- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
ABD SENATOSU SURİYE’DE HANGİ ADALETİ VURGULUYOR!
(Tercüme)
HABER:
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) 06-06-2017 tarihinde Web sitesinde yayınlanan haberinde: “Dış İlişkiler Komitesi, Senato’da uzun ve şiddetli çatışmaların yaşandığı Suriye’de adaleti elde etmek için kanun tasarısı takdim etti. Her ne kadar bu adım küçük olsa da anlamlı olduğunu” savundu.
Vahşet yıllardır hız kesmeden devam etmesine rağmen, Suriye’de adaleti elde etmek için ABD'nin desteğini yeniden etkinleştirmek adına Cumhuriyetçi ve Demokrat partiler tarafından Nisan ayında onaylanan bu tasarı, savaş suçları sorumluluk yasasıdır.
Demokrat Senatör Ben Carradine, Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio ile ortaklaşa yasanın sunulmasında; “Bu öneri Suriye’de vahşi eylemlere katılan herkesi sorumlu tutacağının bilinmesi gerekir.” dedi. Rubio, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'u Halep'te Rusya’nın işlediği savaş suçları hakkında cevap verme esnasında baskı altında tuttu. Komite geçen hafta yasanın meşrulaşmasını onayladı ve “savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar için hesap vermenin doğru bir adım” olduğunu belirtti.
Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından insan haklarının ihlali ile ilgili delilleri toplamak için bir mekanizma kurulması da dahil olmak üzere Suriye’de adalet üzerinden çeşitli girişimleri desteklemiştir. Kongre’de, Suriye’deki insani felaketi vurgulayan kararları yayınlamasının yanı sıra birkaç çözümde sunmuştur.
YORUM:
Aslında, Suriye’nin tarihsel sürecini az da olsa bilen herkes, kukla ve ajan Şam tağutunu yönetime getirenin Amerika olduğunu görür. Amerika değil mi teşrid, yıkım, katliam ve kanımızın akıtılmasına izin veren. Bu sebeple Şam devrimi baltalamak için düzenli olarak çalışan ve tüm çabasını sarf ederek, yapılan bu mübarek devrime karşı komplo konferansları düzenleyerek tuzak kuran Amerika’nın ta kendisidir. Ulusal Koalisyonu kurarak siyasi çözüm denemesinden sonra konseyi kurdu ve İran ve Lübnan’daki partisi, bunun yanında Rusya ve Türkiye'yi kullandı. Amerika, Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler ve onun elçilerinin suçlu Esad rejiminin düşmesini engellemek suretiyle ömrünü uzatacak kararlar çıkaracaklarından emindir.
Müslümanların kaybolmuş izzetlerine kavuşmasını engellemek ve devrim projesi olan Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devletinin ikamesini kökten yok etmek ve Suriye halkını Amerikan çözümlerine kabule zorlamak için İslam ümmetine saldırıyorlar! Amerika, müttefiklerini ve İslam ümmetine karşı düşman olan tüm toplulukları o bölgeye taşıyarak topluca savaş açmaktadır.
Aslında bu cinsten öne sürdükleri çözümler laik rejimi, devletin varlığını ve kuklalarının kontrolü altında bulunan güvenlik kurumlarını korumaktır. Ama bunu nasıl yaparlar?!
Amerika tüm girişimleri Şam halkını ikna etmek içindir. Artık ABD’nin çabalarını basiret sahipleri görmektedir. Amerika ne adalet ne de sivilleri korumak için yasalar yapmaya çalışıyor. Amerika hangi adaletten bahsediyor. Onlar savundukları tüm özgürlükleri ve insan hakların bizzat kendileri ihlal ediyor?!
Şam halkı Amerika’nın yaptıklarından haberdardır ve bu komploları düzenleyenin o olduğundan emindir. Ayrıca yıkım, yok etme, teşrid, katliam gibi tüm girişimlerin arkasında onların olduğunu da biliyorlar. Hatta Şam ehli yaptıkları gösterilerin birine; “Amerika, akıttığın kan seni doyurmadı mı?!” diye isim koymuşlardır.
Mübarek Şam devrimi Amerika ve avanelerinin maskesini ortaya çıkardı. Bu devrim iyiyi kötüden ayırdığı için, halk ümmetin safında olanları ve onun projesini benimseyenleri bildikleri gibi kimin dost kimin düşman olduğunu da artık görebiliyor. Biz Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan başta Amerika olmak üzere İslam ümmetine düşman olanların tuzaklarını boşa çıkarmasını ve planladıkları tuzakların kendilerinin yıkımına sebep olmasını niyaz ediyoruz. Muhakkak ki Allah Subhânehu ve Teâlâ buna gücü yeten ve buna muktedir olandır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Reyhan El-Cennet