- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Batı Şeria'nın İlhakı Kararı Normalleşme Argümanlarının Düşmesi ve Ulusal Proje Sahiplerine Yönelik Bir Şamardır
Haber:
Yahudi varlığının parlamentosu “Knesset” 23 Temmuz Çarşamba günü, varlığın Batı Şeria üzerindeki egemenliğini dayatan bir karar tasarısını oyladı.Bakanlar ve milletvekilleri tarafından çağrısı yapılan Batı Şeria'nın ilhakına ilişkin söz konusu karar, 120 üyeden 71'inin lehteki oyuyla kabul edildi.
Yorum:
Söylendiği gibi bu karar, Yahudi hükümetleri için yasal veya bağlayıcı olmasa da, bu varlığın sahada uyguladığı önlemler bağlamında, Batı Şeria'da uyguladığı ekonomik boğma ve kapatma, öldürmeler, evlerin yıkılması, yerleşimlerin genişletilmesi ve yerleşimcilerin suç eylemlerinin teşvik edilmesi için kullanılan yasal bir kılıf ve insanların hayatlarını baltalamayı ve onları yerinden etmeyi, ya da onları sınırlı bir coğrafyanın içinde yoğunlaştırmayı hedefleyen toplu önlemler mesabesindedir.
Böyle bir karar, ümmeti kaçınılmaz birkaç gerçekle karşı karşıya bırakmaktadır:
Bir bütün olarak bu varlık, aynı projeyi ve vizyonu taşıdığı gibi Filistin ve halkına karşı da aynı niyeti beslemekte olup bu konuda partileri ve politikacıları arasında hiçbir fark yoktur; bu niyet ise, toprağı ele geçirmek ve halkını mümkün olan her şekilde sürgün etmek üzerine kuruludur; hükümetlerin değişmesine ve farklılıklarına rağmen, bu politikanın on yıllardır sahada sabit kalması bunu göstermektedir.
Yahudi varlığının bu kararı, ister rezillikte öncü olanlar olsun, isterse rezilliğin kapısında bekleyenler olsun hain rejimlerden normalleşenlere yönelik bir şamar niteliğinde olduğu gibi Yahudi varlığıyla normalleşmenin Filistin halkının çıkarlarını gerçekleştirmek, onun haklarını elde etmek ve “devletçiklerini” kurmak için yapıldığı yönündeki yalan iddialarını ifşa etmektedir.Açlıktan kırılan insanlara bir yudum su veya bir torba un götürerek şefaatte bulunmak için yapılan bu normalleşme bile Yahudi varlığının hoşuna gitmemektedir. Knesset'in yaklaşık bir yıl önce Filistin devletinin kurulmasını reddeden bir kararı oy çokluğuyla kabul ettiğini de belirtmekte fayda vardır.
Ayrıca bu, sözde “ulusal proje” sahiplerine yönelik bir şamar ve geriye sadece kendileri, pozisyonları, yolsuzlukları, kutsal görevleri olan güvenlik koordinasyonu ve altında insanların acı çektiği krizleri getirmeleri dışında hiçbir şey kalmayana kadar aşınmış olan projelerinin iptalinin ilan edilmesidir;tüm ekipmanlarını ve araçlarını uluslararası kararların vehimleri haline getiren ve suç ortaklığına dayalı bir uluslararası sisteme bahis oynayanlar da bizzat onlardır.
Kararları ve eylemleriyle bu varlık, işleri sıfırlama, yani her şeyi alıp Filistin halkının yok edilmesi veya göç ettirilmesi pahasına hayatta kalmanın sadece kendisine ait olduğu denklemiyle yapmaktadır.Ancak bu kavmin doğasında bulunan alçaklık ve yozlaşmışlığa rağmen, özellikle de güç ve mülk sahibi olduklarında; أَمْ لَهُمْ نَصِيبٌ مِّنَ الْمُلْكِ فَإِذاً لَّا يُؤْتُونَ النَّاسَ نَقِيراً“Yoksa onların, mülkten (yeryüzü saltanatından) bir hissesi mi var? Öyle olsa, insanlara bir çekirdeğin zerresini bile vermezlerdi.” [Nisa 53]Ancak bu durum, işleri ve aynı şekilde ümmeti sıfır hale getirecektir; böylece bunları, yöneticilerin aldatması veya düzenbazlığı olmadan ve onlarca yıllık aldatma, komplo ve boşa harcanmış emeklerle tüketilmiş projeler olmadan sorumluluklarının önüne koyacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yusuf Ebu Zer