- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Tarihe Yeni Bir Sayfayı Demokrasiyle mi Açacaksınız?
Haber
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara-Kızılcahamam'da partisinin "32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"na katıldı. Erdoğan:
“Dün itibariyle 41 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiştir. Bugün yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, Türkiye Yüzyılı'nın kapıları ardına kadar aralanmıştır. TBMM'de komisyon kuracak, sürecin yasal çatısını konuşmaya başlayacağız. Cumhur İttifakı olarak AK Parti, MHP ve DEM heyetiyle de bu süreci pişirerek geleceğe taşıyacağız.” dedi. (12.07.2025 Ajanslar)
Yorum:
Siyasi menfaatlerin, kişisel çıkarların, tahakküm hırsının hoyratlığı, Ümmetin inancına, değerlerine, ahlakına galebe çaldığı bir döneme tanıklık ediyoruz. Bugünün siyasal atmosferinde Türkiye’de şekillenen AK Parti, MHP ve DEM Parti arasındaki dolaylı ve örtülü ittifak, sadece politik bir manevra ya da taktiksel bir hamle olarak görülmemesi gerekir. Demokratik düzlemde hareket eden siyasi partilerin çıkar ve menfaat döngüsü adeta varoluş gayeleridir. En olmaz denilen, en uç noktaları temsil edenlerin bir araya gelmesi, aynı çizgide ortaklaşmaları siyasette dün dündü ilkesizliğinin tabii sonucudur. Nitekim yıllarca meydanlarda birbirlerine galiz sözlerle hakaret eden liderlerin bugün ortak ittifakın içinde yer almaları, dün terörün siyasi ayağı olarak kabul ettikleri bir partiyi bugün kendi ittifaklarının bir parçası olarak görmeleri elbette demokrasi gibi bir çukur düzeninde gerçekleşebilecek birlikteliklerdir.
12 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan sonraki süreci AK Parti, MHP ve DEM Parti ittifakıyla birlikte pişireceğiz söylemi birçok politik hesabın da itirafı aslında. Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset sahnesinde amaca ulaşma için her yol mubahtır düşüncesini siyasetinin kılcal damarlarına kadar işlemiş bir liderdir. Bu hedeflere ulaşmak için ise inanç, mukaddesat, maneviyat, millet, vatan, aklınıza gelebilecek her şeyi siyaseten tüketilebilir hale getirmiştir. Demokratik siyasetin kodlarını çok iyi okuyan Erdoğan, halk desteğinin zayıflamaya başladığı dönemlerde dahi bir şekilde iktidarını sürdürebildi.
Hendek olaylarında MHP’yi yanına alarak siyasetini Türk milliyetçiği üzerinden tahkim ederken, bugün ise CHP’ye karşı DEM Partiyi yanına alarak ittifak cephesini genişleterek tekrar iktidarını sürdürmenin peşinde. Yeni anayasa değişikliği meselesinde yeterli sayıdan uzak olan Cumhur ittifakı bu eksikliği DEM Partiyle belirli meselelerde kapatmış olacak.
Demokratik partilerin Müslümanları hiçbir şekilde temsil edemeyeceği ortadadır. İlkesizliğin ilke edildiği, menfaatin her şeyin üzerinde görüldüğü, iktidar olma arzusunun tüm değerleri çiğneten bir sistem bizi temsil edemez. Maslahat adı altında meşruiyet kazandırılmaya çalışılan bu birliktelikler Müslümanların değil partilerin liderlerin maslahatıdır. Bir asırdır uygulanan demokratik laik Kemalist sistem sorunların kaynağı iken çözümün parçası olamaz. Madem bu düzen sorunların kaynağı ve çözümsüzlüğün aktörü o halde sonuçlarla halkı oyalamanın anlamı yok. Demokrasi ile tarihe yeni bir sayfa açacağını düşünmek kadar abesle iştigal bir şey olamaz. Bir asırdır uygulanan sistemle geldiğimiz yer ortadadır. Gerçekten büyük hedefler, güçlü devletler sağlam akidelerden çıkar ki o da İslam akidesidir. Bu akideden çıkan fikirler ve çözümlerle hareket edilirse tarihin akışı değişir. Artık kötünün iyisi diye tercihlerden çıkılmalı. Adaleti, hukuku, hakkı, sözde değil fiiliyatta hayatın her alanında gösterecek, yaşatacak nizamı kurma vaktidir. Yoksa İmam Gazali’nin dediği gibi “Zalimlerle kurulan maslahat ittifakları, İslam’a değil, şeytana hizmet eder.” Kirli ittifaklarla halkın oyalanmadığı, şahsi menfaatler uğruna ümmetin enerjisini heba etmeyecek İslam Nizamı tek çıkış kapımızdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmet SAPA