- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Trump'ın Gazze Halkının Zorla Göç Ettirilmesi Çağrısı Önemli Gerçekleri Ortaya Koyuyor!
Haber:
ABD Başkanı Donald Trump, 4 Şubat 2025 tarihinde Başbakan Netanyahu ile birlikte düzenlediği basın toplantısında Gazze’nin halkından boşaltılması ve onların komşu ülkelere sürülmesi gerektiğini açıklamıştı. Bu plan uygulansın ya da uygulanmasın bu, Filistin’i meşru halkından arındırma ve burayı tamamen Yahudi devletine dönüştürme yönündeki Siyonist gündemin bir devamıdır.
Yorum:
Arap yöneticiler, Yahudi varlığını meşrulaştırmaya yönelik beyhude bir planın peşinde koşarak İslam’a, İslam ümmetine ve Filistin’e defalarca ihanet ettikten sonra iki devletli çözüm fikri ölmüş olup şimdi ise tek hedef, aynı planı kendi elleriyle gömen efendileri Amerika’yı memnun etmektir.
Trump’ın açıklamaları, Amerika’nın sadece Yahudilerin Filistin halkına karşı işledikleri suçları destelemediği, aksine Yahudilerin varlıklarını koruyan ve güçlendiren politikaları aktif olarak şekillendirdiği gerçeğini teyit etmektedir.Yahudi varlığı her zaman İslam beldelerindeki sömürgeci Batılı projenin bir parçası olmuştur.Müslüman yöneticilerin sürekli ihaneti sayesinde sömürgeci Amerika ve gaspçı Yahudiler, herhangi bir ceza olmaksızın kitlesel katliamlar, zorla yerinden etme ve mübarek topraklarımızı kirletme gibi eylemlerini gerçekleştirebilmişlerdir.
Trump’ın açıklamaları, ister bu açıklamaları kınayan birçok siyasetçi ve yorumcuyla birlikte Amerika’daki yerel düzeyde olsun isterse planı yasadışı ve gerçekliğe aykırı olarak nitelendiren uzmanlar ve insan hakları örgütleriyle birlikte uluslararası düzeyde olsun büyük tartışmalara yol açmış olsa da, bu noktaların hepsi ikincil önemdedir.
Soykırım ve etnik temizlikle geçen 15 ay boyunca, 75 yıldan fazla bir süreyi saymıyorum bile, etnik temizlik ve soykırım üzerine kurulmuş olan aynı sömürgeci ulus Amerika'nın, Yahudi gaspçıların Filistin halkına karşı işlediği her vahşetin arkasında durduğunu gördük. Amerika'nın dış politikasında hakların hiçbir rolü olmadığı gibi, Yahudi varlığına verdiği sarsılmaz destek de herhangi bir ahlaki kaygıdan ya da İkinci Dünya Savaşı sırasında ve öncesinde Batı'da zulüm gören ve öldürülen Yahudilere duyulan merhametten kaynaklanmamaktadır. Aksine Amerika, Yahudi varlığını İslam beldelerinin kalbine kaos ve kalıcı bölünme tohumları ekmek, İslam'a ve İslam ümmetine karşı savaşta Batılı bir askeri üs ve ileri bir cephe olarak hareket etmek için stratejik bir araç olarak benimsemiştir. Bu savaş sadece jeostratejik güç ve ülkemizdeki değerli kaynakların maddi amaçları için değil, daha da önemlisi İslam ümmetinin birleşmesini ve İslam bayrağı altında yükselmesini engelleme girişimidir.
Ancak Müslümanlar olarak bizler, Allah Subhanehu’nun vaadine ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine tam bir güven duymalıyız. Dolayısıyla Filistin kurtarılacak, İslam güçlü bir şekilde yükselecek ve -Gazze’deki kahraman Müslümanlar gibi- salih erkek ve kadınların cesareti ve ciddi çalışması sayesinde bu ümmet yeniden ayağa kalkacaktır. Geriye şu soru kalıyor: Dünyadaki Müslümanlar olarak bizler bu gerçekleri ne zaman öğrenecek ve bize engel olan ve bizi düşman gören hain rejimleri devirmek için harcanan çabalara ne zaman katılacağız?! Allah bizi bizden daha iyi olanlarla değiştirmemesi için kendimizi ne zaman sömürgeci Batı’nın hegemonyasından kurtarıp Hilafeti kuracağız?
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İlyas Lamrabet - Danimarka