- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
ARAP RÜYASI VE İSLAM HADARATININ KURULMASI
(Tercüme)
HABER
Abdullatif Zubaidi isimli yazarın makalesini 07-02-2017 tarihinde El-Haliç gazetesi “Hadaratın yeniden başlaması üzerine gereken düşünceler” başlığıyla yayınladı. Makalede şunlar geçmektedir;
*Arap-İslam hadaratı 1258 yılında Hülagü Han tarafından Bağdat’ta yıkılmıştır. Fakat çöküşe giden yol daha öncesinde başlamıştı. Endülüs’ün üç asırdan sonra yıkılışı Arap-İslam hadaratının bitişinin sembolüdür. Peki, yeni bir başlangıç nereden başlayacak?
*Manevi fikirlerin etrafında insanlar toplanıp tetiklenmezse hiçbir hadaratın taraftar toplaması ve yayılması mümkün değildir. İnsanlar burada 14 milyon kilometre kare üzerine yayılmış halklardır. Hangi Arap ülkesi gelişmiş sivil kalkınmayı başarmış ki, hadarata kavuşturacak bir rüyayı gerçekleştirsin.
*Arap ülkeleri şu an uzayda dağılmış kozmik tozlara benzemektedir. Bu parçalanmışlığı bir araya getirecek çekim kuvvetine ihtiyaç vardır. O kuvvet ise dağınıklığı birleştirecek manevi fikirdir. Şöyle ki, uyumun artmasıyla yerçekimi artar, yerçekimi maksimuma ulaştıktan sonra ısı zirveye ulaşır ve radyasyonu oluşturur. Bize göre ancak bu şekilde Arap hadaratı yeniden oluşur. Hadaratı, evrenin ve doğanın dinamiklerinden ayıran ayrı bir modeli yoktur.
*Sonuç olarak gereken pratik yönü ise; Arapların rüyasını gerçekleştirmek daha büyük bir rüyayı gerçekleştirmekle olur. Bu ise, sonraki rüyanın gerçekleşmesinin mümkün olması yönünde Arapları ikna etmektir.
YORUM
Makale isabetli fikirler içermektedir ve bu yönden övgüye mazhar bir içerik olmuştur. Hatta insanları birleştiren manevi fikre ihtiyaç duyulması fikri de dahildir. Ancak bu fikri vakaya uygulamak için dakik ve isabetli yoruma ihtiyaç vardır.
Birincisi: Arabizmin veya Arap milliyetçiliğinin; fikri, sosyal, ekonomik, toplumsal ve eğitimsel siyasi bir sistemi yoktur. Bu yüzden bir kalkınma ve hadaratı içermez. Bunun en iyi ispatı; İslam hadaratı gelmeden önce geçmişteki Arapların bir hadaratının olmaması ve kalkınamamalarıdır.
İkincisi: Yeryüzünde doğru ve tek olan çekici ve birleştirici manevi bağ İslamî fikirdir. Sadece İslam akla kanaat verir. Ayrıca ekonomik, sosyal ve bunun gibi hayatla ilgili çözümler oradan çıkar. İnsanı dil, ırk, ulus veya vatan gibi unsurlar için birbirine bağlamaz. İslam, insanı ancak insan olmasıyla ele alır bu yönüyle birbirine bağlar.
Ve son olarak: Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet Devletinin kurulmasıyla İslam hadaratı temsil edilmiş olur. Yoksa bu Arapların tasavvur edemediği bir rüya değildir. Tarihin şahitlik ettiği vakası olan bir hakikattir. Bu Hilafetin (hadaratın) dönüşünün vaadi Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya aittir ve müjdesini Rasûlullah ﷺhaber vermektedir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Gassan El-Kisvani - Beytül-Makdis