmak olmadığı, aksine Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın rızasını ve cennetin eşsiz nimetlerini elde etmek olduğu bakışını yerleştirecektir.

• Gerçekten kardeşlerim, tüketim çılgınlığının olduğu materyalist bir dünyada yaşıyoruz. Büyüleyici baştan çıkartmalar ve bolca zevklerle dolu bu materyalist dünya, dinine karşılık gençlik için yeryüzünde bir cennet yaratmaya çalışıyor. Ya da bu dünyanın güzellikleri - son model akıllı telefon, zımbırtılar, aksesuarlar, kıyafetler - zaman ve ilgilerini cezbediyor. Onun için gençlikte cennet özlemi oluşturmak kesinlikle hayati önem taşımaktadır. Cennet arzusu, gözlerini bu dünyanın geçici zevklerinden yukarı dikmelerini ve hayatlarına ilişkin İslami düzenlemeleri kabul etmelerini sağlayacaktır. Dünyanın bu güzelliklerinin, cennette Salih gençliği bekleyen akla hayale gelmeyen nimetlere kıyasla okyanustaki bir damla gibi olduğunu sürekli hatırlatacaktır. Nitekim Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

وَاللَّهِ مَا الدُّنْيَا فِي الآخِرَةِ إِلاَّ مِثْلُ مَا يَجْعَلُ أَحَدُكُمْ إِصْبَعَهُ هَذِهِ وَأَشَارَ يَحْيَى بِالسَّبَّابَةِ - فِي الْيَمِّ فَلْيَنْظُرْ بِمَ يَرْجِعُ  Sizden birinizin orta parmağını okyanusa daldırması sonucu parmağına okyanustan bulaşan ne ise Ahirete nazaran dünya da odur.

• Kıymetli kardeşlerim, işte kanaatten doğan bu akide ve cennet arzusu, cılız ve zayıf genç çoban Abdullah b. Mesut RadiyAllahu Anhı dayak yiyeceğini bile bile Kureyş karşısında onu Kuran okumaya itmiştir. Yine bu akide ve cennet arzusu, genç adam Cafer b. Ebi Talib RadiyAllahu Anh’ı Kral Abi Sina’nın huzurunda, müminler aleyhine konuşmak için gönderilen Kureyş’in en beliğ insanının karşısında korkmadan Müslümanlar adına konuşmaya sevk etmiştir. Ve kardeşlerim, işte bu akide ve cennet arzusu, Allah’ın izniyle, gençliğe ne pahasına olursa olsun cesurca İslami inançlara dört elle sarılmayı aşılayacaktır. Yaftalanma ya da arkadaşlarından farklı gözükmekten çekinmeyecek, İslami kıyafet, uygulamalar veya görüşlerinden ötürü dışlanmaktan korkmadan akranlarının baskısına direnecek ve İslam’a saldıranlar karşısında İslam adına konuşacaktır.

(3) Laik Liberal hayatın cazibesini söküp atmak:

• Kardeşlerim, gençlikteki kimlik krizinin tedavisi ile ilgili olarak atılacak ikinci adım, gençliğin nefsinde eleştirel düşünce biçimi yeşertmektir. Bu düşünce sayesinde hakkı batıldan ayıracak, toplum veya medya tarafından bombardıman edilen baskın fikir ve anlatılara aldırış etmeksizin onlarla hikmetle mücadele edecektir. İslam’a karşı atılan iftiraları çürütmek ve laik liberal yaşam tarzının cazibesini bertaraf etmek günümüzde su kadar zaruridir. Çünkü şu sıralarda gençlikte, sorunlarının çoğu ve bu dünyadaki kaosun tek çözümü İslam’dır, Batılı liberal yaşam tarzı, bu dünyada mutluluk, başarı, istikrar ve refahın yoludur, algısını oluşturmak için yoğun çaba sarf ediliyor.

• Onlara günümüzde gençliğin vebası olan uyuşturucu, alkol, zorbalık, çeteler, suç örgütleri ve diğer suçların kaynağının İslam değil, liberal değerler olduğunu göstermeliyiz. Liberal değerlerin, tatminkâr bir yaşam tarzına teşvik ettiğini ve sonuçları ne olursa olsun arzuların peşinden koşturduğunu açıklamalıyız. Ünlüler ve modeller gibi güzel dış görünüme sahip olmadığı için pek çok genç kızlardaki izzetinefis, özsaygı ve özgüveni yok eden İslam değil, güzelliği başarı ile eşdeğer gören Batının irrasyonel güzellik şablonudur. Pek çok gencin, son trend telefona veya tasarıma sahip olmadığında, serseriler gibi davranmasına neden olan ya da kifayetsiz olduğu hissini veren İslam değil, öz değeri dünyevi meta ile eşit gören kapitalist maddi kültürdür. Kızlara ve kadınlara yönelik kabalık kültürü oluşturan, şiddet ve cinsel tacize yol açan İslam’ın içtimai sistemi değil, cinsel özgürlükleri kutsayan, eğlence ve reklamlarda cinsel obje olarak kullanmakla kadınların onurunun ayaklar altına alınmasına izin veren toplumlardır. Dünya çapında kitlesel yoksulluk, işsizlik, servet eşitsizliği, bozuk eğitim ve elverişsiz sağlık hizmetleri üreten İslam değil, çarpık ekonomiler geliştiren, ekonomileri yüksek faiz tabanlı kredilere boğan, fakir üzerinde zengine yol veren toksik kapitalist sistemdir.

• Bunun yanında kardeşlerim, gençlere hikmetle ve delillerle çevrelerinde olanları anlatmaya ve açık sözlerle ifade etmeye çalışmalıyız. Şöyle demeliyiz, terörizmi körükleyen İslam ideolojisinin bazı sapkın fikirleri değil, İslam dünyasında yüz binlerce Müslümanı katleden sömürgecilik savaşları ve Batı müdahalesidir. Onlarla açıkça tartışarak şöyle demeliyiz, İslami uygulamaları emreden aynı İslami inançlar, anne-baba ve öğretmenlere saygıyı, kadınlara onurlu bir şekilde davranmayı, suçtan uzak durmayı, insanlığın iyiliği için çabalamayı, masum insanlara karşı şiddet kullanmamayı ya da diğer dinlerin mensuplarına kötü muamelede bulunmamayı da emretmektedir. Gençlik şunun farkında olmalıdır ve güvenle şöyle söylemelidir; hükümetlerin haksızlıklarına karşı hakkı haykırmak ya da mazlumları savunmak ya da topraklarımızda İslami Şeriat veya Hilafetin uygulanmasına davet etmek aşırılık değildir. Hilafet, diktatörlüğü kaldıracak yerine insanların hamisini koyacaktır. Polis devletlerini yok edecek yerine muhasebe edilebilir ve adaletli yönetim ikame edecektir. Bu yönetim, ülkelerimizin zenginliğini insanların ihtiyaçları için kullanacaktır. Yabancı hükümetlerin, açgözlü şirketlerin ya da ayrıcalıklı azınlık bir elitin ceplerini doldurmak için değil.

• Kardeşlerim, çocuklarımızın kendi aralarında tartışmalarını, İslam ile donatarak toplumları içinde İslam ve diğer yaşam tarzları ile ilgili anlatıların egemen olmasını sağlamalıyız.

(4) İslam’ı hayat sorunlarına çözümler içeren bir din olarak anlamak ve İslam kültürü ve tarihi ile gurur duymak:

• Son olarak kardeşlerim, İslam’ın gerici, barbar, kadın ve diğer dinlere karşı baskıcı ve modern yaşamla uyumsuz tarihi bir doku olarak betimlendiği bir dünyada, gençlikte dine karşı güven inşa etmek, İslam’ı bir dizi ritüel ve kurallar yerine hayatları ve 21’inci yüzyıl dünyası ile ilgili olduğunu anlatmak kesinlikle hayati önem taşımaktadır. Bunu ilkeleri, yasaları, manevi, ahlaki, ictimaî, siyasi, yargı, eğitim, ekonomi vb hayatın her alanı ile ilgili günümüz sorunlarına ilişkin çözümleriyle İslam’ı kapsamlı bir din olarak anlamalarını sağlayarak gerçekleştirebiliriz. Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

مَّا فَرَّطنَا فِى ٱلكِتَـٰبِ مِن شَىءٍBiz Kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.[Enam 38]

Bununla beraber İslam kültürü ve tarihine dair de gurur ve övünç oluşturulmalıdır. İslam kültürü, İslam topraklarında yüzyıllar boyunca hüküm süren Raşidi Hilafetin gölgesi altında insanlığa çeşitli kazanımlar sunmuştur. Dünyaya adalet, refah, istikrar, bilimsel gelişme ve insancıllık bahşetmiştir. Kadınlar ve dini azınlıkların haklarını korumuş, akademik mükemmellik, birinci sınıf eğitim ve sağlık sistemi getirmiştir.

• Gençliğe İslami ekonomik sisteminin adil servet dağılımı ve müreffeh bir ekonomi yaratılmasının anahtarı olduğunu göstermeliyiz. Nitekim Ömer bin Abdülaziz RadiyAllahu Anh Hilafeti sırasında Irak valisi, insanların ihtiyaçları karşılandıktan, borçları ödendikten ve evlilik için yardımlar yapıldıktan sonra dahi hâlâ hazinede para olduğunu haber verince, Ömer RadiyAllahu Anh, bu bütçe fazlalığını topraklarını işlemek için insanlara yardım olarak dağıtması talimatını vermiştir. Subhanallah!

• Gençliğe İslam dininin cinsel özgürlükleri reddettiğini, kadınların istismar edilmesi ve nesneleştirilmesini yasakladığını, onurlarını korumak için kadın erkek arasındaki ilişkiyi düzenleyen kapsamlı kanunlar barındırdığını göstermeliyiz. Bu kanunlar, dünyanın vebası olan kadına şiddet salgınını ve cinsel istismarı çözebilir.

• Ve çocuklarımıza İslam sisteminin insan sorunlarına ilişkin materyalist ve milliyetçi yaklaşımı reddettiğini, içtenlikle insanlığın ihtiyaçlarına hizmet ettiğini ve mülteci krizini çözebileceğini göstermeliyiz. Nitekim 1492 yılındaki Osmanlı yöneticilerinin davranışı bunun için bir örnektir. Sultan II. Beyazıt, İspanyol Engizisyonu sırasında Hristiyanların zulmünden kaçan 150.000 Avrupalı Yahudileri kurtarmak için tüm deniz filosunu seferber etmiştir. Onları İslam topraklarına getirterek diğer vatandaşlar ile eşit muamelede bulunmuştur. Hatta siyasi olarak yükselmelerine bile izin vermiştir.

• Kıymetli kardeşlerim, işte gençlikte İslam kültürü ve tarihine yönelik oluşturulacak övünç ve İslam’ın her zaman ve mekanda tüm insanlığın sorunlarına ilişkin çözümler barındıran kapsamlı bir din olduğu anlayışı, din düşmanları ile mücadelede onları güçlendirecek, Batının İslami reform gündemini reddedecektir. İslami kimliklerine güven aşılayacak, hikmetle ve güçlü bir argümanla İslam’ın müdafileri olmalarını sağlayacaktır.  

• Ayrıca kardeşlerim, İslam’ın gerçek doğasını keşfetmek, gençlikte bu ümmete karşı, daha doğrusu insanlığa karşı büyük bir sorumluluk hissiyatı oluşturacaktır. Gençlik, din yoluyla bu dünyada gerçek değişim oluşturmak için elindeki devasa gücün farkına varacaktır. Hem ülkeleri hem de bu dünya için daha iyi bir gelecek inşa etmek, eğitim ve ekonomik beklentilerini güvence altına almak için uğrunda mücadele edeceği değerli bir davası olacaktır. O dava ki enerjisini zayi etmeyecek, umudunu kırmayacak, coşkusunu söndürmeyecektir. Siyasi değişimin bir aracı olarak sonuçsuz şiddet döngüsü ile oyalamayacak, aksine Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetini izleyerek dini iktidara taşımak için fikri mücadele verecektir.

• Kıymetli kardeşlerim, işte bütün bunlar “Gerçek değişimin öncüleri” olmak için İslam ile güçlendirilmiş, tutkulu ve muazzam bir enerjisi olan Müslüman bir gençlik oluşturacaktır. Bu gençlik, Rabbin rızasını kazanacak ve ahiretteki nimete nail olacak şekilde bu dünyada bir fark yaratacaktır. Gençliği bu büyük mücadeleye hazır olacak şekilde yetiştirmek, Allah’ın izniyle Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin çabucak kurulmasını da kolaylaştıracaktır. Hilafet, bacılarım, çocuklarımızın İslam kimliğinin gerçek koruyucusu olarak hizmet edecek bir liderliktir. Hilafet, çocuklarımızı asil İslami değerler ile yetiştirecek, sürekli onlara Allah’a olan sorumluluklarını ve ahiret için çalışmanın önemini anımsatan bir çevre oluşturacaktır. Hilafetin medyası ve eğitim sistemi, Salih fikir ve eylemlere teşvik edecek, gençliği takva ve din sevgisi ile besleyecektir. Hilafet, asil davranış için ve Allah’ın sadık hizmetçileri olarak örnek teşkil edecek seçkin İslami şahsiyete sahip bir gençlik yaratacaktır. Bu gençlik, ümmetin yükünü omuzlayacak, haksızlık karşısında kaya gibi duracak, bünyesinde insanlığın lideri olma özelliğini barındıracaktır.

• Kardeşlerim, gelecek nesillerin İslami kimliğini korumak için verilecek mücadele, Nübüvvet metodu üzere Hilafet sistemi kurulmadan asla kazanılamaz. Bu nedenle bugün gençlikte İslami kavramlar oluşturmanın yanı sıra bu asil devleti tekrar topraklarımızda kurmak için de yoğun çaba ve azami dikkat sarf etmeliyiz. Bu devlet aracılılığıyla ümmet için gurur, dünyadaki diğer gençlik için de esin kaynağı ve model teşkil edecek bir genç nesil yaratılacaktır.

Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَرِضوَٲنٌ مِّنَ ٱللَّهِ أَڪۡبَرُ ذَٲلِكَ هُوَ ٱلفَوزُ ٱلعَظِيمُ  Allahın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.” [Tevbe 72]

Dr. Nazreen Nawaz

Hizb-ut Tahrir / Merk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER