Pazar, 29 Şevval 1446 | 2025/04/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gelmekte Olan Hilafet, Aziz Olanı İzzetli, Zelil Olanı Da Zelil Kılacaktır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Gelmekte Olan Hilafet, Aziz Olanı İzzetli, Zelil Olanı Da Zelil Kılacaktır!

Haber:

Yahudi varlığının Başbakanı Netanyahu, 21 Nisan 2025 Pazartesi günü yaptığı kayıtlı konuşmasında, "Akdeniz kıyılarında herhangi bir Hilafetin kurulmasını kabul etmeyeceğiz." dedi.

Yorum:

Netanyahu'nun böyle bir şey söylemesi garip ve şaşırtıcı değildir; zira o, Hilafetin, kendi kırılgan yapısını ortadan kaldırmaya muktedir olduğundan kesinlikle emindir; çünkü İslam ümmetine liderlik etmeye, onun kabiliyetlerini kullanmaya ve İslam risaletini tüm dünyaya taşımaya muktedir olan sadece Hilafettir. Ondan önce de eski ABD Başkanı George Bush, Savunma Bakanı Rumsfeld ve John McCain Hilafet konusunda uyarılarda bulunmuş, onlardan sonra ise Rus istihbarat müdürü, Hilafetin tehdidinin ve onun geri dönüşünün, onu kurmak için çalışan siyasi bir partiyle bağlantılı olduğunu açıklamış ve özellikle Hizb-ut Tahrir'den söz etmişti.Hilafet meselesi ve onun ümmetin bütün düşmanlarına meydan okuma, hatta İslam risaletini bütün dünyaya taşıyabilme gücü ister Yahudiler olsun, ister Haçlılar olsun, isterse laik ateistler olsun, İslam düşmanları için tartışma mahalli değildir.Onlar için mesele, Hilafetin yeniden geri dönmesini engellemek için çalışmaktır. Nitekim İngiliz oryantalist Bernard Lewis'in bir seminerde, Avrupa'yı tehdit eden en büyük tehlikenin, Hilafet Devleti’nin altındaki Müslüman ordularının, üç yüzyıl önce terk ettikleri Viyana kuşatmasını yeniden başlatmak üzere geri dönmeleri olduğunu söylediğini işitmiştim.

Fakat şaşırtıcı ve kınanması gereken şey, İslam ümmetinin, Hilafet talebinde bulunmaktan ve onun korunu yeniden canlandırmak ve bütün dünyanın alnında yeniden parlayan bir alev olarak gere dönmesi için gerekli sıcaklığı sağlamak yolunda gayretle çalışmaktan geri durmasıdır. Zira her ne zaman laik ajan rejimi devirme fırsatı doğsa onun, Allah’ın kendisine farz kıldığı şeyleri yükseltmek ve izzetini, iktidarını ve güvenliğini onda aramak yerine sahte özgürlük, laik demokrasi veya kâfir medeniyet çağrıları gibi kâfir Batı'nın istediği ve kendisine dikte ettiği şeyleri talep etmek için geri çekildiğini görürsünüz! Sanki Netanyahu gibi kâfir Batı kutupları, Allah Azze ve Celle’nin şu kavlinin hakikatini daha iyi biliyorlarmış gibi: وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناًAllah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55] Dolayısıyla Hilafet, Sudan, Suriye, Filistin, Ukrayna, Myanmar ve diğer pek çok yerde olduğu gibi milyonlarca insanın yıkımı, öldürülmesi ve yerinden edilmesinden uzak, tüm dünya halklarının bugün aradığı ve özlemle beklediği güç ve güvenliği beraberinde getirecektir.

Sanki risalet sahibi olan Müslümanlar, Allah'ın kitabında, Allah'ın şeriatının ve hükümlerinin hâkimiyeti olmadan yeryüzünün hiçbir noktasında adaletin ve hakkın gerçekleşmesinin imkansız olduğunu okumuyorlarmış gibi; oysa Allahu Teala, Hadid suresinde şöyle buyurmaktadır: لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik.” [Hadid 25]Dünya üzerindeki bütün halkların aradığı ve Amerika ve kâfir Batı'nın da her gün ve her zaman çiğnediği adalet, silahların gücü, kötü niyetli oyunlar ve lanetli politikalarla, kimi zaman kanlı askeri savaşlarla, kimi zaman finansal ticaret savaşlarıyla, kimi zaman da ahlaki çöküş ve Allah’ın yarattıklarına karşı işlenen suçlarla ve çok daha fazlasıyla yok edilmektedir.

Allah'ın, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet kıldığı Müslümanlar çok iyi bilsinler ki, bu hayrın bir bedeli vardır ve vaciplerini yerine getirmedikleri takdirde bunun günahını taşıyacaklardır. Zira Allahu Tela bu ümmete hayır vasfını koyduğunda, onun gerçekleştirilmesinin yolunu da açıklamıştır. İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet, Allah'ın kendisi için belirlediği rolünü yerine getirmelidir ve bu rolün en önemlisi de, tüm insanlar için adalet ve hakkı gerçekleştirmek, Amerika ve müttefiklerinin zulmünün insanlara verdiği eziyeti ve zararları engellemek ve dünyadaki tüm insanların maruz kaldığı zilleti ortadan kaldırmaktır.

Netanyahu ve Batılı yandaşları, bu ümmetin, insanlığın iyiliği için liderlik edecek Raşid Halifenin liderliği olmadığı sürece görevlerini yerine getiremeyeceğini bildikleri için Hilafete meydan okuyorlar.Bu varlığın liderleri ve onların arkasındaki kâfir Batı, kendileri için tehlikenin kaynağını biliyorlar; bu yüzden ümmeti tacından ve izzetinden uzaklaştırmak için orada burada yangınlar çıkarıyorlar ve ümmetin dikkatini izzetlerinin hakikatinden, güçlerinin kaynağından ve hayatlarının panzehrinden uzaklaştırmak için bütün sihirbazları getiriyorlar; böylece ufuklarda dalgalanan Hilafet sancaklarının kıvrımlarından yayılan ışığı göremiyorlar.

Evet, Netanyahu ve diğer dünya liderlerinin, bugün Hilafet Devleti'nin kurulmasına karşı çıkmaları şaşırtıcı ve kınanacak bir şey değildir.Fakat garip ve kınanacak olan şey, Müslümanların, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bilecek olan düşmanların tuzaklarını onlara çevirmek için bütün güç ve kararlılıklarıyla çalışanların yanında yer almak amacıyla ayağa kalkıp destek olmamalarıdır! Bugün Müslümanların her zamankinden daha fazla yapmaları gereken, ilk günden itibaren kendilerini, kâfir Batı'nın onlarca yıl süren acımasız çatışmalar sonucu devirdiği Raşidi Hilafetin yapısını yeniden inşa etmeye adayanları arkasında saf tutmalıdırlar. Yine Müslümanların üzerine düşen, inançla yüklü tüm güçleri, kararlılıkları ve azimleriyle ayakta durmaları ve Netanyahu, Trump ve Putin'in meydan okuduğu İslami Hilafete olan mutlak inancını hâlâ koruyan bu grubun yanında büyük bir dağ gibi durmalarıdır; zira Hilafet, farzların tacı, Müslümanların izzet kaynağı, bütün insanlık için adaletin bekçisi ve Allah dışındaki bütün ilahları reddederek Allah'a mutlak kulluğu gerçekleştirmenin yegâne yoludur.

Her ne kadar Müslümanlar, her zaman Allah'ın muhkem ayetleriyle azimlerini bilemelerine göz yummuş olsalar da; tıpkı şu ayet gibi: وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur” [Nur 55] Ve şu ayet gibi:إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ أَمَرَ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا إِيَّاهُ ذَٰلِكَ الدِّينُ الْقَيِّمُHüküm sadece Allah’a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur.” [Yusuf 40] Artık bugün onların, Gazze, Cenin, Yafa, el-Halil, Kudüs ve Mescid-i Aksa'da sırtlarından hançerlenmelerinin ardından en izzetli davalarının da sırtından hançerlenmesinden dolayı Allah’ın ve kendi düşmanlarının meydan okuması sebebiyle bile olsa ayağa kalkmalarının zamanı gelmiştir. O halde izzetiniz ve farzlarınızın tacı adına ey Müslümanlar sizleri, birinci olarak Allah’ı razı etmeye, ikinci olarak ümmetimizin isteklerini yerine getirmeye ve üçüncü olarak da Allah'ın düşmanı Netanyahu'yu ve onun insan ve cin şeytanlarını rezil etmeye çağırıyoruz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ

Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Ceylani

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER