- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Tacikistan'da Başörtüsüne 114 Dolar Ceza!
HABER:
Asya-Plus haber ajansının aktardığı habere göre, Tacikistan’da peçe (başörtüsü) takan kadınları engellemek için kalabalık yerlere ani teftişler yapılıyor. Polis ve Kadın Komitesi temsilcileri ve Gençlik ve Spor İşleri Komitesi yaptıkları bu baskınlarda çok sayıda tesettürlü kadınlarını durdurdu. Bu olaylara şahit olan çevre esnafının belirttiğine göre başörtüsü takan kadınları başlarını açmadığı veya boynunun arkasına doğru örtülerini salmadıkları taktirde yüksek para cezası ile (ABD 114 $) cezalandırmakla tehdit ettiler.
Olaylarda görgü tanıkları olmasına rağmen Tacik İçişleri Bakanlığı bu olayı reddetti ve Tacikistan'da peçe giyen kadınlara hiçbir ceza olmadığını söyledi. Bakanlığın basın sözcüsü Amirjani İmam Ali, polisin skandal giysiler giymelerine rağmen türban giyen kimseye ceza kesmediğini ve böyle bir olayın olmadığını söyledi.
YORUM:
Kesin ve net olan bir şey vardır ki, o da Tacikistan'daki rejimin birkaç yıldır şer-i giyime ve sakala karşı savaş açarak sert tutum başlatmış olmasıdır. Tesettürlü kadınlar sokaklarda, pazarlarda ve kalabalık yerlerde çok sıkı ve sık bir şekilde sorgulanmaktadır. Bu sorgulama ve teftişler ancak kadınların başörtüsünü vahşice ve zorla çıkardıkları zaman sona ermektedir. Sık sık karşılaşılan bu olaylara ve birçok görgü tanığa rağmen; Bakanlığın bunu inkâr etmesi hiç de şaşırtıcı değildir.
Cumhurbaşkanı İmam Ali Rahman, Tacikistan gençliğine karşı yaptığı bir konuşmada şunları söyledi: “Ben atalarımızın bize miras bıraktığı cilbab, peçe ve dışarıdan gelen kıyafetlerin kızların ve kadınların iffetinin göstergesi olduğuna dair bir kanıt olmadığını özellikle vurgulamak istiyorum. Zira uyuşturucu kullanımı, insan ticareti ve işlenen diğer suçlarda başörtüsü takan kadın ve kızlara şahit olduk ve bununla ilgili pek çok örnekler ortaya çıkardık. Bu yüzden ben, başörtüsünün takılmasına izin vermem.” dedi.
Ne yazık ki Tacikistan'da Müslüman kadınlara açıkça ilan edilmiş bu savaş, sürekli baskı ve zulümlerle devam edecek gibi görünüyor. Rablerinin emirlerine uyduklarından dolayı örtülü Müslüman kadınları cezalandırmak Tacik rejiminin alnında sürülmüş kara bir lekedir. Halbuki bunun yerine Tacik Müslümanları korumak adına Batılı müstehcen giysili kadınlara ve yabancı kültür ve kimliklerle mücadele etmek daha doğru olmaz mıydı?
Öyleyse devletin yöneticileri neden Tacik kadınlarının coşkusunu düşünmüyorlar. Kadınlara dinlerinden dolayı baskı yapmak ancak Müslüman kadınların kalplerindeki inanç ışığını güçlendirir! Allah Subhanehu ve Teâlâ kutsal kitabında şöyle buyurmaktadır:
يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللَّهُ إِلَّا أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ﴾. “Allah'ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.” [Tevbe 32]
Yakında kurulacak olan Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devleti hayatın bütün alanına dönecek ve işte o zaman kapalı Müslüman kadınlar Allah korkusu hariç korkusuzca sokaklarda dolaşacaklardır. İşte o zaman bu yöneticiler kaçmak için bir sığınak dahi bulamayacaklardır. Bu nedenle biz onlara o gün gelmeden işledikleri bu baskı ve zulümleri durdurmalarını onlara hatırlatıyoruz!!!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Muhlise Özbekiye