- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Karar Yetkisi Çalınmış Liderler Devrim Üzerindeki Bir Yük Haline Geldiler ve Bu Yükün Kaldırılması Gerekir!
Haber:
Halep’in batı kırsalı ve İdlib’in doğu kırsalı sabah saatlerinden bu yana onlarca bölge, köy ve kasabayı etkileyen ağır topçu ve insansız hava aracı bombardımanına tanık oluyor; ayrıca kontrol bölgelerine yakın gözetim altındaki bölgelere gitmemeleri yönünde yapılan uyarıların ortasında, zeytin hasat mevsimi sırasında tarım alanlarındaki siviller de hedef alındı. (Şam Haber Ağı)
Yorum:
Son birkaç gündür İdlib bölgeleri, kendisi ve destekçileriyle meşgul olan rejimin yoğun bombardımanına tanık oluyor; bombardıman Halep’in batı kırsalındaki Atarib kentinde katliama neden oldu ve bu bombardımanın öncesinde de rejimin yapmaktan vazgeçmediği bir eyleme, yani insanları, arabaları ve mülkleri hedef alan intihar dronlarına tanık olunmuştu.Bugün bahsettiğimiz rejimin bombardımanı yıllardır hiç durmadı ve rejim bu konuyla (bombardımanla) hiç ilgilenmiyor; zira Ruslar bombalıyor, suçlu milisler bombalıyor, herkes sözde kurtarılmış bölgeleri bombalıyor ve kurtarılmış bölgelerin kuklaları ise öğretmenleri gibi ateşkes anlaşmalarına bağlı kalan duvara yaslanmış kütükler gibidirler!
Yorumumuzun temeline geri dönelim;Halep’in batı kırsalı bölgeleri ile İdlib'in doğu kırsalı bölgelerinin bugün ağır bombardımana maruz kalması ve buna da yerinden edilme durumunun eşlik etmesi bu ajana bağlı böyle liderliğin altında bir ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır.Bu bölgelerin bombalanması, özellikle Hirak’ın “Askeri Kararın Yeniden Geri Alınması” başlıklı bir kampanya başlatmasının ardından gerçekleşmiş olup aşağılık ve utanç verici liderler ise aylardan beridir yalan söylüyorlar; zira bu liderlik yalan söylüyor ve Türk rejimiyle işbirliği yapıp insanlara ihanet ederek onları rejime teslim ettiği -ki bu, devrimin geçen yılları boyunca tanık olmadığı büyük bir teslimiyetti- Halep’e savaş açma niyetinden bahsediyor. Bu ajan liderlerin yapmış olduğu açıklamaya gelince; onların ajan durumunda olduklarını herkes bildiği gibi emir ve karar verenin Türkiye rejimi olduğunu ve onların yalancı olduklarını da herkes biliyor. Zira savaşa girmeyi düşünen biri, nasıl olur da insanların yağ sezonunu yağmalayan konferanslarla meşgul olabilir?!Savaş açmayı düşünen biri, nasıl olur da geçit açmak için çaba harcayabilir?! Savaş açmayı düşünen ve hazırlıklarla insanların beyinlerini çatlatan biri, nasıl olur da insanların son yıllarda alışkanlık haline getirdiği (savaş çabası) adı altında insanların ceplerini yağmalamaya yönelebilir; bir şeyden yoksun olan onu nasıl verebilir ki?
Geçen yıllarda onların kaç kez yalancı oldukları kanıtlandı ve bugünkü günler de onların ne kadar komplocu, suçlu, kan tüccarı ve paralı asker olmayı arzulayan bir cunta olduklarını kanıtlamaktadır; işte bunlar liderler ya da kendilerine bu unvanı veren kimselerdir!
Toz duman dağıldı ve altımızdakinin kesinlikle bir at değil, aksine bir katır ya da eşek olduğunu gördük. Bu yüzden mücahid kardeşlerimizin ve evlatlarımızın üzerine düşen bu batmakta olan gemiden atlamalarıdır. Haydi halkınıza geri dönün, onlara yardımcı olun ve onlara destek verin. Zira onlar, yerinden edilmekten bıktılar, ticaretlerinin yapılmasından yoruldular ve açıkta uyumaktan belleri kırıldı. Ey mücahid kardeşlerim, onlar savaş taciri olan liderlerdir. Haydi o zaman onları kaldırıp atın ve halkınıza geri dönün. Halkınızdan ajan liderlerin getirdiği yılların ağırlığını kaldırmak için onlara geri dönün. Halkınıza geri dönün; zira onlar, hâlâ sizin hakkınıza hayır düşünüyorlar ve onlar hâlâ şöyle diyorlar; evlatlarımız bize geri dönecekler ve bizler zaferler lokomotifini çalıştırmaya geri döneceğiz; evlatlarımız bize geri dönecek, cepheleri açacağız, kararımızı geri alacağız ve rejimi merkezinde yıkacağız. Mücahit kardeşlerim, halkınızın sizin hakkınızdaki iyi niyetine karşılık verin ve onları hayal kırıklığına uğratmayın; zira kul din kardeşine yardım ettiği sürece, Allah da onun yardımcısıdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdu ed-Della - Suriye