Pazar, 18 Muharrem 1447 | 2025/07/13
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İsveç'ten Sınır Dışı Edilen Bir Tacik, Hizb-ut Tahrir'e Katıldığı Gerekçesiyle 8 Yıl Hapis Cezasına Çarptırıldı!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İsveç'ten Sınır Dışı Edilen Bir Tacik, Hizb-ut Tahrir'e Katıldığı Gerekçesiyle 8 Yıl Hapis Cezasına Çarptırıldı!

Haber:

Tacikistan'da, İsveç'ten sınır dışı edilen aktivist Ferhod Necmatov, Hizb-ut Tahrir faaliyetlerine katıldığı gerekçesiyle 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Bunu, Özgür Avrupa Radyosu’nun Tacikçe servisi bildirdi. Aktivistin bir akrabası şöyle bir açıklama yaptı: “Bu kararı reddediyoruz, ancak bizler ek sorunlara sebebiyet vermekten kaçındığımız için temyiz mahkemesine başvurmadık.”

Ferhod Necmatov ve üç kızının 27 Aralık 2024'te İsveç'ten sınır dışı edilmesi dikkat çekicidir.Duşambe'ye vardıklarında hemen gözaltına alındı ve kızları da akrabalarına teslim edildi.2019 yılında ailesi Ukrayna'ya göç etmiş, ancak Rusya'nın kapsamlı işgali başladıktan sonra İsveç'in Göteborg kentine taşınmıştı.Bir kaynak, Ozodi Radyosu'na şunları söyledi: “Ferhod Necmatov, orada defalarca siyasi sığınma talebinde bulundu, ancak her seferinde talebi reddedildi.”

Yorum:

Bu, Avrupa'dan sınır dışı edildikten sonra Tacikistan'da uzun süre hapis cezasına çarptırılan Tacik sığınmacılar için ilk vaka değildir.Zira Almanya'dan sınır dışı edildikten sonra, Tacik muhalif ve Tacikistan İslami Rönesans Partisi'nin üyesi Şemseddin Saidov'un oğlu Abdullah Şemseddin de yedi yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yani çeşitli Avrupa ülkeleri uzun zamandır benzer sınır dışı etme ve iade işlemlerine tanık olmuştur.

Siyasi aktivistlerin diktatörlere teslim edilerek onların yok edilmesine yönelik bu eğilim, Batılı politikacıların liberal değerleri ve özgürlükleri koruma konusundaki sözlerinin ne kadar da ikiyüzlü olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.Aslında mesele, özellikle ideolojik İslam tehdidiyle ilgili olduğunda onlar, ilk fırsatta bu ilan ettikleri değerleri terk etmeye hazırdırlar.İdeolojik İslam'ın genişlemesi karşısında, Batı'nın demokratik ülkeleri ve Doğu'nun diktatörlükleri resmen birleşip dayanışma içine girerek, faaliyetlerini koordine ediyorlar ve birbirlerine yardım ediyorlar.Zira Müslümanlar, Batı ülkeleri ihtiyaç duyduğunda, nüfus azalmasını telafi edecek sessiz işçilerden başka bir şey değildirler; bu nedenle Batı'da yaşayan ve entegrasyonu reddeden her bir Müslüman, otomatik olarak tehlike altındadır.

Müslümanların kendilerini diktatörlükten kurtarmak için Batı ülkelerine umut bağlamaları gerekmez; zira bu bir tuzak ve “iyi polis, kötü polis” oyunudur. Çünkü ülkelerimizdeki diktatörler, Batılı sömürgecilerin ürününden başka bir şey değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Mansur

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER