- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Terörün Anası Amerika, Rohingya Müslümanları Hakkındaki Yalanlarını Savunuyor
HABER:
El-Cezire İnternet web sitesi 22-09-2017 Cuma günü köşesinde okuyucularına şunları aktardı: BM büyükelçisi Nicky Haley'in Washington'un Myanmar’daki Rohingya Müslümanlarının trajedileri konusunda endişe duyduğunu söyledi. Ayrıca Bangladeş Başbakanı da Rohingya'ya karşı şiddet olayındaki endişesini ifade etti.
YORUM:
Rohingya Müslümanlarının trajedisi yeni değil, biz de bu yüzden bölgedeki İngiliz işgalinden bu yana trajedinin tarihini, kurtuluş ve temel haklarından yoksun bırakılmaları mücadelesini ve daha sonra Budistler tarafından sınır dışı edilmelerini ve katledilmelerini tartışmak için burada söz etmiyoruz. Rohingya'da geçen yüzyılın altmışlı yıllarından beri devam etmekte olan olayları ve trajedileri ne Amerika ne de diğer devletler sona erdirmek için harekete geçmedi. İnsan haklarını savunan bu büyük devletler kan dökülmesini durdurmak için ciddi adımlar atmadı hatta bu katliamdan rahatsız olmadıklarını ortaya koydular. Müslümanların kanından bahsetmekten rahatsız olmaları ancak bu hareketlerin, Orta Afrika'da ya da Çeçenistan'da Britanya ile olan mücadelesinde olduğu gibi Amerika'nın çıkarlarına hizmet ettiği ölçüde olur.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi endişeliymiş! Bu yalan söz bize sürpriz olmadı. Zira biz Amerika’nın katliamları durdurma ile ilgili konuşmasını çok duyduk. Suriye'de Müslümanlara yönelik katliamların sona ermesini isteyen söylemlerini yaklaşık yedi yıl boyunca duyduk ve deneyimledik. Birleşmiş Milletler’in, dünyadaki en savunmasız kişilerin kanı için endişe duyması(!) ve Haley tarafından ifade edilen bu endişe, Amerika'nın küresel sessizlik yükünden kurtulacağı bir politik talepten başka bir şey değildir. Amerika'nın endişe duyduğu ve Rohingya Müslümanlarını öldüren ve onlara karşı yapılan katliamları durdurmaya davet ettiği Aung San Suu Kyi’e Nobel Barış ödülü verdi. Burma devletinin 2016'da Rohingyalılara karşı gerçekleştirdiği katliamlardan dolayı yaptırımları kaldıran da Amerika'nın kendisidir!
Myanmar’dan kaçan Rohingyalıların ülkesine girmesini engellemek için sınırına mayın yerleştiren ve ülkesine Rohingya Müslümanlarını almayı reddederken Müslümanlardan korktuğunu iddia eden Hasina’nın Rohingya’daki olaylardan endişe duyduğunu söylemesi bana Facebook yayınlarını hatırlattı. Halbuki Bangladeş ordusunu, tehcir edilmiş kardeşlerini desteklemek için harekete geçirmek yerine, Rohingya’yı yok etmek isteyen Myanmar'ın ordusu ile ortak operasyonlar önermesi yeni bir ihanettir.
Haley ve diğerlerinden gelen gürültüler artık Müslümanları aldatamaz. Batı’nın Müslümanların ülkelerindeki kukla rejimlerle alakalarını anladılar ve Amerika'nın Müslümanlara olan nefretinden de haberdardırlar. Müslümanlar bu duygu ve düşüncelerden bir şey kaybetmediler. Ancak Hilafet Devleti ümmeti düşmanlara boyun eğdirmekten kurtarır ve Rohingyalıları ve dünyanın her köşesindeki savunmasız Müslümanların trajedilerini sona erdirmek için orduları ciddi bir şekilde hazırlar.Artık ümmet, beldelerindeki Batı'nın egemenliğinden kurtulmak için gece gündüz çalışarak Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devletini kurmak istemektedir.
﴿وَمَا ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ بِعَزِيزٖ﴾ “Bu, Allah’a hiç de güç değildir” (İbrahim 20)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Bacınız Beyan Cemal