- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Gazze Halkına Yardım Etmenin Yolu, Onları Yerinden Etme Değildir
Haber:
9 Nisan 2025'te Devlet Başkanı Prabowo Subianto, aniden Gazze halkından 1000 kişinin Endonezya'ya aktarılacağını duyurdu. Ve şöyle dedi: “Yaralıları, sakatları, yetimleri ve Filistin hükümeti ve oradaki ilgili tarafların tahliye etmek istediği herkesi Endonezya'ya tahliye etmeye hazır olduğumuz gibi onları taşımak için uçaklar göndermeye de hazırız.” Ve şöyle ekledi: “İyileşene kadar geçici olarak burada kalsınlar ve iyileştiklerinde ve Gazze'deki koşullar elverdiğinde asıl bölgelerine geri dönsünler.” Daha önce, yani 26 Mart'ta da İbrani Kanal 12, gönüllü geri dönüşü teşvik etmek amacıyla 100 kişilik ilk Gazzeli grubun Endonezya'ya uçurulacağını bildirmişti.Rapora göre, bu kişilerin inşaat sektöründe istihdam edilmesi bekleniyor.Yahudi varlığının, bu programın başarılı olmasını ve ileride binlerce Gazzelinin daha Endonezya'ya taşınmak istemesini umduğu söyleniyor. Ancak Endonezya Dışişleri Bakanlığı bu raporu yalanladı.
Yorum:
Bu durum, Cumhurbaşkanı Prabowo'nun, bu eylem planını destekleyen Amerika ile aynı yolda ilerlediğini teyit ediyor. Zira NBC News, 20 Ocak 2025'te ABD Başkanı Trump'ın, Endonezya da dahil olmak üzere Gazze'den iki milyon kişiyi tahliye edeceğini söylediğini bildirmişti. Öte yandan Nisan 2025'te ABD, Endonezya'dan gelen mallara yüzde 32 oranında karşılıklı gümrük vergisi uygulayacağını açıklamıştı (ancak bu vergilerin uygulanması daha sonra 90 gün süreyle ertelenmişti).Görünen o ki Endonezya Devlet Başkanı, ABD'ye karşılıklı gümrük vergilerini düşürmesi için baskı yapmak amacıyla ilk aşamada bin Gazzeliyi Endonezya'ya tahliye etmeyi planlamaktadır.Bu da savunulan çıkarların Filistin halkının değil, aksine kendi çıkarları olduğunu göstermektedir.Gazze halkını Endonezya'ya yerleştirme girişimi, Yahudi varlığı ve Amerika lehine Gazze'yi halkından boşaltma girişiminden başka bir şey değildir.Bu açıkça sınır dışı etmektir. Bu nedenle Endonezya Ulema Konseyi'nin 1.000 Filistinlinin Endonezya'ya tahliye edilmesi çabalarını reddetmesi şaşırtıcı değildir; bunun nedeni Müslüman kardeşlerimize yardım etmeyi reddetmesi değil, bilakis onlara yardım etmenin yolunun onları kendi ülkelerinden sınır dışı etmek olmaması gerektiğidir.
Filistin halkına yönelik gerçek yardıma gelince;Yahudilerin peygamberlerin topraklarından kovulmasıdır.Aklı selime göre Yahudilerin buraları ele geçirip yıkması ve ardından da yeniden inşa etme bahanesiyle, geri dönme garantisi olmaksızın insanları buralardan taşınmaya zorlaması kesinlikle kabul edilemez.Asıl yargılanması gerekenler, ülkeyi gasp eden ve yok eden Yahudilerdir. Devlet Başkanı'nın izlemesi gereken yol, bir yandan Filistin halkına gıda, ilaç ve giyecek yardımı yaparken diğer yandan da Yahudi ordusunu yok etmek üzere askerlerini cihat için Filistin'e göndermek ve bunun ardından yeniden inşayı gerçekleştirmektir.Elbette bu, Amerika ve müttefikleri tarafından engellenecektir.Bu nedenle tüm Müslümanların, güçlü bir kale içinde, yani Hilafette birleşmeleri gerekmektedir; tıpkı Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğu gibi:إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Buhari rivayet etti.]
Özelde Gazze, genelde Filistin sorununa yönelik gerçek çözüm, ordular göndererek Allah yolunda cihat etmek ve tüm İslam ülkelerini Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin gölgesinde birleştirmektir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللهِ وَالَّذِينَ آوَوْا وَنَصَرُوا أُولَئِكَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَلَمْ يُهَاجِرُوا مَا لَكُمْ مِنْ وَلَايَتِهِمْ مِنْ شَيْءٍ حَتَّى يُهَاجِرُوا وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ إِلَّا عَلَى قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُمْ مِيثَاقٌ وَاللهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ * وَالَّذِينَ كَفَرُوا بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ إِلَّا تَفْعَلُوهُ تَكُنْ فِتْنَةٌ فِي الْأَرْضِ وَفَسَادٌ كَبِيرٌ * وَالَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللهِ وَالَّذِينَ آوَوْا وَنَصَرُوا أُولَئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقّاً لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ * وَالَّذِينَ آمَنُوا مِنْ بَعْدُ وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا مَعَكُمْ فَأُولَئِكَ مِنْكُمْ وَأُولُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَى بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللهِ إِنَّ اللهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ “İman edip Allah yolunda hicret eden, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenlerle onları barındıran ve onlara yardım edenler, işte onlar, birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar. İman etmiş olmakla birlikte henüz hicret etmeyenlere gelince, hicret edinceye kadar sizin onlarla hiçbir dostluğunuz ve yardımlaşmanız olamaz. Buna rağmen eğer onlar din konusunda sizden yardım isterlerse, aranızda barış anlaşması bulunan bir topluluk aleyhine olmamak şartıyla, yardıma icabet etmeniz sizin üzerinize vaciptir. Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.Kâfir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır. Eğer siz onu (Allah'ın emirlerini) yerine getirmezseniz yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur.İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.Sonradan iman eden ve hicret edip de sizinle beraber cihad edenler de sizdendir. Allah’ın kitabına göre yakın akrabalar birbirlerine (vâris olmağa) daha uygundur. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir.” [Enfal 72-75]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Rahmet Kurnia – Endonezya