- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Trump ve Amerikan İmparatorluğunun Çöküşü!
Haber:
ABD Başkanı Donald Trump, siyaset ve medya çevrelerinde tartışmalara neden olan ve olmaya devam eden bir dizi kararname ve açıklama yayınladı;zira bazı ülkelere yönelik gümrük vergilerinin artırılması, diğer ülkeleri tehdit etmesi, binlerce göçmenin Amerika’dan sınır dışı edilmesi, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım uygulanması, Gazze halkının sınır dışı etmekle tehdit edilmesi, Dünya Sağlık Örgütü’nden, İnsan Hakları Konseyi’nden ve İklim Anlaşması’ndan çekilmesi ve diğer karar ve açıklamalar gibi.
Yorum:
Bir boğa güreşi ringinde, zayıf bir boğa güreşçisi, raundun başında devasa ve öfkeli boğaya karşı kazanamaz ve şayet onun karşısında durursa kaçınılmaz olarak öldürülür.Ancak küçük okların neden olduğu sürekli kanama, bu uzun boynuzlu boğanın sonunda diz çöküp ölmesine neden olur.
Trump’ın kararnameleri, çatışmanın ilk düdüğü mesabesinde olup oklar her bir yönden azgın Amerikan boğasının üzerine yağmaktadır.
Kanada, Meksika ve Çin’e yönelik gümrük vergilerini arttıran ABD, kendisi geri adım atmadan önce bu ülkeler misliyle karşılık verdiler. Zira Panama Devlet Başkanı, Trump’ın “ABD hükümeti gemilerinin artık Panama Kanalı’ndan herhangi bir ücret ödemeden geçebileceği” iddiasına yanıt olarak Amerika’yı yalancı olarak nitelendirdi ve şöyle dedi: “Panama Kanalı Panama’ya ait ve öyle kalacak.”
Diğerleri de sıraya girip sadaklarını (okluk) açarak oklarını azgın boğaya fırlatmaya hazırlandılar; zira Hindistan Dışişleri Bakanı, Hintli göçmenlerin sınır dışı edilmesi sonucunda sert tedbirler alınacağı sözünü verdi. Ayrıca Putin, Trump’ın BRICS ülkelerine yönelik tehdidine sert yanıt verdi ve Grönland’ı ele geçirme tehdidine karşılık Danimarka Kralı da aynı şekilde yaptı.AB ülkeleri daha da pervasız ve meydan okuyan bir tavır sergiledi; zira Fransa Başbakanı Bayrou şunları söyledi: “Fransa ve AB, Trump'ın açıkladığı politika nedeniyle ezilebilir, ABD inanılmaz derecede hegemonik bir politika izlemeye karar vermiştir.” Ve şöyle ekledi: “Şayet hiçbir şey yapmazsak, hegemonyaya boyun eğeceğiz ve ezilmeye maruz kalacağız; dizginleri geri almak da biz Avrupalılara düşüyor.”Konuyla bağlantılı olarak Macron da şunları söyledi: “Avrupa’nın güçlü ve etkili pozisyonlar alması gerekiyor.” Şöyle devam etti: “Müttefik olmak tâbi olmak anlamına gelmez.” Almanya Başbakanı Schulz şunları söyledi: “Kendi işlerimizi kendimiz formüle edebiliriz ve gümrük politikasına benzer bir politikayla karşılık verebiliriz. Bunu yapmalıyız ve yapacağız.”
Bu doğrultuda tepkiler devam etti ve hatta Vatikan'ın Papa'sı bile, okluğuna elini sokup okları fırlattı ve göçmenlerin Amerika’dan sınır dışı edilmesini “utanç verici” olarak nitelendirdi.
Tarih felsefesi en ciddi insan bilimlerinden biridir, çünkü insanlık tarihinin seyrine ışık tutmakta ve ondan dersler ve ibretler çıkarmaya çalışmaktadır.Dolayısıyla tarih felsefesi, medeniyetlerin yükseliş ve çöküşlerini ve buna yol açan faktörleri inceleyen bir bilim dalı olup onun en önemli öncüleri arasında İbn-i Haldun, Kant, Hegel, Comte ve Marx yer almaktadır. Nitekim devletlerin çöküşüne yol açan faktörlerin birçoğunda hemfikir oldular ve bu faktörlerin birçoğu Amerika’nın mevcut gerçekliğinde gerçekleşmiştir.
İngiltere, güneşin batmadığı imparatorluk olup kendisinde düşüşün unsurları gerçekleştikten sonra dünyanın birinci ülkesi konumundan düştü ve Churchill’in kararı bardağı taşıran son damla oldu; zira Amerika’yı İkinci Dünya Savaşı'na girmeye teşvik etti ve böylece Amerika İngiltere’yi yerinden etti ve onun yerini aldı.Gorbaçov da Perestroyka teorisiyle aynı şeyi yaptı; zira Sovyetler Birliği, dünyanın ikinci büyük devletiyken parçalanıp küçük devletçiklere bölündü.
Peki Trump da bunu mu yapacak?
Trump’ın tehditlerinden en büyük payı Müslüman ülkeler aldı; zira Suudi Arabistan’dan 500 milyar Dolar ödemesini talep etti, ardından tavanı 1 trilyon Dolara yükseltti, ardından Amerika’nın Irak savaşındaki kayıplarına karşılık olarak Iraklı politikacıların ABD bankalarına yatırılan paralarına el konulmasını istedi.Tüm diplomatik normlara açıkça meydan okuyarak ve tüm uluslararası yasaları ihlal ederek Mısır ve Ürdün’den, Gazze’den yerinden edilen Filistinlileri yerleştirmelerini talep etti!Müslümanların duygularını da tamamen göz ardı etmiştir.
Bu açıklaması nedeniyle uluslararası kamuoyunda kendisine karşı bir tepki oluşmasına rağmen sadece geçici olarak geri adım atmıştır; tıpkı şu şekilde açıkladığı gibi: “İşimizde acelemiz yok.” Son açıklamalarında daha da ileri giderek şunları söyledi: “Filistinlilerin Gazze’ye dönmeye hakları yok ve ben Gazze’yi satın almaya ve ona sahip olmaya kararlıyım.”
Tüm bu hakaretlere rağmen Müslümanların başındaki yöneticilerden kınama ve reddetme gibi ürkek pozisyonları dışında tek bir okun atıldığını dahi görmedik!
Fransız filozofun dediği gibi: “Uluslararası politikada iki sınıf vardır: Otoburlar ve etoburlar.Eğer etobur değilseniz, onların avı olacaksınız.” Şöyle diyen Ebu Bekir Sıddik Radıyallahu Anh ne kadar da doğru söylemiştir: “Bir millet cihadı terk ettiği zaman zillete düşer.”
Müslümanların Halifesinin “Haydi Cihada” şeklinde söylediği tek bir söz bile, Müslümanların durumunu zillet ve aşağılanmadan dünya ve ahiretin izzetine dönüştürecektir. Peki cevap verecek biri var mı?
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Hasbullah En-Nur / Sudan