Haber-Yorum

Yardımlar ve Sömürü: Amerika Birleşik Devletleri ve Ukrayna'daki Nadir Mineraller!

Haber:

Ukrayna'nın nadir toprak kaynaklarına erişim, ABD yardımlarının akmaya devam etmesine yardımcı olabilir. (Ajanslar)

Yorum:

Amerika ve Ukrayna arasında süregelen gerginlikler Amerika'nın ikiyüzlülüğünü daha da gözler önüne sermiştir. Zira Amerika, demokrasi ve egemenliği savunduğunu iddia ederken, aynı zamanda ekonomik kazançlar elde etmek için Ukrayna'yı sömürmeye çalışıyor. Nitekim bu kez Ukrayna, ekonomik şantajın açık bir biçimi olan askeri ve teknolojik desteğin devamı karşılığında hayati önem taşıyan mineral-maden zenginliğinin yarısını ABD şirketlerine teslim etmesi için baskılara maruz kalmaktadır.

Amerika, Elon Musk'ın Starlink hizmetleri üzerindeki nüfuzunu zorlayıcı bir taktik olarak kullanıyor. Zira raporlar, Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin ABD şirketlerine Ukrayna'daki lityum, titanyum, grafit ve uranyumun %50'sini verecek bir anlaşmayı reddetmesinin ardından Ukrayna'nın bu hayati iletişim ağına erişiminin kesilmesiyle tehdit edildiğine dikkat çekiyor.

Ukrayna'nın 11,5 trilyon Dolar değerinde olduğu tahmin edilen devasa nadir toprak mineralleri rezervleri, bu ülkeyi Amerika'nın ekonomik çıkarlarının hedefine oturtmaktadır. Nadir toprak elementleri konusunda Çin'e olan bağımlılığını en aza indirmek isteyen Washington için, Ukrayna'nın kaynaklarını güvence altına almak stratejik bir fırsatı temsil ediyor. Ancak devam eden savaş ve istikrarsızlık, bunları çıkarmanın önünde önemli engeller oluşturuyor ve bu da Kiev'i somut güvenlik taahhütleri olmadan herhangi bir anlaşmayı imzalama konusunda temkinli olmaya sevk ediyor. Dolayısıyla bu durum, ekonomik çıkarları ittifakların önüne geçen Amerika'nın dış politikasının sömürgeci doğasına ışık tutmaktadır.

ABD, Ukrayna'nın uymaması halinde askeri yeteneklerinin etkilenebileceğini açıklamıştır. Starlink, özellikle insansız hava araçlarıyla yapılan savaşlarda Ukrayna'nın savaş alanı iletişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Musk'ın dayattığı daha önceki kısıtlamalar, Ukrayna'nın fiilen ABD'nin teknolojik kontrolüne maruz kaldığının boyutunu ortaya koymaktadır. Şu andaki daha fazla kısıtlama, Ukrayna'nın savunmasını koordine etme kabiliyetinin felce uğramasına yol açabilir ve Kiev'i askeri destek ile ekonomik bağımsızlık arasında bir seçim yapmaya zorlayabilir.

İslam ümmetimiz ABD'nin bu sömürü yaklaşımının oldukça farkındadır. Nitekim ABD son zamanlarda Gazze'ye ilişkin söylemleri yoluyla Amerikan yardımının nasıl da bir boyun eğdirme aracı olduğunu göstermiştir. Ayrıca Ukrayna'daki durum, herkesin Washington'un çıkarlarına boyun eğmesi gerektiği yönündeki acı gerçeği teyit etmektedir.

Ancak ABD'nin davranışları, Batı ittifakı içindeki bölünmeleri ortaya çıkardığı gibi ekonomik çıkarların nasıl da ideolojik birliğin yerini aldığını da ortaya çıkarmıştır. Giderek artan bu bölünme, ABD'nin küresel nüfuzunu zayıflatmakta olup bunun da ümmete, vahdet ve kendine güven ihtiyacını hatırlatması gerekir; daha da önemlisi ümmete, İslam'ın bünyesinde var olan küresel alternatifi, yani Allah Subhanehu ve Teala’nın bir farzı olan Hilafeti hatırlatması gerekir.

وَتِلْكَ الأَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ وَمَا يَعْقِلُهَا إِلاَّ الْعَالِمُونَ “İşte biz, bu örnekleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.” [Ankebut 43]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Heysem Bin Sabit - Amerika