Cumartesi, 23 Şaban 1446 | 2025/02/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Suriye’de Cumhuriyet İlan Etmek, İslami Devrime İhanettir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Suriye’de Cumhuriyet İlan Etmek, İslami Devrime İhanettir!

Haber:

Suriye’de Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a gerçekleştiren Ahmed el-Şara, Suriye televizyonuna verdiği röportajda, sürdürdüğü siyasi yol haritası doğrultusunda Suriye’nin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Serbest piyasa ekonomisini ve yatırım kolaylıklarını teşvik edeceğini taahhüt eden Şara, "Suriye, doğal halini koruyacak bir ülke olup yönetim biçimi cumhuriyet olacak, parlamentosu, yürütme organı ve birbirleriyle iş birliği içinde çalışan otoriteleri bulunacaktır." ifadelerini kullandı. (Ajanslar)

Yorum:

Ahmed el-Şara, İdlib halkının yıllardır ısrarla cephelerin yeniden açılmasını talep etmesi üzerine başlatılan ve 8 Aralık 2024'te Beşşar Esad tiranının Rusya’ya kaçmasıyla sonuçlanan askeri harekâtın ardından yaptığı açıklamalarla, Suriye halkını ve samimi mücahitleri hayal kırıklığına uğratmaya, başta ABD olmak üzere Batılı kâfirleri ve onların bölgedeki yerli işbirlikçilerini sevindirmeye devam ediyor.

Yönetimi ele alır almaz rejim kalıntılarına af çıkaran ve intikam duygularıyla hareket edilmeyeceğini söyleyerek halkı sükûnete ve uzlaşıya davet eden Şara, Suriye devriminin adının İslam ile anılmaması için her yolu deniyor. Onun siyasetini aklıselim ile takip eden her Müslüman, sanki Suriye halkına değil de Batı’ya ve uluslararası sisteme karşı sorumluymuş gibi davrandığını görür. Subhanallah! Ahmed el-Şara, sanki İslam’dan utanıyormuş gibi hiçbir konuşmasında İslam’ın hüküm ve çözümlerinden bahsetmiyor. Sanki İslam’ın akidesi ve nizamı Suriye halkını birleştirmeye ve adaletle hükmetmeye muktedir değilmiş gibi, sanki Allah’ın dini bir kalkınma vizyonu sunmuyormuş gibi konuşuyor. Böyle konuştukça hem kendisini hem de Suriye devrimini küçük düşürüyor.

Hangi açıklamasına bakılsa taviz ve teslimiyet var! Yahudi varlığı Suriye’ye saldırıp tüm askeri gücünü imha etmiş, Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletmişken onunla barış istemek de ne demek? Suriye halkı 13 yıl boyunca meydanlarda şeriat ve hilafet istediklerini haykırmış, bu uğurda büyük bedeller ödemiş, dünyanın dört bir yanından gelen mücahitler bu yolda savaşmışken "Suriye bir Arap Cumhuriyeti olacak." demek ne demek? Kelime-i Tevhid bayrağını terk edip Sykes-Picot bayrağını benimsemek ne demek?

Beşar Esad’ın en büyük destekçileri olan Rusya ve İran’ı Suriye halkının üzerine salan, devrimi saptıran Türkiye’ye rol veren, İslam’ın ve Müslümanların can düşmanı sömürgeci kâfir ABD'nin küstah başkanı Trump’ı tebrik edip onun Ortadoğu’ya barış ve istikrar getireceğine inandığını söylemek ne demek? Sürekli “kapsayıcı hükümet” ve “sivil devlet” gibi ifadeler kullanarak Batılı medya organlarına, demokrasiyi benimsediğine dair ima ve taahhütlerde bulunmak ne demek?

İslam bunun neresinde? İzzet bunun neresinde? Siyasi feraset bunun neresinde?

Peki, güya Suriye’nin ayağa kalkması için yapılan tüm bu açıklamalar Batılı kâfirleri gerçekten razı edecek mi? Hayır! Çünkü Rabbimizin apaçık buyurduğu gibi:

﴿وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلاَ النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُم﴾

“Dinlerine uyuncaya kadar Yahudi ve Hristiyanlar senden asla razı olmayacaklardır...” (Bakara 120)

Verilen her taviz, bir sonraki tavizi doğuracaktır. Bir kere haram işlendikten sonra diğer haramlar kalbe kolay gelecektir. Şeytan, “şartlar ve zaman bunu gerektiriyor” diyerek kâfirlerin arasına karışmaktan başka çare olmadığını fısıldayacaktır. Ancak sonunda, bu kâfirler, verdikleri destek karşılığında Müslümanları kardeşlerine silah doğrultmaya zorlayacaktır. Nitekim ABD’nin Suriye'deki mücahitlere suikast düzenlemeye başlaması tam olarak bunu göstermektedir.

Bu suikastlar, “terörle mücadele” bahanesiyle, Suriye’nin laik ve Arapçı bir cumhuriyet olmasına karşı çıkanlara, Yahudilerle barışa razı olmayanlara, devrimin sabitelerini hatırlatıp Suriye’de İslami Hilafet’in kurulmasını talep edenlere yönelecektir. Ahmed el-Şara’nın “Şam’ın üzerinden zillet ve aşağılık tozlarını attık.” şeklindeki sözleri bu gerçeği değiştirmeyecektir.

Diktatörler devrildikten sonra İslami mücadelenin sona ereceğini beyan eden bir nas yoktur. Ancak, kâfirlere meyletmenin, onların fikri ve siyasi yapıları altına girmenin ve müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmenin dünyada ve ahirette hüsrana uğratacağına dair kesin deliller çoktur!

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَخُونُوا اللّٰهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُٓوا اَمَانَاتِكُمْ وَاَنْتُمْ تَعْلَمُونَ

“Ey iman edenler! Allah’a ve Peygamber’e hainlik etmeyin; yoksa bile bile size emanet edilen şeylere de hainlik etmiş olursunuz.” (Enfal 27)

Allah Azze ve Celle’den, Suriye devrimini ihanet ve tuzaklardan koruması için Şam halkına ve samimi mücahitlere, kuvvet ve basiret vermesini; şeriatını hâkim kılma yolunda tüm Müslümanlara yardım etmesini niyaz ediyorum.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Emin Yıldırım

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER