- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Arap Rejimlerinin Ulusal Egemenliklerini Koruma Konusundaki Acizlikleri
Haber:
9 Eylül 2025 Salı günü Yahudi varlığı, Müslüman ülkesinin egemenliğini zedeleyen ve tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden tehlikeli bir tırmanışla Katar'ın başkenti Doha'ya saldırdı.
Yorum:
Bu, ABD dış politikasının Yahudi varlığıyla olan suç ortaklığını ifşa etmekte ve Arap rejimlerinin sözde ulusal egemenliklerini korumaları konusunda aciz olduklarını ortaya koyduğu gibi Yahudi varlığıyla normalleşme ve güvenlik koordinasyonu politikalarının, kendilerinin güvenliğini sağlamadaki başarısızlığını da ortaya koymaktadır.
Yahudilerin Katar, Yemen, Lübnan, Suriye, İran ve diğer İslam beldelerine yönelik saldırıları, Amerika'nın önderliğindeki kafir Batı'nın İslam ümmetine karşı yürüttüğü ve Yahudi varlığını uygulayıcı bir araç olarak kullandığı kapsamlı haçlı seferi çerçevesinde gerçekleşmektedir; zira Amerika, ülkelerimizi parçalamaya ve onların zayıf ve gerçek egemenliği olmayan devletçiklere bölünmüş bir halde kalmalarını sağlamaya çalışmaktadır.
Ayrıca Katar da dahil olmak üzere İslam beldelerinde var olan devletçikler, sömürgecinin elindeki araçlardır; zira bu devletçikler, bu ülkelerin itaat etmelerini sağlamak ve onların egemenliklerine nüfuz etmeyi kolaylaştırmak için Batı tarafından kurulmuşlardır. Nitekim bu devletçikler, Yahudi varlığıyla normalleşmek ve şantaj ve nüfuz etmeyi açık hale getiren güvenlik ve askeri anlaşmalar imzalamak yoluyla Yahudi varlığının güçlenmesine katkıda bulunmaktadırlar.Ayrıca bu saldırı ile, ümmeti korkutmak, aciz çaresiz hissettirmek ve “tehditlerle yüzleşme” gerekçesi altında onu daha fazla normalleşmeye ve taviz vermeye sevk etmek istemektedirler.
Dolayısıyla, Yahudilerle iş birliği yapan yöneticilerin ihanetini ifşa etmek ve ümmetin vahdeti için gerekli olan bir adım olarak onları ortadan kaldırmak için çalışmak gerekir. Aksi takdirde Yahudilerin saldırıları güçlü bir tepkiyle karşılanmazsa daha da artacaktır. En kötü senaryo ise saldırganlığı diğer İslam beldelerine de kapsayacak şekilde genişleyecektir.
Son olarak Katar ve diğer İslam beldelerinde yaşananların, Yahudi saldırganlığının sınırları ve egemenlikleri tanımadığını, onlarla barışın ölümcül bir yanılsama olduğunu ve İslam ümmetinin gerçek bir birlik ve caydırıcı güç olmadan güvenli ve istikrarlı olamayacağını ümmete hatırlatan bir uyarı olduğunu söyleyebiliriz.Dolayısıyla zafer ve kurtuluşa giden yol, kanı, namusu ve ülkeyi koruyacak olan Raşidi Hilafetin yeniden kurulmasıyla başlayacaktır.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: اُذِنَ لِلَّذ۪ينَ يُقَاتَلُونَ بِاَنَّهُمْ ظُلِمُواۜ وَاِنَّ اللّٰهَ عَلٰى نَصْرِهِمْ لَقَد۪يرٌۙ اَلَّذ۪ينَ اُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بِغَيْرِ حَقٍّ اِلَّٓا اَنْ يَقُولُوا رَبُّنَا اللّٰهُۜ وَلَوْلَا دَفْعُ اللّٰهِ النَّاسَ بَعْضَهُمْ بِبَعْضٍ لَهُدِّمَتْ صَوَامِعُ وَبِيَعٌ وَصَلَوَاتٌ وَمَسَاجِدُ يُذْكَرُ ف۪يهَا اسْمُ اللّٰهِ كَث۪يرًاۜ وَلَيَنْصُرَنَّ اللّٰهُ مَنْ يَنْصُرُهُۜ اِنَّ اللّٰهَ لَقَوِيٌّ عَز۪يزٌ “Kendileriyle savaşılanlara (müminlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle, (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir. Onlar, başka değil, sırf «Rabbimiz Allah'tır» dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah, bir kısım insanları (kötülüklerini) diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi. Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.” [Hac 39-40]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Fadi Es-Sülemi – Yemen