- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Hiçbir Yasa Kapitalist İdeolojinin Yol Açtığı Zararı Değiştiremeyecektir!
Haber:
BBC'nin 19/2/2025 tarihli haberine göre 31 yaşındaki bir kadın Avustralya'nın Melbourne kentindeki bir alışveriş merkezinde iki Müslüman kadına saldırmakla suçlandı.Pascoe Vale banliyösünden olan kadın, iki kurbanı başörtüsü takmaları nedeniyle hedef aldığı iddiasıyla bir mahkemede duruşmaya katılacaktır.Saldırgan 30 yaşındaki hamile bir Müslüman kadının boynunu tutarak boğazını sıktığı gibi on dakika sonra da 26 yaşındaki bir başka kadını iterek tokatlamıştır.
Bu olay, son dönemde artan Yahudi karşıtı saldırıların ardından ülkenin nefret suçlarına karşı sert yeni yasalar çıkarmasından sadece iki hafta sonra meydana geldi.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Çarşamba günü olayı “kınanması gereken bir olay” olarak nitelendirerek kınadı. Hükümetinin İslam karşıtı saldırıları, antisemitizm saldırıları kadar ciddiye almadığı yönündeki eleştirileri reddetti.Gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Ben, kişileri dinleri nedeniyle hedef alan tüm saldırıları ciddiye alıyorum ve failler yasaların tüm gücüyle karşı karşıya kalmalıdır.”
Öte yandan Avustralya İslam Konseyleri Federasyonu Başkanı Ratib Junaid, ülkedeki Müslümanlara yönelik saldırıların artmasından duyduğu endişeyi dile getirdi ve hükümetin tepkisini “tamamen yetersiz” olarak niteledi.
Avustralya hükümeti, Şubat ayı başlarında kabul edilen yeni yasaları “Avustralya tarihindeki en sert nefret suçu yasaları” olarak nitelendirdi.Nazi selamı gibi nefret sembollerinin kullanımı için bir ila altı yıl arasında hapis cezaları öngörmektedir.
Yorum:
Hiçbir yasa, İslam ile kapitalizm arasında ideolojik bir mücadele olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.
Bu yasalar, kadın haklarını teşvik etmek için yapılan sahte bir girişimden ve Müslüman kadınların liberal demokratik politikalar altında temsil edilebileceği hissini veren bir vehimden başka bir şey değildir.Gerçek şu ki, sadece Hilafet sisteminin gölgesinde gerçek bir temsiliyete sahip olacağız; çünkü bu sistem, kadına Allah Subhanehu ve Teala'nın emrettiği şekilde insan olarak değer veren tek sistemdir.
Müslüman toplum liderlerinin, Müslümanları İslami olmayan politikaların ve Batılı gündemlerin meşru olduğuna ikna etmek için araçlar olarak kullanıldıklarını idrak etmemiz önemlidir.Bu kişiler Allah ve Rasulü'nün şeriatına ihanet ettiklerinden dolayı liderlikte örnek olarak alınmamaları gerekir.Sadece iç liderlik başarısız olmakla kalmadı, aynı zamanda dış liderlik de Müslüman kadınları tamamen terk ederek onları küresel çapta zulüm ve istismara maruz bırakmıştır. Bu olayların açıkça ve küstahça gerçekleşmesine izin veriliyor; çünkü kadınları savunacak ya da koruyacak bir otorite olmadığı anlaşılıyor, aksine kadınlar kendilerinden kurtulunması gereken yabancılar olarak görülüyor.
Entegrasyon hiçbir zaman gerçek bir amaç olmamıştır; bilakis hedef, Müslüman kadınları uzlaşmaya ve kimliklerinden vazgeçmeye sevk etmektir.Bu yüzden kadınların sokakta yürüyemediği ve güvenle yaşayamadığı bir iklim yaratıyorlar.Korku ve kimliklerinin kontrolü, şu anda dünyaya liderlik eden yozlaşmış ve kötü rejimlere alternatif olabilecek bir fikri bastırmak için gereklidir.Müslüman kadınların tek koruyucusu Allah Subhanehu ve Teala ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'dir ancak bunun, Allah'ın şeriatının pratik olarak uygulandığı bir sistemin gölgesinde olması gerekir.
Kur'an ve sünnetin İslam Devleti'nin gölgesinde doğru siyasi şekliyle uygulamasına karşın bu yüzeysel alternatiflerin dikkatimizi dağıtmaması ve düşüncemizi meşgul etmemesi gerekir.
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللهِ جَمِيعاً وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَاناً وَكُنتُم عَلَى شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
“Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” [Al-i İmran: 103]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrane Muhammed