- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mini Riyad Zirvesi!
Haber:
21 Şubat 2025 Cuma günü Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın başkanlığında ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Ürdün Kralı Abdullah'ın da katılımıyla, Trump'ın arzusuna göre Gazze halkının Mısır ve Ürdün'e göç ettirilmesi projesini görüşmek üzere bir mini Arap zirvesi düzenlendi.
Yorum:
Bu zirveden henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da ortaya çıkan bilgiler, zirveye katılanların Trump'ın Gazze ile ilgili planına alternatif bir planı ele almak ve sunmak üzere bir araya geldiklerini teyit ediyor.Esasında alternatif bir ABD planı olan Mısır'ın alternatif planı alenen açıklanmamıştır; zira Mısır kesinlikle Amerika’nın isteğinin dışına çıkamaz.Trump'ın politikasında ve çalışma yönteminde dikkat çeken şey, müzakere edilmesi ve araştırılması halinde alternatif bir plana ulaşılması için maksimum talebi ortaya koymaktır.Alternatif plan ise Gazze rehabilite edilip yaşanabilir hale getirilinceye, Hamas siyasi ve askeri arenadan tamamen uzaklaştırılıncaya ve Gazze'de güvenlik Mısır ile bazı Arap ve uluslararası ülkelere emanet edilinceye kadar Gazze içinde yerinden edilme operasyonu olarak özetlenebilir. Yahudi varlığının başından beri çalıştığı ve Biden döneminde Amerika'nın istediği şey tam olarak da budur.
İslam beldelerindeki mevcut ülkeler hâlâ Müslümanların Filistin üzerindeki meşru haklarından tam ve eksiksiz olarak feragat etmesi konusunda ısrar etmekte ve hala Filistin'deki Yahudi varlığını istikrara kavuşturmak ve Filistin meselesini, artık onu talep eden kimse kalmayıncaya kadar kesin olarak sona erdirmek için çalışmaktadırlar. Müslüman ülkelerin Ruveybida yöneticileri bunun için Amerika ve Yahudilerin hilelerini kullanmakta, ilan edilen planı reddediyormuş gibi görünüp ilan edilmemiş alternatif bir plana dönmekteler ve kendilerini desteklemek amacıyla yürüyüşler yapsınlar diye halklarını kandırmaktadırlar!
Yakın geçmişe dönecek olursak, 1948'de Filistin'i teslim eden ve Yahudilerin Filistin'in büyük bölümünde varlıklarını kurmalarına imkân verenlerin bu ülkeler olduğunu göreceğiz.Zira 1967 yılında Sina ve Golan Tepeleri ile birlikte Filistin'in geri kalanı, kesinlikle hiç savaşılmadan teslim edildi.O zamanki teslimiyet askeri bir zayıflığın sonucu değildi, aksine 1967'deki aşağılayıcı yenilginin üzerinden bir yıl geçmeden Ürdün, Mart 1968'deki Karame Savaşı'nda işgalci orduya meydan okumaya muktedir olduğunu kanıtlamıştır.Peki neden sadece 9 ay önce ordusunu geri çekti?!Aynı şekilde Mısır 1967 savaşından altı yıl sonra 1973'te Bar-Lev Hattı'na saldırarak Sina'nın kontrolünü ele geçirdiğinde ve bunu Yahudi varlığıyla kalıcı bir barış yapmak için bir gerekçe olarak kullandığında askeri gücünü kanıtlamıştır.O halde neden 1967 yılında askerlerine geri çekilme emri verdi?!
Bu cılız varlıkların tarihi, ister onu kuran İngiltere olsun, ister onu koruma ve gözetme sözü veren Amerika olsun, Yahudi varlığının ve onun arkasında duranların saflarında olduklarını şüpheye yer bırakmayacak şekilde teyit etmektedir.İngiltere ve ABD liderleri arasındaki mini zirve de bu rolün dışına çıkmamaktadır.Şimdi onlar, Yahudi varlığının bir buçuk yıldır ölüm, yıkım ve ülke içinde yerinden etmeyle başaramadığını gerçekleştirmek istiyorlar. Bu yüzden onlar, Filistin'deki işgal varlığına gelecekte herhangi bir tehdit oluşturmaması için Hamas'ın silahsızlandırılmasına ve onun Gazze'deki siyasi sahneden uzaklaştırılmasına yönelik bir plan üzerinde çalışıyorlar.
Ömrüme yemin olsun ki onların yaptıkları şey, Yahudi varlığının işlediği tüm suçlardan daha acı verici ve tehlikelidir.Yahudi varlığı, Gazze ve Batı Şeria'da atan bir kalp, direnişçi bir adam ve Yüce ve Kadir olan Allah'a bağlılık olduğu sürece istikrarlı bir karar alamayacağının farkına varmıştır.Bu yüzden amansız bir savaş açtı, binlerce ton bomba ve füze attı, elindeki tüm gücünü ve koşulsuz Amerikan ve Avrupa desteğini kullandı ama nefislerini Allah'a ucuza satan, davasına iman eden birinin -ki özellikle de bu dava akidelerinden ayrılmaz bir olduğu sürece- yenilgiye uğratılamayacağını kanıtlayan adamların belini kıramadı.
Bakın işte başından beri halklarının, kardeşlerini desteklemesini engelleyen bu Arap yöneticiler, Yahudi varlığının yapamadığını gerçekleştirme sözü veriyorlar.Zira Mısır'ın planı, Gazze savaşının ardından Hamas ve İslami Cihad başta olmak üzere herhangi bir grubun yanında olmayan ve siyasi ve yasal olarak Filistin otoritesine tabi olan bir Filistin yönetimi aracılığıyla bir denetimi temsil etmekte olup Hamas'ın önümüzdeki dönemde siyaset sahnesinden dışlanacağını vurgulamaktadır.Konferanstan sızan bilgilere göre Suudi Arabistan, Filistin otoritesinin Gazze Şeridi'nden sorumlu taraf olmasını şart koşuyor; bu da Gazze Şeridi'ni 2007'den bu yana kontrol eden Hamas'ın dışlanması anlamına gelmektedir.Dolayısıyla varlık devletinin tam olarak istediği ve insani ve mali kayıplar ile uluslararası itibar açısından ağır bir bedel ödedikten sonra gerçekleştirmede başarısız olduğu şey işte budur.
Hakeza Filistin meselesi, ister dışarıdan ister içeriden olsun oyuncularının çoğu ümmetin düşmanlarından oluşanların bir topu gibi olduğu sürece,ABD, İngiltere ve onların ajanları tarafından kontrol edilecek ve bu ülkeler tarafından açık arttırmayla satışa sunulacaktır.Ümmet, işlerinin dizginlerini tekrar eline alıncaya, arkasında savaşacak, ümmeti zulümden kurtaracak, onun izzetini ve gücünü geri kazandıracak, ümmeti tek bir devlet altında birleştirecek, onun yurtlarını gaspçıdan kurtaracak, işleri yoluna koyacak ve ümmetin düşmanlarına insan ve cin şeytanlarının fısıltılarını bile unutturacak kalkan olan bir İmam nasbedinceye kadar ümmetin durumu değişmeyecek ve özelliklerini Allah'ın Hanif şeriatının belirlediği İslami bir dava olarak aslına geri dönemeyecektir. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.
الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَاناً وَقَالُوا حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ “Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!” [Al-i İmran 173]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Ceylani