Cuma, 11 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/10/03
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kolombiya Devlet Başkanı Filistin'i Kurtarmak İçin Bir Ordu Kurulması Çağrısında Bulundu!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kolombiya Devlet Başkanı Filistin'i Kurtarmak İçin Bir Ordu Kurulması Çağrısında Bulundu!

Haber:

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, 24 Eylül 2025 Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Filistin'i kurtarmak için uluslararası bir ordu kurulması çağrısında bulundu ve Petro şöyle dedi: “Soykırımı kabul etmeyen Küresel Güney ülkeleri, Amerika ve NATO tarafından desteklenen zulüm ve totalitarizme karşı Filistin halkının hayatını ve kendilerini savunmak için silahlı bir güç oluşturmaları gerekir.” Petro, şunları da ekledi: “Soykırımı kabul etmeyen ülkelerden oluşan bir orduya ihtiyacımız vardır; bu nedenle insaniyetlerinin bir parçası olarak dünya ülkelerinden, silahlarını ve ordularını birleştirmelerini talep ediyorum. Filistin'i özgürleştirmeliyiz.”

Yorum:

Kolombiya Devlet Başkanı, Müslüman ülkelerdeki zararlı ülkelerin yöneticilerinden hiçbir yöneticinin onda birini bile söylemeye cesaret edemeyeceği sözler sarf etmiştir;zira adam, Filistin halkının yaşadığı trajedinin ancak askeri olarak, yani onları kurtarmak için orduların harekete geçmesiyle çözülebileceğini, çünkü işgalin ancak güç kullanılarak ortadan kaldırılabileceğini fark etmiştir.Peki bir de bu işgal, hesap verme veya denetim olmaksızın öldürmek, yok etmek ve ekini ve nesli helak etmek için silah, para ve uzmanlar tedarik eden özellikle Amerika ve Avrupa olmak üzere tüm dünya ülkeleri tarafından destekleniyorsa nasıl olmalı acaba?

Kolombiya Devlet Başkanı, Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünya devlet başkanlarının önünde, hiç kimseyi umursamadan cüretkâr ve bir aslan gibi kükreyerek, Filistin'in kurtuluşuna katkıda bulunmak için 20.000 Kolombiyalı asker göndermeye hazır olduğunu açıklarken, Allah onları kahretsin Müslümanların başındaki yöneticiler ise, utanç, rezalet ve aşağılanma içinde sessizliğe gömülüyorlar ve sanki Yahudi varlığı kendilerini, kınamalarını ve suçlamalarını umursuyormuş gibi, kınama ve suçlama konuşmalarıyla yetiniyorlar.Hatta Endonezya Cumhurbaşkanı konuşmasında şunları söyleyerek küstahlığın doruk noktasına ulaşmıştır: “İsrail'i” tanımalı, saygı duymalı ve güvenliğini garanti altına almalıyız. Ancak o zaman gerçek barışa kavuşabiliriz.” Ve konuşmasını da "Şalom!" diyerek tamamlamıştır. Müslümanların başındaki yöneticiler hala eski aptallıkları içinde Lübnan ve Suriye'ye saldıran, buraların bir kısmını işgal eden ve Gazze'yi tamamen yok eden Yahudi varlığıyla aşağılık bir şekilde barış arayışındayken, bir gayrimüslim olan Kolombiya Devlet Başkanı'nın Filistin sorununu çözmek için askeri bir seçenek çağrısında bulunması ne tuhaf bir paradokstur!!

Bazı Batılı hükümetler ile Müslümanların başındaki yöneticiler arasında Filistin konusundaki çelişkili tutumlar bununla da sınırlı kalmamıştır;bakın işte İspanya, Yahudi varlığıyla çok namlulu roketatar sistemleri satın almak için yaptığı 700 milyon Avroluk sözleşmeyi iptal ettiği gibi 287 milyon Avro değerinde 168 adet tanksavar füze rampası satın almak için yaptığı başka bir sözleşmeyi de iptal etmiştir; zira 29 Eylül 2025'te El Cezire Net, İspanyol gazetesi El País'in İspanya'nın, Yahudi varlığına silah, mühimmat ve askeri teçhizat taşıyan Amerikan uçak ve gemilerinin Cadiz ve Seville'deki iki askeri üssünden geçmesini engellediğini ortaya çıkardığını bildirmiştir. Ama öte yandan Mısır Firavunu Sisi'nin 7 Ağustos 2025'te Yahudi varlığıyla 35 milyar Dolar değerinde gaz satın almak için bir sözleşme imzaladığını görüyoruz! Ayrıca Avrupa sokaklarında Gazze'deki katliamların ve soykırım savaşının sona ermesini talep eden gösteriler ve yürüyüşler devam ederken Arap rejimlerinin ise Gazze ile dayanışma gösterilerine izin vermediklerini, hatta 28/09/2025 tarihinde Ürdün ordusunun, Ürdün'ün Filistin sınırına yaklaşan iki kişiye ateş açtığını ve bunun sonucunda bu iki kişinin şehit olduğunu görüyoruz!

Bugün Müslümanların karşı karşıya olduğu her türlü sorunun çözüm kapıları, bu ajan yöneticiler nedeniyle kapanmıştır. Bu yüzden onlar ortadan kaldırılmadıkça hiçbir kalkınma veya ilerleme olmayacaktır; çünkü bu yöneticiler, yüz yıldan fazla süren zayıf yönetimleri boyunca ümmeti yok edip ezdiler. Çözüm her Müslüman için malum olup bu da İslam’ı tatbik konuma getirmektir. O halde Müslümanlar bu suçlu yöneticileri devirmek ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu gibi aralarından bir Halifeye biat etmek için harekete geçmeyecekler mi? إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”Zira Halife, iki kıblenin ilki ve Harameyn'in üçüncüsünü kurtarmak ve onu bir kez daha ümmetin bağrına geri döndürmek için tüm ümmete liderlik edecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Ebu Hişam

Bu kategoriden diğerleri: « Fransa ve Kürtaj; Nereye Kadar?!

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER