- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Bebek Cinayetleri!
Haber:
İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yeni doğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen 47 şüpheliden 22 tanesi tutuklandı. (Ajanslar)
Yorum:
Türkiye bir haftadan bu yana bebek cinayetleri skandalını konuşuyor. Gözünü para hırsı kaplamış bir çete tarafından yeni doğan bebeklerin özel anlaşmalı hastanelere sevk edilerek, sosyal güvenlik kurumundan ve ailelerinden daha fazla para almak amacıyla yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde bu çocukların gereğinden fazla tutulduğu tespit edilmiştir.
Yönetmeliklere uygun olmayan ve yetersiz olan yeni doğan bakım ünitelerinde gereğinden fazla kalan bebeklerin bazılarının enfeksiyon kaptıkları, bazılarının ise öldükleri anlaşılmıştır.
Başlatılan soruşturma sonrasında 12 bebeğin ölümüne sebep oldukları ve haksız kazanç sağladıkları gerekçesiyle gözaltına alınan çoğu sağlık çalışanı 47 şüpheliden 22’si tutuklanmış, olaya karışan 10 özel hastane de kapatılmıştır.
Bu sadece İstanbul’daki yeni doğan bebek yoğun bakım ünitelerinde ortaya çıkarılan bir yolsuzluk ve acımasızca yeni doğan bebeklerin ölümüne neden olan bir cinayet şebekesi.
Bu sadece buzdağının görünen kısmı.
Türkiye’nin 81 ilinde bulunan devlet hastanelerinde ve özel hastanelerde kapsamlı bir inceleme ve soruşturma yapılması halinde yolsuzlukların, ihmallerin, acımasızca ölüme sebep olma vakalarının korkunç boyutlarda olduğu ortaya çıkacaktır.
Sağlık sisteminde ortaya çıkan ve aslında yeni olmayan bu skandal ve çürümüşlük benzer biçimlerde, siyasal sistem ve siyasi partilerde, güvenlik, hukuk, eğitim, ekonomi, bürokrasi başta olmak üzere sistemin bütününde yaşanmaktadır.
Toplum bu çürümüşlük tarafından adeta esir alınmış, dayanılması zor ağır bir toplumsal çöküntünün içinde yaşar hale gelmiştir.
Bu durumun temel nedeni; parayı, menfaati, istek ve arzuları, dar kişisel çıkarları insan davranışlarında tek değer ölçüsü olarak kabul eden, insanı yozlaştıran, insanı sömüren, insanı değersizleştiren, insanın insanlığını elinden kapitalist hayata bakış açısının sistem ve toplum üzerindeki güçlü etkisidir.
Bu sağlık skandalı ortaya çıktığında halkın neredeyse tamamı bu duruma kayıtsız kalmamış ve güçlü bir tepki göstermiştir.
Asıl sorun, hayatın pek çok alanında neredeyse her gün ortaya çıkan yüzlerce skandala ve bu skandallara tepki gösteren, bu durumdan rahatsız ve şikayetçi olan büyük halk çoğunluğuna rağmen bu çürümüş sistemin varlığını korumaya hâlâ nasıl devam edebildiği!
Asıl çelişki, bu duruma tepki gösteren insanların çoğunun aynı zamanda bu çürümüş sistemin bir parçası olmaları ve onu destekleyerek ayakta tutmaya devam etmeleri!
Bu çürümüş sistemde işlenen bütün kötülüklerin suç ortağı olduklarının farkında dahi olmamaları!
Kendi elleriyle besleyip büyüttükleri canavara, kendileri yem olduklarında ise feryat etmeleri!
Kapitalizm, yalnızca Türkiye’de değil, Amerika’da, Avrupa’da ve bütün dünyada insanlığın kanını emen korkunç ve yok edilmesi gereken bir canavardır!
Şu anda dünyada bu canavarla yüzleşecek, onu yenecek ve insanlık üzerindeki etkilerini ortadan kaldıracak, insanlığın ümidi ve kurtarıcısı olacak, insanlığın önündeki tek seçenek, yegâne doğru seçenek Alemlerin Rabbinden gelen hidayettir, İslam’dır, İslam’ın bir bütün olarak tatbik edileceği İslam Devleti Hilafettir.
فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلَا يَضِلُّ وَلَا يَشْقَى وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى
“Artık Benden size hidayet geldiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz. Kim de Beni zikrimden yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacak ve Biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 123--124]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Remzi Özer - Türkiye