Haber-Yorum

Danimarka’da Burun Direğini Sızlatan Pis Koku!

Haber:

Mısır diktatörü Abdulfettah es-Sisi, kraliyet ailesi ve hükümetin kendisi için kırmızı halı serdiği Danimarka’ya resmi bir ziyarette bulundu. Danimarka ile ticari ilişkilerin yanı sıra masumlara işkence yapmaktan sorumlu rejimle ilişkilerin ve işbirliği anlaşmalarının güçlendirilmesi planlandı; tüm bunlar olurken Müslümanlardan Batı değerlerine asimile olmaları ya da ülkeyi terk etmeleri talep edildi.

Yorum:

Gazze’nin kuşatılmasından ve Mısır halkının tüm haklarından mahrum bırakılmasından doğrudan sorumlu olan bugünün Firavun'u, sanki kahraman bir devlet adamı gibi olarak karşılandı!

Ziyareti sırasında kendisine Danimarka’nın en yüksek onur nişanesi verildi, Başbakan Mette Frederiksen kendisini “güvenilir bir ortak” olarak nitelendirdi ve tüm kibir ve ahlaksızlıkla İslami değerlere sorunlu bir nitelik kazandırmayı ve Müslümanları, diktatörleri kutsayan ve soykırımı meşrulaştıran Batılı liberal özgürlük değerleri olan Batılı değerlere entegre olmaya zorlamayı kendisi için bir hedef haline getirdi.

Bu kutlama, Batı'nın derin ikiyüzlülüğünün yanı sıra Batılı ülkeler ile İslam ülkelerinin diktatörleri arasındaki büyük ittifakı da ifşa etmektedir.Ülkemiz üzerinde Batı hegemonyasını güvence altına almayı ve sömürgeci gündemlere hizmet etmeyi hedefleyen ittifak, bir yandan Müslüman beldelerin işgalini ve işkenceci rejimlerini desteklerken, diğer yandan da kahverengi ve esmer tenli insanların soykırımdan başka hiçbir değerin olmadığı beyaz Avrupa'ya sığınmamalarını, aksi takdirde onların Batı’nın desteklediği işkenceci rejimlere geri dönmelerini sağlayacak olan tiranı ödüllendirip onurlandırmaktadır.

Danimarka’da burun direğini sızlatan pis kokular vardır; bu pis koku sadece Danimarka’ya özgü değildir, aksine ikiyüzlülük, baskı ve ırkçılıktan beslenen egemen Batı rejimlerinin tezahürlerinden biridir.Müslümanların üzerine düşen sorumluluk, bu yozlaşmış rejimleri ayaklar altına almak ve adalet, vahdet ve ilahi hidayet temelinde bir alternatif ikame etmek için çalışmaktır. Bu da sadece despotluk döngüsünü sona erdirmemize ve onurun ve sorumluluğun egemen olacağı bir dünya oluşturmamıza imkân sağlayacak Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin liderliğinin altında İslam Nizamını ihya etmek yoluyla olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İbrahim Atraş