Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Musul Muharebesi

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

Musul Muharebesi

(Tercüme)

HABER:

Irak Başbakanı Haydar İbadi 9 Temmuz günü Musul’u Deaş’tan geri almanın zaferini ilan etti. Sadece üç yıl önce 2014’te yaklaşık 1500 Deaş’li savaşçı, kendilerinden 20 kat daha güçlü Irak’ın ikinci büyük kentini teslim almak için Musul’a yönelmiş, kısa bir süre sonra Deaş’in sözcüsü Ebu Muhammed Adnani Hilafetin kurulduğunu ilan etmişti. Ebu Bekir el-Bağdadi Temmuz 2014’te Büyük Nuri camisinden zafer konuşması yaptı. Musul Muharebesi Irak için ve Batı koalisyonu için önemli bir kilometre taşını temsil eder. Ama gerçekte bu yolun bittiğini son bulduğunu göstermez.

YORUM

Bu savaşta binlerce insan öldü, yaklaşık bir milyon kişi teşrid edildi ve Musul şehri bu acımasız saldırılar sırasında enkaza dönüştü ve bunlara kadim Nuri Camisi ve minaresi dahildir. Her ne kadar Deaş örgütünün sayısı en baba tabirle 10.000 veya 15.000 kişiyi geçmemesine rağmen 100 binden fazla Iraklı asker, federal polis ve çeşitli milisleri kapsayan bu büyük operasyon neredeyse dokuz ayı buldu. Amerika tarafından desteklenen Irak ordusu Deaş’a karşı askeri olarak ezici bir üstünlüğe sahipti. Bu unsurlara karşı Deaş uzun süre dayanamadı ve bir varlık gösteremedi. Ancak Irak kuvvetlerine karşı gerçek yeteneklerini ve güçlerini ortaya koydular. Irak kuvvetleri ise, zaferi kendilerinin kazandığını iddia etti.

Musul halkı Irak merkezi hükümetine ve Deaş’e karşı olan güvenini kaybetmesine rağmen hayatta kalmayı başardı. Nitekim, bu Şii askeri güç Sünni şehirlerin çoğunluğu ele geçirdi ve bu çoğu şehirlerin sakinleri merkezi hükümete ve Musul bölgelerinde faaliyet gösteren İran destekli Şii milislere hiç güvenmediler ve güvenmemektedirler. Musul halkına takdim edilen kurtuluş işte budur ve bu yüzden Irak'ta temel sorunlar çözümsüz devam edecektir.

Amerika Irak’ı etnik kökene dayalı Sünniler, Kürtler ve Şiiler temelinde üç özerk bölgeye parçalama yoluyla Irak'ı kontrol etmeyi baştan planlamıştı. Bu bölünme planı tüm sorunların ana nedenidir.

ABD tarafından kurulan yasama kurumu ve demokratik parlamentonun hizmeti, kalıcı devlet yerine mezhepçi yapıya dayalı ve hizipler arası mücadele ile kalıcı bir duruma dönüştürüldü. Ve İran rolü Irak'ta artık bir merkez haline gelmiştir. 2005 yılında Amerika’nın imajının bozulması devletlerin siyasi sisteminin kurulma sürecini başlattı. İran Amerika için kan kaybetmeye hatta kendini feda etmeye devam etti. Bu sistemi oluşturmak ve ayaklanmayı sona erdirmek için Amerika'ya katılanlar onun sadık kuklalarıydı.

Mahmud Ahmedinecad 2008 Eylül ayında Birleşmiş Milletler Zirvesi'nde yaptığı ziyaret sırasında New York Times ile röportajında: “İran Afganistan konusunda ABD'ye yardım elini uzattı ve ülkemiz Irak'ta barış ve istikrarın geri gelmesi için ABD'ye yardım sağladı.” dedi. ABD, şiddetten vazgeçmesi ve Amerikan siyasi ortamına katılmaları için birçok Şii hiziplere verdiği ödüller sayesinde ve hükümette görev verme, rüşvet ve çeşitli vaatleri yoluyla yanına almayı başardı. O zaman İran rolünü belirleyen Iraklı bir yetkili, “İranlılar son zamanlarda Irak içinde faaliyetlerini azaltmak için Mehdi Ordusu üzerindeki etkisini ve baskısını uygulamış olduğunda şüphe yoktur.” demişti.

Deaş’e karşı Irak savaşında Washington'un İran'a karşı tüm söylemlerine rağmen, Kudüs Fırkası komutanı Tuğgeneral Kasım Süleymani lider oldu ve Bağdat'ta rejimi desteklemek için ABD güçlerinin hava desteği ile kara askeri gücünü o topraklarda yönlendirdi.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Adnan Han

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER